6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, Türkiye'yi derinden sarstı. Yalnızca fiziksel hasara yol açmakla kalmayan bu afet, aynı zamanda hayatın önceliklerini ve sahip olduklarımızın gerçek değerini sorgulamamıza neden oldu.
6 Şubat 2023 sabahı, Türkiye en acı günlerinden birine uyandı. Saat 04.17'de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki deprem, saatler sonra 13.24’te Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki başka bir depremle adeta devam etti. Bu yıkıcı sarsıntılar, binlerce can kaybına, on binlerce yaralıya ve sayısız yapının yerle bir olmasına yol açtı. Ancak bu depremler sadece fiziksel hasar yaratmakla kalmadı; aynı zamanda toplum olarak hayatımızın anlamını, önceliklerini ve sahip olduklarımızın gerçek değerini yeniden gözden geçirmemize neden oldu.
Depremin ardından, lüks evlerimiz, pahalı arabalarımız, övünerek sahip olduğumuz markalar ve tüketim alışkanlıklarımızın aslında ne kadar geçici ve önemsiz olduğunu fark ettik. Yaşanan bu afet, zenginliğin, malın, mülkün, makamın birer emanet olduğunu ve sadece insanlığın kalıcı olduğunu bizlere acı bir şekilde öğretti. Bir zamanlar değer verdiğimiz eşyalar, bir anda mezarımız olabilecek kadar önemsiz hale geldi.
Bu süreçte, hayatta asıl önemli olanın sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman, onların yanında olmak ve ihtiyaç duyulan anlarda yardıma koşmak olduğunu yeniden hatırladık. Ayağımızdaki botun, üstümüzdeki montun, bir köşede duran battaniyenin, sıcacık bir çayın ve taze bir ekmeğin ne kadar değerli olduğunu gördük.
En önemlisi ise, kırdığımız kalpleri tamir etmek için zamanımızın olmayabileceğini ve bu nedenle insanlığı, hoşgörüyü, yardımlaşmayı öncelik haline getirmemiz gerektiğini fark ettik. 6 Şubat depremi, bizlere hayatın geçici değerlerini sorgulatarak, insan olmanın, sevdiklerimizle olmanın ve birbirimize destek olmanın asıl zenginlik olduğunu hatırlattı.