Dr. Hasan YAĞAR

BİRAZ SİYASET

Dr. Hasan YAĞAR

Konumuzu, muhalefeti birinci sırada temsil eden CHP (Cumhuriyet Halk Partisi)'nin Cumhur Başkanlığı manevraları üzerine yoğunlaştırmayı düşünüyoruz.
Hemen her vatandaş tarafından TV'lerde gözlemlendiği üzere bu konu, CHP Başkanı Özgür Özel tarafından Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş'a rağmen-ki anketlerde önde çıkmaktadır- İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu'nu ön plana çıkarmak ısrarı üzerine canhıraş bir şekilde gündem edilmiş durumda. 
Naçizane kanaatimize göre şimdiki Cumhur Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmiş yıllardaki İstanbul Belediye Başkanlığını örnek almak gibi bir tavır içinde oldukları her hal ve şartta kendini göstermektedir. Göstermeye göstermektedir de bize göre ciddi bir yanılgı söz konusudur. Zira Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul belediye başkanı olduğu sıralarda İstanbul halkı su ihtiyaçlarını tankerlerden temin ediyorlardı. Buna hayıflanan Sayın Recep Tayyip Erdoğan,başkan olur olmaz İstanbul çevresindeki akarsuları büyük bir emekle İstanbul'daki barajlara akıttı ve halkı o onulmaz dertten bir çırpıda kurtarıverdi. Diğer taraftan İstanbul'u ve İstanbulluyu pis kokusuyla yaşanmaz hale getiren Haliç'i aynı ustalık ve beceriyle balık avlanır hale getiriverdi. Ama şimdilerde o güzelim Haliç o eski pis haline gelmeye yüz tutmuş durumda. Bunlar sadece elan aklıma gelen hizmetler.
Ama gelin görün ki şimdiki İstanbul Belediyesinin sayın başkanının Türkiye Cumhur Başkanlığını hak edebilen, gözle görülür her hangi bir hizmetine maalesef tanık olunmamıştır. Sadece "Halk Lokantaları" diyebileceğimiz aş evleri ve bir de kreş hizmetleri olmak üzere bir eyalet mesabesinde olan İstanbul gibi bir beldede yanılmıyorsam sadece 160.000 kişiye hizmet sunulduğu söz konusudur.  Bundan sonra bu icraatlardan öte tanık olunabilecek her hangi bir icraat ufukta gözükmemektedir. Var mı yok mu "Ben Cumhur Başkanı olmak istiyorum" söyleminden başka bir icraata tanık olunamamaktadır. Tabi bir de hukuk önünde kendine ayrıcalık istemek sevdasını da yabana atmamak lazım.
Binaenaleyh sadece belli bir gayeye -Hükümeti düşürmek gayesine- dayalı olarak belli çevrelerin son çare olarak başvurdukları fahiş fiyat oluşturmaları sebebiyle Türkiye genelinde hükümet aleyhine oluşan olumsuzluklardan kaynaklanan ve sadece bu sayede alınan tepki oyları marifetiyle CHP'nin ve dolayısıyla Sayın Ekrem İmamoğlu’nun iştahı kabarmış durumda. Tamamen bu sayede alınan oylara hem kendisi hem de kendisini destekleyen çevreler ve dahi bu konuda fikir serdeden kalemşorlar ciddi bir inanç içinde olarak bir zehaba kapılmış durumdalar.
    Diğer taraftan hiç de Atatürk akıl ve prensiplerine uymayan ve daha yeni mezun olan teğmenlerin askeri disiplinle asla bağdaşık olmayan hareketleri sebebiyle hem kendilerinin hem de sıralı amirlerinin ihracı, keza bir medet nişanesi olarak yine CHP tarafından, zimmetleri sebebiyle kendilerine yüklenen paraların CHP bütçesinden ödenmesi geçtiğimiz gün kararlaştırıldı. Neymiş efendim, bunlar "Atatürk'ün Askerleriymiş". Çok yazık. Atatürk İlke ve İnkılâpları üzerine doktora derecesinde tahsil ve araştırma yapan biri olarak cidden Atatürk adına hem üzüldüm hem de utandım. Zira Atatürk bir akıl ve prensip dehası bir zat-ı muhteremdi. Bir de nereden bulduklarını pek seçemediğim, Atatürk'ün adeta bir eşkıyaya benzer bir resmini duvarlarına asmış bulunuyorlar ki tamamen utanç verici bir tespit. Bendeniz Atatürk'ün Madalya ve Nişanları ile arşivlerde bulunan hemen tüm resimlerine muttali olan biri olarak bunun galiba bir ressama çizdirdikleri zehabına kapılmaktan kendimi alamamış durumdayım. Bu hal ve tavır ise tamamen abesten öte bir davranış olarak ortalıkta arzı endam etmektedir. 
Uzun lafın kısası, ortalıkta ham hayaller gırla gidiyor. İlk zamanlarında Sayın Özgür Özel, cidden umut verici tavırlar sergileyince herkes gibi bendeniz de fevkalade sevindim. Galiba çevresindekilere yenilmiş olmalı ki yine eski tavırlarını sergilemeye devam etmektedir. Bir de ekranlara yansıdığı üzere her iki belediye başkanları (İstanbul ve Ankara) arasında sanki CHP'nin Genel Başkanı değilmişçesine oraya buraya kafasını yaslayarak bazı nahoş ve dahi bir genel başkana asla yakışmayacak hal ve hareketler sergilemektedir. Bu da maalesef kendisini küçümsüyor görünümü vermektedir.
Tüm bunlar sanki CHP'nin İlahi kaderi gibi geliyor insana. Milli Mücadele liderleri olan Atatürk ve İsmet İnönü'den sonra bir türlü kendine gelemedi vesselam. Haydi hayırlısı. Hele bakalım süvarisiz CHP gemisi nereye Bindirecek. 
Oysa demokrasi denen yönetim, muhalefetsizliği asla kabul etmeyen bir sistemdir. Ama basit ve bir o kadar da göz doldurmayan adliye önlerinde vs. bazı gösteriler yapmak halkın beklediği bir muhalefet şekli olmasa gerek. Ciddi manada hükümetleri iyiye ve güzle yöneltebilen bir muhalefet özlemiyle herkese selam.
 

Yazarın Diğer Yazıları