Bazen farkında olursunuz bazen de olmazsınız ama hayatınızı gözlemlerseniz kesintisiz olarak var olan bir dinamik göreceksiniz; karşılaştığınız her şeyle kendinizi kıyaslıyor ve sonrasında da bu değerlendirmeyi baz alarak kendinizi bir konuma yerleştiriyorsunuz.
İç dünyanızda siz her zaman bir yerde duruyorsunuzdur, diğer herkes ve her şey de belirli bir yerde konumlanıyordur. İç dünyanın yerleşim planına bakarsanız şunu da göreceksiniz; siz ya üstte ya da alttasınız. İşte bütün mesele burada başlar. Genel yaşam içinde insan kimseyi kendisine eşit olarak görmez çünkü başkalarını ya kendinden daha aşağı ya da daha üstün görür.
Her karşılaştığınız kişi karşısında zihniniz anında bir yerleştirme yapar; ya o üsttedir siz altta ya da tersi. Siz bunu düşünmezsiniz bile zihin bilgisayarı bunu otomatik yapar. Her gördüğünüz insanın karşısında mutlak surette ya üstte bulursunuz kendinizi ya altta. Ayrıca tüm diğer canlılarla da olan bir dinamiktir bu. Bu dinamiğin sonucu ise kıskançlık, değersizlik kompleksi, aşağılık kompleksi, üstünlük kompleksi, yetersizlik kompleksi, rekabet hissi ve düşmanlıktır. Tabi devamında bir yığın negatif durum da bunlara eşlik eder.
Peki, neden bunu yapıyoruz? Derdimiz ne veya şöyle de sorabiliriz zihnimiz neden otomatik olarak bunu yapmaktadır? En temelinde göreceğimiz neden insan yapısında mevcut olan ve “ego” denen yapıdır. Çünkü “ego” üstte olmak veya üste çıkmak demektir. Ego kendini ayırmak demektir. Yani ego için ben bir yana herkes ve her şey öbür yanadır. Ego eşitlik istemez, çünkü eşitlik sıradan hissettirir. Aranan sıra dışı olma hissidir ve bunun oluşması için eşitlik bozulmalıdır. Bir şey herkeste var ise ego bundan hoşlanmaz. Egonun gözlüğünden bakınca “herkeste olan bir şeyin ne kıymeti var” ifadesi belirir. Bir şey az olunca, istisna olunca kıymetlidir ego için. Örneğin gün doğumu, gün batımı, yıldızlar, bulutlar hayatın mucizeleridir ama kimse bu eşsiz olgulara dikkat vermez ve önemsemez. Ama çok nadir bulunan bir taş parçası önemlidir. Gün doğumunun güzelliği kimseyi üstün ya da aşağı yapmaz. Herkes içindir ve herkese açıktır. Doğanın eşsiz dans gösterilerinden biri olan gün doğumu her gün tüm canlıların önünde bu hayranlık uyandıran dansı eder. Ama bu dans kimseye kendini özel hissettirmez. O yüzden de egonun ilgi alanına girmez bile. Çünkü bu güzellik için mücadele etmek gerekmez, hak etmek, iyi olmak, güçlü olmak, güzel olmak, zengin olmak vs. gerekmez, rekabete yer yoktur, parayla alınıp satılamaz, kimse kimseyi bundan mahrum edemez ve “bende var ama herkeste yok, ben özelim, ayrıcalıklıyım vs.” hissi yaratmaz. İşte o yüzden gerçek olan, doğal olan, varoluşsal olan egonun ilgi alanı dışında kalır. Ama bunun da bir bedeli vardır; işte o bedel değersizlik kompleksi, bitmeyen acılar ve tatminsizliktir. Eğer sağlıklı huzurlu bir hayat ise istediğiniz, farkındalık ve değişim gereklidir. Bunu gerçekleştirmek için ise bir araç ve yönteme ihtiyacımız vardır.
İşte burada Dünya Değişim Akademisi'nde bu değişimin gerçekleşmesi için gereken yol, bilgelik ve araçlar sunulmaktadır. Değersizlik Kompleksinden Özgürleşme Sanatı programı ile ilk adımınızı atabilirsiniz.
İnsan bütünsel bir varlıktır. Yani bedensel, zihinsel, duygusal ve ruhsal boyutları birlikte taşıyan bir varlıktır insan. Dolayısıyla insanı ele alacaksak tüm bu boyutları birlikte ele alacak bir metoda ihtiyacımız vardır. Yani birini dışarda bırakan bir yöntem kesinlikle gerçek çözüme ulaştırmayacaktır. Çünkü insanın yaşadığı tüm sorunlarda insan varlığının tüm boyutları işin içindedir. Dünya Değişim Akademisi’nde uygulanan değişim çalışmalarında da bütünsel bir yaklaşım sunulmaktadır. Programlar 8 çalışmadan oluşmakta ve her programda konuya özel olarak hazırlanmış bilgi ve tekniklerle tam nokta atışı uygulamalar yapılmaktadır. Nefes, hareket, zihin, farkındalık ve bilgeliği bir araya getiren bu eşsiz programlar sorun her ne ise tam o noktada muazzam kazanımlar sağlamaktadır.
Öte yanda olayı daha da ilerletebilir, siz kendiniz de bir Değişim Uzmanı olabilirsiniz. Bunun için de Dünya Değişim Akademisi ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (YENİSEM) iş birliği ile hazırlanan Değişim Uzmanlığı Eğitim programlarına katılabilirsiniz. Eğitim, 8 gün her gün 2 saat olmak üzere toplam 16 saatten oluşmakta. Eğitime katılarak siz de uluslararası geçerliliği olan Değişim Uzmanlığı sertifikasına sahip olabilirsiniz. En yakın Değişim Uzmanlığı Eğitimi Programı ise 18-25 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecektir. Eğitime katılarak Değişim Uzmanı olabilir hem kendinizi hem de tüm dünyayı değiştirebilirsiniz.
Çünkü her şey bireyle başar;
KENDİNİ DEĞİŞTİR DÜNYAN DEĞİŞSİN, DÜNYANI DEĞİŞTİR DÜNYA DEĞİŞ
Ercüment | 03 Temmuz 2022 18:18
Harika bir yazı... Teşekkürler..