Uluslararası Yoga Federasyonu Başkanı Akif MANAF ile yoganın bugünkü uygulamaları üzerine konuştuk
BAŞKANIM, Yoga hakkında yazdığınız 60 kitabınız var ve devamı da geliyor değil mi? Bu da sizi yoga konusunda kendiliğinden bir uzman yapıyor, ama bildiğimiz kadarıyla yoga geleneğinde yoga uzmanı değil Yoga Üstadı deniyor.
Madem böyle bir giriş yaptık o zaman ilk şunu soralım, neden yoga konusunda pek fazla Üstad yok?
Evet, ilginç bir soru ile başladınız röportaja. Neden daha fazla Üstad yok, daha fazla mı olsaydı...
Bir kere en başta Yoga Üstadı olmak, o yoldan geçmek çok zor, çok meşakkatli, çok fedakarlık istiyor. Ben 5 yaşımdan beri yoganın içindeyim, bu konu her zaman hayatımın bir parçasıydı, eğitim hayatım bittikten sonra da tamamı oldu. Yani 55 senedir yoga ile yaşıyorum. Bunca yıl yoga konusunda tonlara kitap okudum, binlerce yoga uzmanı ile tanıştım ve pek çoğu ile yoga yaptım, yogayı öğrenebilmek için dünyanın çevresini 3 kez dolaştım…
Yani şöyle düşünün 55 yıl boyunca hayatınıza yogadan başka bir şey yok, aile, eğitim, iş, sosyal hayat da yoga ile içi içe. Ve Himalaya Dağları’nda Yoga Üstadlarını bulmak için harcadığım yıllar ve bulduktan sonra edindiğim bilgi ve tecrübeler. Yani bütün bu çaba sonucunda bana Yoga Üstadı dendi, bu sadece bilgi ve tecrübelerimi ifade eden bir unvan. Bizim için bir önemi yok, ama insanlar etiketlemeyi seviyor. Bize de Üstad diyorlar, bu sadece bir etiket. Yoga konusunda bilgili olduğumuzu ifade eden bir etiket.
BAŞKANIM, Bir Yoga Üstadının yoga spordur demesi çok önemli, bunu biraz açar mısınız?
Evet, yeryüzünde mevcut olan tüm sporlar yoga temelinin üzerine oturur. Yani yoga konusunda yapılan araştırmalar gösteriyor ki yoga bilinen tarihin başlangıcından beri çeşitli kültürler tarafından tüm zamanlarda uygulanmış ve uygulanmaya devam ediyor.
Spor dallarına genel olarak baktığımızda şunu görüyoruz, beden, nefes, konsantrasyon, gevşeme. Yani herhangi bir spor dalını uygulayan ve bunda başarılı olmak isteyen herkes bu dört unsuru gerçekleştirmeye çalışıyor. Bu ise ancak belirli bir disiplin, çaba, düzen içinde olabiliyor.
Yoga bütün bu nitelikleri kazanmak ve devamlılığını sağlamak için size temel teknikleri veriyor. Beden şu şekilde güçlü olur, konsantrasyonu güçlendirmek için düşünceleri ve duyguları şöyle kontrol edebilirsin, yükselen adrenalinin yarattığı gerginliği şu şekilde atabilirsin, gibi…
Yani sonuç olarak yoga size beden, düşünce, duygu yapınızı nasıl kontrol edeceğiniz, nasıl yönlendireceğinizi ve nasıl yöneteceğinizi gösterir bunun için teknikler sunar.
Neden illa ki spor olmalı, hiç sınıflandırmasak olmaz mı?
Yoga dünyada uygulanan en yaygın spor olmasına rağmen farklı tanımlara sahip ve hak ettiği yerde değil. Günümüz dünyasında her şeyin bir etiketi ve tanımı var, tüm iletişim, bilgilendirme ve yaşam bunun üzerine kurulu.
Ama yoganın insanların bildiği yüzeysel kavramlar açısından tatmin edici bir tanımı yok. Çünkü yoga çok daha büyük bir derinliğe sahip. Bugünün insanı genel olarak yogayı tam da kavrayamıyor. Çünkü insan zihni ile yaşıyor ve zihin öyle bir araç ki, her şeyi kavramsallaştırıyor ve sınıflandırıyor aksi halde anlamıyor. Yani zihin gördüğü duyduğu her şeyi bir yere koymak istiyor, anlamlandıramadığı şeyler zihni rahatsız ediyor ve korkutuyor. Yoga bugüne kadar tam da böyleydi, yani spor mu, kültür mü, din mi, kişisel gelişim mi, dönüşüm mü, spritiüellik mi… yani bu böyle uzar gider… bu yüzden bugün yoga bu kadar bölünmüş, dejenere olmuş, herkes istediği tanımı yapmış ve istediği yere yogayı yerleştirmiş…
Biz ise madem yogayı arındırıp, saf haliyle uygulamak istiyoruz ve bunu insanlara aktarmak istiyoruz o zaman yogaya bir tanım da yapmamız şart… Biz de gerçeğe en yakın tanımı yaptık yoga evrensel bir spordur dedik.
BAŞKANIM, Yoga sporu nasıl bir spordur o zaman?
Yoga kazandıran bir spordur, yoga yapan herkes şampiyon olur…
Latife gibi oldu söylediklerimiz ama aslında gerçek. Yoga yapan kazanır, bakın ünlü sporculara genelde yoga da yapıyorlar. Çünkü onlar yoganın kazandırdıklarını fark etmişler. Beden daha esnek ve güçlü oluyor, zihin daha odaklı, duygular daha kontrollü. Sporcu kendi yapısını kontrol edip yönetebildiği için spor sonrası bedenini yeniden normale döndürebiliyor
Çünkü profesyonel spor yapan insanların en büyük sıkıntılarından birisi, yapılan spordan sonra bedendeki adrenalinin hala yüksek seviyede kalması ve gerginliğin devam etmesidir. Adrenalin aslında bedeni bir yandan da yıpratan hormonal bir salgıdır. Bilinçli sporcular bunu bilirler ve maçtan sonra bedeni gevşeterek salgıların normale dönmesini sağlarlar. Yogayı da bu yüzden yapıyorlar. Hayatlarındaki yarışma, rekabet ve hırs unsurlarını dengelemek için.
BAŞKANIM, son olarak geçen ay ‘Derya Baykal ile Gülümse’ programına konuk oldunuz ve oruçlu iken yoga yapmanın faydalarını anlattınız, bize de bundan biraz bahsedebilir misiniz?
Oruç tutmanın insana çok büyük faydaları vardır. İnsan sindirim için çok fazla enerji harcar, aslında bu oldukça önemli bir enerji israfı da olabilir. Oruç tutunca sindirim sistemi dinleniyor ve bu sistemin harcadığı enerji ile insan kendi potansiyellerini uyandırabilir, kendini geliştirebilir, bilincini yükseltebilir, farkındalığını artırabilir.
Ayrıca oruç tutmak vücudu arındırıyor, Orijinal Yoga Sistemi tekniklerini oruçluyken yaparsanız arınma gücü artar, hastalıkların iyileşmesi hızlanır, beden güçlenir gençleşir. Çünkü oruç tutarken yoga yapıldığında bünyedeki güç ve enerji artıyor, oruç tutmanıza rağmen daha enerjik olursunuz. Ayrıç susamışlığı ve açlığı gideren teknikler mevcut, bu da daha rahat oruç tutulmasını kolaylaştırır.
BAŞKANIM, bu güzel sohbet için çok teşekkür ederiz...
