Bu çok önemli konuyu Dünya Değişim Akademisi'ndeki Değişim Uzmanlarına sorduk. Özel bilgileri sizlerle paylaşıyoruz.
''İnsan depresyon yüzünden açılarını yok sayamadığında değişim için harekete geçmek zorundadır. Değişmek istemeyenler ise intihar etmeyi seçer. Aslında intihar, inatçı insanın değişimden kaçışıdır.
Kişi ölümün kokusunu alınca hayatı boyunca bünyesinde topladığı ve yok saydığı acılar patlar. Bu patlamanın öteki adı depresyondur. Depresyon patlaması kişinin ölmemesi için acıların dışa vurumudur.
Fakat bu dışavurum bazen kişiyi öldürür. Neden acaba? Çünkü kişi depresyon dışa vurumuna karşı çıkar ve onunla savaşmaya başlar. Gerçek şu ki depresyon ile savaşan mutlaka kaybeder çünkü kimse depresyonu yenemez.
Peki neden? Çünkü depresyon kişinin kendi üretimidir - kendisinin bir parçasıdır ve depresyonla savaşan insan kaybetmeye mahkûmdur çünkü bu savaşta kazanan yoktur.
Dünyasal açıdan en zengin insan varoluşsal açıdan en fakirdir. Yalnızca tekâmül yolunda insan zengin olup fakir olmayabilir. Zira o zenginliğin peşinde değil. Dünyasal açıdan fakir olup varoluşsal açıdan zengin olmak ise tekâmülsel bir sanattır.
Varoluşsal zenginliğin sırrı tekâmüldür. Buna sahip olan insan asla depresyona girmez, zenginliğin peşinden koşmaz ve fakirlikten kaçmaz. Zira o zenginlik / fakirlik ikiliğinin ötesindedir.
