Üzüntü, keder, hüzün, sevinç ve mutluluk aynı an da olabiliyor.
Ne mutlu, sevinirken ölümü aklından çıkarmayanlara,
Ne mutlu ölmeden önce ölenlere ve azığını hazırlayanlara…
Bu dünyanın işi böyle, ölüm düğün yan yana!
Biz doğarken de birileri ağlamıştır.
Biz ölürken de birleri gülecektir.
İstisnasız!...
Demek ki dünya böyle bir yer işte!
***
Bazı insanların gitmesi, ayrılması, göç etmesi, insanı derinden etkiler, tefekküre sevk eder.
Geride kalanlar, ne kadar yerini tutar, doldurur, bilemiyorum!!!
Bazı kimselerin yeri asla doldurulamaz.
***
Bazı insanlar, bazı insanların zaaflarından faydalanarak egolarını tatmin ediyorlar.
***
İstediklerini elde etmek için, akla gelebilecek her türlü hinliği yapmaktan geri kalmıyorlar ve sanıyorlar ki karşısındakiler anlamıyorlar.
Sanki tek kendileri ekmek yiyor.
***
Menfaatine dokunulduğunda noktayı koyan, ancak rüzgar kendine taraf estiğinde/döndüğünde , : ; koyanlar ne kadar da çoğalmış.
***
Kendisini kurtarmaya muktedir olamayanlar, başkalarını nasıl kurtaracaklar.
Ya da
Kendi dertleriyle uğraşanlar, başkalarının derdiyle uğraşamazlar.
***
Her mevsimi, mevsimin özelliklerine ve güzelliklerine göre yaşamak gerekir.
***
İnsanlara bakıyorsunuz, çok sessiz, sakin ve suskun...
Hâlbuki içlerinde fırtınalar kopuyor da haberimiz yok.
Adama 1 lira verip konuşturuyorsunuz, ama 1000 lira verip susturamıyorsunuz.
O derece dolmuşlar yani!
Sadece ilk sözü söylettirmek yeterli oluyor.
Sorduğunuzda hiçbir şey bilmiyor, ama konuşunca maşallahı var.
Bilmediği konular yok.
Kerim BAYDAK
