Korkmaya Gerek Yokmuş - Kerim BAYDAK

Korkmaya Gerek Yokmuş


Artık Koronanın aşıdan başka yolu kalmadı gibi. Kısa dönemde virüsten korunmanın en kolay ve etkili yolu aşı olmaktan geçiyor.
Tabi buna inananlar var, inanmayanlar var. Ağzı olan konuşuyor kabilinden, herkes her şeyi rahatlıkla konuşabiliyor.
Aşı olmak istemeyenlerden biri de bendenizdim; ancak benim çekincem, aşının işe yaramayacağından çok, enjeksiyon korkusu, yani fobisiydi. Hele TV’ler de ki o koca koca iğnelerin şırıngalarını gördükten sonra, bir hayli çekiniyordum. Bir de kulaktan duyma, bilen-bilmeyen, uzman olan-olmayan herkesin amiyane söylemlerinden sonra, aşıya karşı da neredeyse bir önyargı oluşacaktı.
Hâlbuki devletin tanımış haklardan olan yaş dilimi de yaklaştı. Söz konusu zaman dilimi içerisinde aşını yaptın yaptın, yoksa tüm aşılar bittikten sonra yapılacak olmasının verdiği endişeden dolayı, tüm cesareti mi toplayıp, aşı olma kararı aldım. Tabi önce, birkaç Doktor arkadaşı arayıp, fikirlerini alarak ve beni cesaretlendirecek söylemleriyle rahatlamak istedim.
E-nabız üzerimden şansımı denemek istedim. Aşı randevusu alacak birkaç yönlendirmeden sonra, hafta sonu olduğu için, birkaç gün içerisinde olacağını bekliyordum. Beklediğim gibi olmadı, hemen 2 saat içerisinde randevum verildi. Mecburiyetten yalnız başıma aşıya gitmek zorunda kaldım.
Hastane de ki aşı odasına vardığımda, tabiri caizse kalbim güm güm atıyordu. Korkmuyordum, ama hafifi bir panik, ürkeklik vardı üzerimde. Hele her şeyi kabullendiğinle ilgili uzunca yazıların olduğu bir kâğıdı imzalayınca, yanımda kimse de olmayınca, bir heyecan sardı bedenimi. Öyle cesaret alacak kimse de yoktu. Ne yanımda olan biri ne de aşı olacaklardan biri. Kâğıdı imzalayarak sağlık görevlisine uzattım. Yapılan işlemlerden sonra, aşı odasına girdim. Hazır bekleyen iki hemşire, sevecen ve güler yüzlü. Sanırım benim için gerekli olan ve beklediğim ortam da buydu. “Hoş geldiniz amca” diyerek, hazırlanmamı istediler. Ceketimi, gömleğimi indirirken, sanırım telâşlı halim gözlerinden kaçmamıştır. “Hayırdır amca!” dediler. “Vallahi kızlar, ben iğneden korkarım, aşı iğnesi de cabası. Hemşirelerin güler yüzlü ve yumuşak yaklaşımlarıyla, “Korkmana gerek yok, bizim iğnemiz acıtmaz” gibisinden esprili söylemleri, biraz olsun rahatlıyor gibiydim. Telaşlı heyecanım konuşmama da yansımıştı. Konuşmamı bitirmeden, “tamam amca bitti, geçmiş olsun” demeleriyle; “bitti mi yan” dedim. “Evet “demeleriyle, derin bir “oh” çektim. “Amca yarım saat dışarıda oturun, bir sıkıntı olmazsa gidebilirsin “dediler. Koridordaki bir banka oturdum, kendimi dinliyordum, her an bir bedenimde bir değişikliğin olmasını bekliyordum.
Yok, olumsuz belirtiler olmuyordu. Heyecanımı yenmiş, çekincelerim sona ermişti. Sürem dolunca, ayrıldım. Bu şekilde, hem Korona belâsına karşı aşıyla tedbirimi almıştım, hem iğne fobimi yalnız da olsa yenmiştim. Artık Korona virüsüne karşı daha güçlüydüm ve daha korunaklıydım. Tabi maske, mesafe, hijyen kurallarını aksatmamak şartıyla, daha güvende olmanın gururundaydım.
Şimdi “iyi ki bir aşı olmuşsun, bu kadar abartmanın âlemi var mı?” diyenleriniz olabilir/olacaktır. Evet var, gerçekten var. 2 yıldır bu baş belası virüse karşı bir türlü üstünlük sağlayamadık ve patır patır dökülen nice sevdiklerimizi, dostlarımızı, arkadaşlarımızı, tanıdıklarımızı kaybettik. “Artık yeter” demenin vakti geldi, şimdilik aşıyla bu mümkün olsa bile. Hele daha virüsün olduğuna inanmayanlar, bunca ölümlerden sonra ders olmayanlar varken; bunu anlatmam gerekiyordu. Kim bilir, belki, benim gibi korkanlar ve aşının güvenirliliğine ve gerekliliğine inanmayanlar varken, belki birileri ikna olabilir.
Aşımızı olduk, ne kadar etkili olur bilemiyoruz; ama “inşallah etkisi ve koruyuculuğu olur” diye bekliyoruz ve temenni ediyoruz.
Eski yaşantımıza ve günlerimize dönmenin yolu, aşı olmaktan ve kurallara uymaktan geçiyor, unutmayalım!
Biz tedbirimizi alalım da takdir Allah’tandır. Vallahi özlüyoruz normal hayatımızı, yaptığımız çok şeyi, (her şeyi) İşimiz zor velhasıl, gelin kolay kılalım.
Aşı tercihleri çoğalınca, seçici olunabilir. İnşallah, birisi işlevselliğini yerine getirir.
Ha bu arada, bu yazıyı yazarken, aşı olmayı düşünmeyen birkaç kişinin aşı olduğu haberini almak, gerçekten mutluluk verici, devamı gelir inşallah.
Bugün Ramazan Orucunun ilk günü, tuttuğumuz oruçlar, yaptığınız dualar kabul olsun, Korona virüs belâsının başımızdan defolmasına vesile olur inşallah
Kerim BAYDAK
[email protected]

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
30Oca

Umudunuzu Yitirmeyiniz

23Oca

Kısmetinize Ne Düşerse

16Oca

Sağlıklı Olmak Zenginliktir

09Oca

Bilinsin İstedim!

02Oca