Üniversite sınavlarına seyyar kuru yemiş tezgahı başında hazırlanıyor

Diyarbakır’da seyyar kuru yemiş tezgahında babasına yardım eden İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Furkan Bilgin, üniversite hayali için sokak lambası altında ders çalışıyor.

İki evladı üniversite okuyan ve imkan olmadığı için oğlunu dershaneye gönderemeyen Mehmet Zait Bilgin, emekli maaşı yetmediği için seyyar kuru yemiş tezgahı açtı. İmam Hatip Lisesi son sınıf öğrencisi Furkan Bilgin de, okul çıkışında babasının Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde otobüs durağında açtığı kuru yemiş tezgahına bakıyor. Soğuk havalarda babasına yardım eden Furkan, bir yandan da yaktığı ateş başında sokak lambası altında hedefi olan resim öğretmenliğini kazanmak için ders çalışıyor.

“Hedefim resim öğretmenliğini okumak”

Furkan Bilgin, lise 4’e gittiğini, okuldan sonra hem dersine çalıştığını hem de babasına yardım ettiğini söyledi. Bilgin, “Beş kardeşiz, bir ablam ve bir ağabeyim ikisi de üniversite okuyorlar. Ben de sınava hazırlanıyorum, son seneyim. İki kardeşimden bir tanesi ortaokulda, diğeri de ilkokul okuyor. Maddi sıkıntı yaşıyoruz. Beş kardeş olduğumuz için, ağabeyimle ablam da okudukları için durumlar elvermiyor, dershaneye gidemiyorum. Okuldan sonra eve gidiyorum yemek yiyorum. Biraz dinlendikten sonra babamın yanına geliyorum. Daha sonra tezgahı toparlayıp eve gidiyoruz. Buraya geldiğim zaman vaktimi böyle değerlendiriyorum. Ders çalışıyorum, üniversiteye hazırlanıyorum. İlerideki hedefim resim öğretmenliğini okumak. Soğuk havada burada durmak zor oluyor” dedi.

“Onu dershaneye gönderebilmek için imkanımız yok”

Baba Mehmet Zair Bilgin ise, emekli ve beş çocuk babası olduğunu belirterek, çocuklarını okutmaya çalıştığını kaydetti. Bilgin, “Hasbelkader kış gününde bu tezgahın başında bekliyorum. Çocuklarımın geleceği için elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. Biraz sıkıntı çekiyoruz maalesef. Çocuklarım ikisi üniversite, biri lise son sınıf. İnşallah o da yakında üniversiteli olacak. Onu dershaneye gönderebilmek için imkanımız yoktur. İki çocuk okuyor, onların ayrı bir masraf ve külfeti var. Beş çocuk hele bu devirde okutmak çok zordur. Emekli maaşımızla geçinmeye çalışıyoruz. Maalesef emekli maaşımız kira, aidattır, elektriktir, sudur anca bunları karşılayabiliyor. Bu tezgahta ne çıkarsa odur. Dershaneye gidemiyor. Gitme gibi bir durumu olsaydı burada olmazdı zaten. Dershaneye gidemediği için, bana da üzüldüğü için bir iki saatini bana ayırıyor. Amacım ilk önce inançlı insan olsunlar, ailesine, milletine, memleketine faydalı evlat olsun” şeklinde konuştu.