VİCDANI KURUYAN BİR KITA - Nurullah VAROL

VİCDANI KURUYAN BİR KITA


Sevgili okurlarım; Bu gün Rusya'nın Ukrayna'yı işfalini konuşuyoruz. Ukrayna insanlarının yaşadığı sıkıntı ve dram ekranlarımızdan hiç eksilmiyor. Harabeye dönen şehirler de cabası. Vicdanlarımıza oynanıyor bu haberler. Tabuku savaşın her türüne karşıyım. Ama bu haberleri takip ederken düşünmeden edemedim. Şurada günlerle hesaplanabilecek bir hadise yaşanırken dünyanın telaşını anlamlandıramadım. 
Neden mi diye sorar gibisiniz. Söyleyeyim taaa1897 de temelleri atılan ve 1948 de tdevlet olarak tanınan İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali, Filistinli masum silahsız insanların katledinmesi hadisesine üç maymunu oynayan bu güruh n olduda şu an birlaşıyor, yaptırım kararları vs. gibi icraatlarla olaya aktif müdahil oluyorlar? Ukrayna da yaşayanlar insan da Filisten'de yaşayanlar insan değil mi?
Diğer taraftan 10 yıllar öncesine dayanan Suriye iç savaşı! Yanibaşımızda bir ülke yıllardır durulmayan bir alevin içinde yanıyor. Düne kadar komşu olanlar bu gün o tapraklarda bir birlerini amansızca ve acımasızca öldürüyor. Neden? Bu iç savaş karşısında yine 3 maymunu oynayan bir güruh ve davranışları ise gelişon dünyada her an ekranlarla gözler önüne serilmiş durumda. 
Gözmenlerin botlarını patlatan eskerler, sınırlarda bekletilen ve öldürülen göçmenler, bizim kıtaba bırakma sınır emniyetimiz ol sana şu kadar maddi desteğimiz olacak diye tava getirilen güzel ülkem. Tebi onlar bise bu ve benzeri mevzuları vaat etmeselerde biz inancımız ve anlakımız ve milli duruşumuz gereği yine o kardeşlerimize kucak açacağız. Lakin burada önemli olan şu soruların akılda çıkmması. Ezilan, ölen, tükenen Müslüman ise suskun kalanlar, haçlı birliğinin bir kesmi zarar görüyor diye çırpınabiliyor ve kucaklarını açıyorlar NEDEN?
Biz millet olaak bu fimleri bir çok kez izledik, izlemek zorunda bırakıldık. İçerisine çekilmeye çalışıldığımız ilk azap çukuru değil. Daha öncesinde Afganistan bataklığını gördük, Ardından Rusya ve Çeçenistan girdabını ruhumuzda sızılarla yaşadık, İran Irak savaşı ile alevleri sınırlarımıza kadar dayandı, Mısar'da Rabia olduk, müslüman ihvanlarımız için dualar ettik ağladık, Libya'da her zaman görmezden geldimiz Gaddafi ile gömüldük, asya kıtasındaki kardeş devletlerle aramızda karakol olan Ermenisten ve Azarbaycan savaşını öye derin hissettikti Gardaş Azarbaycan'a el uzattık ve eteşi büyümeden şükür söndürebildik. Bu gün ise içine çekilmek istendiğimiz bir kavanın sınırlarında dolaşıyoruz. Ama daha akıllı bir politika izleyerek, taraf tutmadan sulh yolunun taşlarını sabırla kare kare örmeye çalışıyoruz. Bu yoluda bitirecek tek ülke olduğumuz dünya görüyor ve bitireceğiz inşallah.
Genel hatlarınla panoramasını çızdiğim bu çoğrafyayı ve ateş çemberine alının alkemi siz düşünün. Artık sunu ayrılıkları bir kenara bırakıp Türk olduğumuz hatırlamak ve bir ve beraber harekat etmek ZORUNDAYIZ. 
Geleceğim dünyasında söz sahibi bir ülke olarak çocuklarımıza bir miras bırakmak için bu sürece beraber atlatmak mecburiyeeüindeyiz. Mevzuu vatan ise gerisi teferruattır şuuru genlerimizde var çünkü. En yakın taripte 15 Temmuz ayaklanmasında da bunu gördük ve dünyaya göstedirk. 
Bu milli duruş şuurunu evlatlarımıza miras bırakabilke ümidi;
Selam, Muhabbet ve daim Dûa ile....
 

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
26Haz

NEDEN ve NASIL?

22Nis

VİCDANI KURUYAN BİR KITA

01Nis
27Mar

ŞEHRİNİN TAKİPÇİSİ!

15Mar