Isı tedavisinin doğru kullanılması kanserin tedavisinde önemli bir rol oynuyor.
Yapılan son araştırmaların baş ve boyun bölgesi tümörlerinde radyoterapiyle birlikte hipertermi uygulanmasında yüzde 25, rahim ağzı kanserlerinde yüzde 17, meme kanserinde göğüs duvarı nükslerinde yüzde 22 daha iyi sonuç alındığını gösterdiğini söyleyen Onkoloji Koordinatörü Prof Dr. Mutlu Demiray, “Isı tedavisinin doğru kullanılması kanserin tedavisinde önemli bir rol oynuyor” diye konuşuyor.
40 - 41 DERECE ARASINA GELEN KANSERLİ DOKU ÖLÜYOR
Yüksek ateş her ne kadar korkutucu olsa da, vücuda zararı kadar yararı olduğunu da biliyor musunuz? Vücut için bir savunma mekanizması olan yüksek ateş halinde, insanın bağışıklık sisteminin normal sıcaklığa göre dahi iyi çalıştığı, ateşin, bağışıklık sistemi elemanları üzerine olumlu etki yaptığı, iltihap hücrelerinin enfeksiyon bölgesine hareketini artırdığı, mikrop öldürme işlevlerini uyardığı, kan demirini bağlayıp demir düzeyini düşürmek sureti ile mikroorganizmaların çoğalmalarını engelleyen “laktoferrin” gibi maddeleri akyuvarlara salgılattığı ve akyuvarlarda antikorların yapımını artırdığı araştırmalarla kanıtlanmış bir gerçek. Son yıllarda kanser tedavisinde de yüksek vücut ısısı yani hipertermiden yararlanılıyor. Hiperterminin arkasındaki gerçek; kanser hücrelerini ısıtıp daha kolay öldürmek şeklinde. Kanserli doku 40 - 41 derece arasına geldiğinde kanser hücreleri doğrudan öldürülüyor. Vücudun çabasını tetiklememek için belirli bir tümörü hedef alarak bölgesel ısıtma yapılabiliyor. Bu da mikrodalga, radyo dalgası ve ultrason kullanarak yapılıyor.
İYİ SONUÇ YÜZDELERİ ARTIYOR
Prof Dr. Mutlu Demiray, “Kanserli hastaların ısı regülasyonu bozulmaktadır. Buda immün sistemlerinin iyi çalışmasının önünde bir engel olarak görülmektedir. Isı tedavisinin doğru kullanılması kanserin tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Hem tedavi esnasında hemde tedaviden sonra immün istemin restorasyonunda ısı tedavilerinin etkin olarak kullanılması önemli” diye anlatıyor.
ÖNEMLİ İLAÇLAR GELİŞTİRİLDİ
Önemli konulardan bir tanesinin de ısı ile hedeflenmiş tedavilerin yapılabilir olması olduğunu ifade eden Demiray, şunları anlatıyor: “Klasik kanser ilaçlarının en önemli sorunları tüm hücrelere özellikle de immün sistem hücrelerine zarar vermeleri. Nanoteknolojinin gelişmesiyle kemoterapi ilaçları ısıya hasas kılıflar ile sarılabilmektedir. Yani kemoterapi ilacı sadece 40 derecede açılan bir zarla sarılarak damardan verilmekte. Bu esnada da tümör dokusu hipertermi cihazlarıyla spesifik olarak ısıtılmaktadır. Tümör dokusunun ısısı 40 dereceye çıktığı için kemoterapiilacı sadece kanserli dokuda etkili olmakta. Hedeflenmiş tedavilerde ısı hedeflemede kullanılmakta. Bu durum uçaklara atılan ısı güdümlü füzeler gibi. Bazı ilaçlarda önemli yol katedildi."
WhatsApp +447555147172
