Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci'den ek zam ve refah payı talebi
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, kamu görevlilerinin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde artış yapılması ve buna ek olarak refah payı verilmesinin zorunluluk olduğunu ifade etti.
Kahveci, konfederasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 2023 yılı enflasyonunun yüzde 64,77, geçen yılın ikinci altı aylık enflasyonunun ise yüzde 37,57 olarak açıklandığını anımsattı.
Temmuz ayında memur ve emeklilere yüzde 6 zam verildiği için geçen altı ayda maaşların 31,57 puan eridiğini belirten Kahveci, şöyle konuştu:
"Ocak ayında da önce bu erime telafi edilerek Temmuz 2023'teki maaş zamları sıfırlanmış, ardından da yüzde 15'lik 2024 yılının ilk yarı zammı yapılmıştır. Yani memur ve memur emeklilerine 2024 yılının ilk altı ayı için yapılan zam yüzde 15'tir. Bu bakımdan memur ve emeklilere yüzde 49,25 zam yapıldığı yönündeki haberler gerçeği yansıtmıyor. Enflasyon farkı maaş zammı değildir. Enflasyon farkı maaşlardaki yaşanan erimenin gecikmiş bir telafisidir. Bu da aslında memur ve emekli maaşlarının enflasyon karşısında sürekli eridiğinin ispatıdır."
Memur ve emeklilerin maaşlarının uzun yıllardan beri eridiğini ve alım gücünün sürekli düştüğünü dile getiren Kahveci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2022 yılında ortalama memur maaşı ile 22,1, en düşük memur maaşı ile 14,9 çeyrek altın alınabiliyordu. Bugün ise zamlı maaşlarıyla birlikte ortalama memur maaşıyla 10,8; sosyal yardımlar dahil en düşük memur maaşıyla 9,4 çeyrek altın alınabiliyor. Yani maaşlar altın karşısında yüzde 50'nin üzerinde değer kaybetmiş durumdadır. Çalışan ve emeklilerin bütçeden aldıkları pay sürekli azalmaktadır. Aynı durum 2024 ve 2025 yılları için de geçerli olacaktır."
- "Memur ve emeklilerin maaşları gelecek iki yılda 15 puan eriyecek"
Kahveci, memur ve memur emeklilerine 2024'ün tamamı için yüzde 15+10 olmak üzere kümülatif yüzde 26,5, gelecek yılın tamamı için ise yüzde 6+5 olmak üzere kümülatif yüzde 11,3 oranında maaş artışı yapılacağına dikkati çekerek şöyle devam etti:
"İki yıllık tahmini veriler ve maaşlara yapılması öngörülen artışlar hesap edildiğinde tahminlerin tutması varsayımıyla 2024 ve 2025 yıllarında mal ve hizmet fiyatları toplam yüzde 55,04 oranında zamlanırken memur ve emekli maaşlarındaki artış kümülatif yüzde 40,8'de kalacaktır. En iyimser tahminle memur ve emeklilerimizin maaşları gelecek 2 yıllık sürede 15 puan eriyecek, enflasyon farkı ile dönem sonlarında yapılacak ödeme sonucunda maaşlarda reel anlamda sıfır artış sağlanmış olacaktır. Bu durum, maaşların erimeye devam edeceğinin resmi olarak tescili anlamı taşımaktadır.
2022 ve 2023 yıllarında verilen refah payı, memurlarımız için bir can suyu olmuştu. Ne yazık ki bu sene bu uygulama hayata geçmedi. Kamu görevlilerimizin alım gücünün yükseltilmesi için gerçek enflasyonun üzerinde artış yapılması ve ek olarak refah payı verilmesi zorunluluktur. TÜİK'in açıkladığı rakamlar ve Merkez Bankasının enflasyon beklentileri değerlendirildiğinde memur ve emeklilerimize ilave bir zam ve refah payı talebimizin keyfiyet değil zorunluluk olduğu ortaya çıkmaktadır."
- "Ek ödeme uygulaması çalışırken alınan maaşla emekli maaşı farkını büyüttü"
Kamu görevlilerine yönelik ilave ek ödeme uygulamasının büyük bir adaletsizlik yarattığını aktaran Kahveci, şunları kaydetti:
"Ocak zamlarıyla birlikte 8 bin 77 lira olarak başlanan ilave ek ödeme uygulaması 12 bin 54 liraya çıkmıştır. Bu düzenlemede bu ödemeden herhangi bir kesinti yapılmayacağı öngörüldüğü için memurların yalnızca çalıştıkları dönemlerine esas bir tazminat olarak uygulanması, emekli olduklarında bu ödemenin emekli maaşı hesabına dahil edilmeyeceği söz konusu. Hal böyle olunca ilave ek ödeme uygulaması, çalışırken alınan maaşla emekli maaşları arasındaki uçurumu daha da büyütmüş, emekli maaşlarının memuriyet hayatıyla bağını koparmıştır. Çalışırken 33 bin lira dolayında maaş alacak olan bir memurun maaşı, emekli olduğunda 14 bin 850 liraya düşecektir.
Bu şartlar altında özellikle memur emeklilerimizin maaşlarının, çalışma hayatıyla ilişkisi bütünüyle kesilmiştir. Böyle olunca memurlarımız emekli olmak istemeyecek, tüm kamu görevlileri 65 yaşına kadar çalışmayı sürdürecek, emekli olduktan sonra da düşük maaşla yaşam mücadelesi verecektir."