Kanser hastaları hem tedavi oluyor hem de moral depoluyor

Malatya'da yaşayan Özlem Önal Erkurt, kansere yakalandıktan sonra hastalık döneminde yaşadığı psikolojik ve sosyolojik sıkıntıları diğer hastalar da yaşamasın diye hastaneye yetkililerin ve hayırseverlerin desteğiyle Şefkat Eli Uğraşı Terapi Merkezi olarak bilinen hayır çarşısını kurdu.

PAYLAŞ
Malatya Sürmanşet - Malatya Sürmanşet

Malatya’da yaşayan Özlem Önal Erkurt, kansere yakalandıktan sonra hastalık döneminde yaşadığı psikolojik ve sosyolojik sıkıntıları diğer hastalar da yaşamasın diye hastaneye yetkililerin ve hayırseverlerin desteğiyle "Şefkat Eli Uğraşı Terapi Merkezi" olarak bilinen hayır çarşısını kurdu.

Malatya’da bankada çalışan Özlem Önal Erkurt, yakalandığı meme kanserini atlattıktan sonra kendisi gibi kansere yakalanan hastalar için harekete geçti. İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Onkoloji Hastanesinde hayırseverlerin de desteğiyle adını daha önce farkındalık için yazdığı ve kısa film çektiği ‘Kiraz Çiçeği’nden alan (hayır çarşısı) "Kiraz Çiçeği Şefkat Eli Uğraşı Terapi Merkezi” odasını açtı. Uğraşı ve terapi merkezinde, pijama, terlikten, battaniyeye, müzik aletlerinden, ahşap boyamaya kadar her şey mevcut. Kanser hastalarının tedavi döneminde hastalığını bir nebze de olsa unutabilmesi ve kendini sosyal aktivitelere yöneltmesi adına stres atacakları bir oda haline getiren ‘Kiraz Çiçeği’ odası ilgi görüyor.

İnsanlara faydalı olabilmek için hastaları bir nebze olsun sıkıntıdan ve stresten uzak tutmak için uğraşı terapi merkezini kurduklarını belirten Erkurt, “Ben kanser hastalığına yakalandıktan sonra bu ortamın eksikliğini çok hissettim. Hasta tedaviyi alıyor. Evine gönderiliyor. Evinde ne yaşıyor. Canı sıkılıyor mu. Eşin, dostun, arkadaşın bir sürü tanıdığın olduğunu bildiğin halde kimse seni aramıyor. Çoğu diyor ki ne diyeceğimizi bilemedik, seni rahatsız etmek istemedik. Ya da bazıları da arayıp moralini bozuyor. O zamanda diyorsun ki keşke hiç aramasaydı. Ben insanları ufacık da olsa mutlu etmek için yaptım” dedi.

Hastayken küçücük maddi değeri olmayan bir hediyenin bile hastaları çok mutlu ettiğini ifade eden Erkurt, “Ben insanları ufacık da olsa mutlu etmek için yaptım. Çünkü hasta yatağında yatarken hastanede ona küçücük bir hediye maddi değeri çok olmayan bir şeyin hastanede ona verilmesi. Onun düşünüldüğü anlamına gelir. Herkes elinden geldiğince bir şeyler yapabilirse eğer bir nebze de olsa birini mutlu edebilirsek yüzünü güldürürsek ne mutlu bize” şeklinde konuştu.

“Pandemi bittikten sonra bu odada her türlü sosyal aktivite yapılacak”

Erkurt, Turgut Özal Tıp Merkezi Onkoloji Hastanesine yapılan Kiraz Çiçeği şefkat eli uğraşı terapi merkezinin Türkiye’de başka bir yerde olmadığını da belirterek, “Uğraşı terapi merkezi ve şefkat eli Türkiye’de bir başka merkezde yok. Umarım örnek bir çalışma olur. Pandemi olduğundan dolayı çok bir araya gelmemeye çalışıyoruz. Şuan enfeksiyon riski olmayan hastalarımızı sizin görmeniz açısından bir araya getirdik. Pandemi bittikten sonra bu odada her türlü sosyal aktivite yapılacak. Kemoterapi alırken hastaların kullanması için, ahşap boyama malzemeleri, kitaplar, satranç takımları, müzik enstrümanları var. En azından zihinlerini dağıtacak şeylere yer vereceğiz. Böylelikle onlar biraz da olsa unutacaklar. Bulundukları ortamdan çıkmış olacaklar. Hastanede böyle farklı bir odanın olması onları rahatlatacak. Onlara moral verecek bir nebzede olsa yaşadıkları stresten sıkıntılı durumdan dışarı çıkmış olacak. Çünkü hastalar genelde katıldıkları ortamlarda konunun hep hastalıklarından bahsedilmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Bu konunun dışında bir şeylerle uğraşmak onlara her zaman iyi gelecek” diye konuştu.

Tedavi gördüğü süreçte kendini oyalayacak ve hastalığını unutturacak birçok kursa gittiğini ifade eden Erkurt, “Ben hastayken ahşap boyama kursuna gittim. Dikiş kursuna, kuaförlük kursuna gittim. Normalde mesleğim bankacılık ama burada insanlara ne yapabilirim diye ben o zamandan düşündüm. Çok pozitif bir insandım. Neden benim başıma geldi. Sonra diyorsun ki demek bunda da bir hayır var. Ben insanlara yardım edeyim belki onlara bir faydam olur beni örnek alırlar diye düşündüm. Dolayısıyla ben hep onlara örnek olmaya çalıştım. Pandemi bittikten sonra bu odada her türlü sosyal aktivite yapılacak” şeklinde konuştu.

“Projeyle birlikte bir sürü iyi insanı bir araya getirdim”

Kiraz çiçeği şefkat eli uğraşı terapi odasının hazırlanmasında birçok hayırseverin emeğinin olduğunu vurgulayan Erkurt, şunları söyledi:

“Bu odanın yapılmasında bütün herkesin emeği geçti. Hayırsever insanlar, arkadaşlarım ,komşularım firmalar, terlikler gönderiyor, Genç Kızılay, pijama, eşofman, başka bir firma pekmez ürünlerini gönderiyor ağız yarasına iyi geliyor. Bir sürü iyi insanı bir araya getirdim. Bu projeye ilk başladığım zaman nasıl yapacağımı bilmiyordum sağ olsun iyi insanların desteği ile Kanser haftasında 1-7 Nisan’da odayı hastalarımızın kullanımına açtık. Böyle bir projenin devamlılığı olması açısından hayırsever insanların firmaların, Genç Kızılay’ın, LÖSEMA’nın tam desteğini aldık. Siz hiç korkmayın biz bu projede sonuna kadar yanınızdayız dediler. Bizlerde elimizden geldiğince onları mutlu etmek için. Yüzlerinden ufacık da olsa bir gülümse olsun diye uğraşıyoruz."

Kiraz çiçeği şefkat eli uğraşı terapi merkezinden faydalanmak için ihtiyaç sahibi olmak gerekmediğini ve ihtiyacı olan herkesin buradan faydalanılacağını dile getiren Erkurt, “Burada verdiğimiz Kanser hastalarının maddi olarak ihtiyacı olması gerekmiyor. Hastanede çok uzun süre kaldıkları için pijamaları kirlenebiliyor. Ya da yatacaklarını bilmeden hazırlıksız gelebiliyorlar yanlarında fazla yedekleri olmuyor. Her türlü hastaya alabilsin alamasın bizim için fark etmiyor. Biz elimizden geldiğince destek olmaya çalışıyoruz. LÖSEMA’nın da katkıları var. Eşim LÖSEMA’nın genel başkanıydı ondan da hastaların çamaşırlarını yıkayabilmesi için çamaşır makinası, kurutma makinası gibi eksiklerimizi giderdik. Şuan hastalardan burada iki üç ay da kalanlar oluyor. Bizim verdiğimiz geçici çözümler kıyafetleri yine bitiyor. O yüzden yıkayabilmeleri için çamaşır makinası, kurutma makinası koyduk servislere. Hemşire hanımlar her servis kendi bünyesindeki makinayı kullanarak çamaşırlarını dezenfekte edebiliyor” diye konuştu.

İhlas Haber Ajansı

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN