Al Başına Belâyı, Kul Hakkı - Kerim BAYDAK

Al Başına Belâyı, Kul Hakkı


Bazı müteahhitler ve yapsatçılar, sattıkları evlerden gelen parayı nasıl çoluk çocuğuna yediriyorlar. Yeni ev yaptırsan ondan daha karlı olacağı muhtemel evlere, masraf, masraf, hiç bitmiyor.

Ucuza anlaşıyorlar ustalarla. Onlarda, ucuz işçilik ve ucuz emek için baştan savmamış yapan işçi çalıştırıyorlar. Sonra uğraşsın evi alan adam. Yapılan masraf ikiye katlanıyor. Resmî süreli görevlerini bile yerine getirmiyorlar. Ne maddi olarak, ne güç olarak, ne de çene olarak baş edemiyorsunuz. Her şeye bir bahaneler ve verecekleri bir cevapları vardır zaman ev sahibine, alana tek bir şey kalıyor. Mahkemeyi Kübra’da hesaplaşmak üzere, BEDDUA!

Evet, ellerinde bir beddua kalıyor, hakkını helâl etmemek, KUL HAKKI beyler, KUL HAKKI!

***

Bazen ustaların işine akıl sır erdirmek mümkün değil.

Nasıl olsun ki.

Malzeme 200 TL tutuyor, işçilik yani el emeği 900 TL tutuyor.

Bu kadar da olmaz ki!

Aynı işi, biz de yaparız, ama adımız usta değil.

Daha, nazı, cazı, hazı ve ukalıkları da işin cabası.( Hepsi değil tabi, onları tenzih ederim.)

***

  Aynı evi yapan herhangi bir ustaya, iş yaptırıyorsun. Müteahhit farklı yapıyor, sonra sana aynı işe geldiğinde farklı yapıyor.

"Ya peki, müteahhit neden aynısını, işini sağlam yapmıyorsun?" diyorsunuz.

"Müteahhit ucuz yaptırıyor, kurtarmıyor. 10 diyorsunuz 5 e yaptırıyorlar“ diyor.

  ***

  Garanti süresince arızalı olan iş için ustaları arıyorsun; maşallah herkes usta olmuş. Kimse de ben yapamam, usta değilim, acemiyim, demiyor. Hal böyle olunca, bilen de gelip yapıyor, bilmeyende yapıyor.

Ya bize usta denk gelmiyor, ya da denk gelenler usta değil.

Müteahhitten iş alan ustanın kalitesi farklı, ;aynı işe ayrı gelenin kalitesi farklı. Allah ıslah etsin.

  ***

Apartman hayatı bir sıkıntı, bir sıkıntı ki sormayın.

Salça yapacaksın yer yok.

Kurutmalık yapacaksın yer yok.

Neyse ki doğalgazdan dolayı odun kömür almaktan kurtulduk.

Apartman damını kullanmak istiyoruz, hakkımız olmadığı için çıkamıyoruz. 

Balkona kurutmalıkları asıyoruz, sıcak güneşin altında bozuluyor.

Salçalığı başka yere götürüp yapacağız, odun lazım ve başında durmak gerekiyor. 

Hazır alacaksın, sanki babasının kanını istiyorlar.

Zormuş velhasıl apartmanda oturmak, hem de çok zor.

İmkân olsa bir dakika durulmaz, ama ne çare!

***

Bazen "keşke eski yer damı evimizde kalsaydık" diye iç geçirmiyor değiliz.

Evin altı, üstü, yani, havlusu her tarafı senindi. 

En azından istediğin şekilde kullanırdık.

Ne öyle yaptığınız her şeyde, rica, minnet!

***

İnşaatlarımızın çoğunda aynı şey söz konusu! Güvenlik sıfır, gelen geçen mi yaralanır, ölür mü, inşaattan bir şey mi düşer, umurlarında değil. İnsan bir iskele kurar, file açar, brandayla kapatır, ne bileyim başka bir şey yapar, ama yapar. İlla ki birilerinin yaralanması ya da ölmesi mi gerekiyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz ve para kazanmak bu kadar kolay olmamalı! Acaba bazı Müteahhitler doyar mı? (İyileri, doğru ve dürüst olanları elbette var, onları tenzih ederim.)

Kerim BAYDAK

[email protected]

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
30Oca

Umudunuzu Yitirmeyiniz

23Oca

Kısmetinize Ne Düşerse

16Oca

Sağlıklı Olmak Zenginliktir

09Oca

Bilinsin İstedim!

02Oca