• Haberler
  • Özel Haber
  • Sporundan Kültürüne Malatya'nın Hafızasında İz Bırakan Atilla Kantarcı

Sporundan Kültürüne Malatya'nın Hafızasında İz Bırakan Atilla Kantarcı

Sporundan Kültürüne Malatya'nın Hafızasında İz Bırakan Atilla Kantarcı

       Atilla Kantarcı  bana, Evliya Çelebi ile Heredot’u çağrıştırıyor. Heredot’un Dünya hakkındaki; Evliya Çelebi’nin Türkiye  hakkındaki yazıları neyse; Atilla Kantarcı’nın  Malatya ile ilgili yazıları da o özelliktedir.   Yalnızca yazılarını, kitaplarını okumak şansına ermiş olmak bile her Malatyalı için büyük kazançtır.  Sohbetlerinde bizzat bulunmuş olmak, dostu olmak da harika bir kazançtır. Babalarımızın da dost olması ile birlikte lise çağlarımda tanıştığım Atilla Kantarcı ile dostluğumuz beni çok etkilemiştir. Sosyal medyadaki yazıları ile kitaplarını okumak yetmiyor bana. Yazın dünyasına pek yakın olmayan dayıma, amcama bu yazıları okutuyorum. Bizzat yaşadıkları Malatya’nın geçmişindeki olguları   hatırlamak, anılarının canlanmasına vesile oluyor. Bu yazılar onları mutlu ediyor.  Çocuklarıma hatta torunlarıma okutuyorum. Onlara bilmedikleri Malatya’yı tanıtıyorum, onlar geçmişimizi öğreniyor ve birlikte mutlu oluyoruz.      
       Malatya’nın dününü, Malatya kültürüne damgasını vurmuş ünlü, ünsüz simaları, kayda değer kişileri, tükenmiş meslekleri, mekanları, yaşam biçimini, sosyal yaşamın renklerini konu ediniyor.  Bu yazılar Malatya’nın sosyolojisini, folklorunu, kültürel yapısını, insan psikolojisini inceleyecek olanlara malzeme sunuyor.  
       Atilla Kantarcı, 685 sayfa tutan yazılarını üç ayrı kitabında bir araya getirmiştir. Büyükşehir Belediyesi tarafından “İşte Benim Malatya’m 1 -2”  ve “Sevdam Malatya”  adlarıyla bastırılan bu kitaplar okuyucuların yoğun ilgisiyle karşılanmıştır.  Malatyaspor  kulübünün tarihini her yönüyle  kronolojik olarak ele aldığı kitabı da basım aşamasındadır.  
        Atatürk  (Kışla)  Caddesi  gibi belli başlı caddelerimiz, günümüzde varlığını sürdüren Temelli Pasajı, Çekirdek Pasajı, maalesef yok olmuş olan Şirket Han, Eski Yemenici (ayakkabıcı) Pazarı, Hüseyin Beg Körpüsü , Tüccar Pazarı, ganere, arasa, hamamlarımız, lokantalarımız, pastanelerimiz, Kantar Kahvesi,  Taş Mağaza, Kırk Ambar, mesire yerlerimiz  gibi mekanlar hakkında çok sayıda yazı yazmıştır. Buralarda çalışanlar, yaşayanlar, buralardan mal ve hizmet alanların söyledikleri,  yaşadıkları, yaşattıkları, kısacası o zamanların  anılarını nakletmesi  okuyucuda türlü etkiler yapıyor. Dönemi yaşamış   ya da duymuş olanların anıları canlanıyor. Dönemi yaşamamış ya da duymamış olanlar bu yazıları okuyunca Malatya’nın geçmişi hakkında bilgi sahibi oluyor.  
       1980’lerin ortalarında Galatasaray maçı öncesinde büyük spor yazarı İslam Çupi, Metin Oktay ve birçok ünlü gazeteciyle Malatya’ya gelmiş. Maçtan sonra İslam Çupi rahatsızlanmış. Milliyet’teki köşesine yazısını gönderecek imiş. Bakın ne olmuş? Dönemin Malatya’nın en ünlü gazetecisi Erhan Kırçuval, “Yazıyı ben yazar gönderirim” diyerek, kaleme aldığı yazıyı Milliyet’e ulaştırmış. İslam Çupi bundan habersiz. Yazı ertesi gün Türkiye’nin en çok okunan spor sayfasında, Milliyet Gazetesi’nde İslam Çupi’nin köşesinde yayınlanıyor. Tabi ki İslam Çupi adıyla. Erhan Kırçuval’ın kaleminden çıkan bu yazı, İslam Çupi imzası ile yılın spor yazısı ödülünü alıyor! Yani kalemi bu denli güzel ve üslubu etkileyici Erhan Kırçuval’ın bu güzelliğine şahit oluyoruz Atilla Kantarcı’nın kaleminden. 
Erhan Kırçuval’ın büyük oğlu Kerem Kırçuval’ın ulusal TV ve gazetelerde üst düzeyde gazetecilik yaptığını; yıllar önce genç yaşında birçok televizyon kanalında başbakanlık muhabiri olup, başbakanlıktan canlı yayınlarla ana haber bültenlerine bağlandığını görmemizin gururunu yaşıyoruz.
           Adnan Kantarcı, Nurettin Soykan, Necati Dikmen, Adnan Işık, benim de  kirvem de olan  Erhan Kırçuval , Gaval (Amigo Yusuf), Mıh Osman (Osman Çağlı), Şaban Pembeci, Zaza Cemil,  Mustafa Solmaz, Yusuf Kamil Paşa, Eliza Surtakhanyan, Berber Ziya, Pehlivan Doğan, Kayış Kemal, Ahmet Fırat, Fabrikatör Mehmet Bey (Arabosman), Adıyamanlı Hacı Dayı, Hadi Dayı (Çekirdek), Hayrettin Abacı, Ucuzcu Dursun, Amigo Tavşan (İhsan Toy – babamdır), Kuyumcu Tahsin, Hakim Hasan Beg,  Bedo (Bedri Karahan), Fahri Kayahan, Çakır Dayı gibi büyüklerimizi, anlatmıştır.Yaşadıkları dönemin tanımış insanları olan bu kişilerden bazıları hayata veda etmiştir. Hayata veda edenler için; “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler” diyor, yazarımız Kantarcı. Hayatta olanlara da  sağlıklı ömür dileyerek “Selam olsun  Malatya’mın güzel insanlarına” cümleleriyle tamamlıyor yazılarını.  
    
    Fahri Kayahan’ın Atatürk’ün huzurunda  şarkı söylediği ve Atamızın övgüsüne mazhar oluşunu okuyoruz, Atilla Kantarcı’nın kaleminden .  
    Gaffar, İzo, Farro, İbalı, Haceli, Leblebici, Deli Musto, Deli Ahmet,  Onyedili, Şorikli Yaşar, Zeynel, Mişmiş, Fır Faik, Tahir Ağa, Mamılo, Adliye Bekir, Mersedes Kadir gibi gibi nevi şahsına münhasır  (kişiliğiyle herkesten ayrılan, kendine özgü tutum ve davranışı olan, özgün) insanlarımızın kah acı, kah tatlı geçen hayatlarındaki şamataları; insanlık dersi veren olgu ve olayları yazarak onların hayat hikayelerini bize aktarmaktadır Atilla Kantarcı.  
       Geleneksel Malatya evleri yazılarıyla avlu, yüklük, hızna, musandere, eyvan, tandır örtmesi, su damı, sofa, arısdağh eski mekanlarımız hakkında yeni nesillerimiz bilgi sahibi oluyor.  Malatya’da eski dönemlerde kış hazırlıkları, seyyar destancılar, bileyciler, hallaçlar, kalaycılar, eski bayramlarımız, eski ramazanlar, mahalle baskısı,  degirmana galğmağh (kalkmak),  banyo (çimme), Malatya’daki eski lakaplar, sayışmalarımız, tekerlemelerimiz, sülü deynek, develeme (topaç) gibi çocukluk lezzetleri, misafirlik  hakkındaki yazıları genç nesil için öğretici  oluyor; o günleri yaşayanlar için anıların canlanması olanağını sunuyor bize Atilla Kantarcı.  
       Malatya’daki ilk radyo yayını yapıldığı ŞKÖ Endüstri Meslek Lisesi radyosu anılarıyla, Orhan Çekin’in kurduğu ilk özel Malatya Radyosunun anıları gibi nice yazıları okuyoruz, yazarımızın kaleminden.  
       “Gonfor Yapmak” başlıklı yazısında, Malatya’da otomobil sayısının iki elin parmakları sayısını geçemeyen zamanlarda ticari taksi ile yapılan şehir turlarını ve bu anların renkli sohbetlerini okuyoruz, yazarımızdan.  
           Mesleği kasaplık olduğu halde  yüzlerce futbolcu yetiştiren, Malatya’nın  amatör sporuna yön veren Bıyığ Necati’yi  (Bayrakçı) tanıyoruz. Çarmuzu’nun, Kerneğin, Tekel’in semt sahalarını dolaşıp bulduğu sporcuların ünlendiğini, büyük takımların as futbolcuları olduklarını okuyoruz. Bunlardan birinin de sonradan kulüp başkanlığını da yapacak olan başta Malatyaspor olmak üzere birçok takım da kalecilik yapan Vedat Erdoğan olduğunu okuyoruz. 
       Uzun yıllar önce yapılan bir şakayı bugün okuyanlar dahi gülmekle kızmak arasında kalıyor. Tüccar Pazarından bir grup şakacı insan, arkadaşları Orhan’a şaka yapmayı planlamışlar.  Rol icabı üzgün bir halde dururlar. Orhan, arkadaşlarına  bu üzgün hallerinin nedenini sorar. Onlar da daha üzgün bir tavırla  “Bari bizden duy, abi”  diyerek, eşinin öldüğünü söylerler. Aynı anda bir kişiyi de Orhan’ın evine göndermişler. Eşi hanım efendiye  Orhan Bey’in  öldüğünü, cenazesinin eve getirileceğini; cenaze yıkama suyunun  ısıtılması için hazırlıklara başlanması gerektiğini söylemişler.  O zaman  değil cep telefonu herkesin ev telefonu  bile yoktur.  Eşi ölen! Orhan, koşa koşa evine gider.  Sokağa döndüğünde evlerinin önünde  ateşe konulan su kazanını ve ağlaşanları görür. Daha evin avlusuna  girer girmez bayılır ve yere yığılır. 
    Hastaneye ilk röntgen cihazının geldiği zamanlarda film çekilen hastaların, sağlık durumlarını soranlara “ayneye girdim” diyerek durumlarını açıkladıklarını okuyoruz. Saç, sakal traşı yapan berberlerin diş çektiği, sünnet yaptığı, saçkıran tedavisi yaptıkları zamanların gülünecek hallerini okuyoruz Atilla Kantarcı’nın yazılarında. 
        “Atilla Bey, Malatya’mızın değeri ve gururudur. Yazılarıyla bizleri çok eski yıllara götürüyor. Ne kadar teşekkür etsek azdır.”  “Malatya’yı bize yeniden yaşatan Atilla Bey’e sonsuz teşekkürler.”  “Atilla Bey, sadece Malatya’mızın hafızası değil, Malatya’yı herkese sevdiren insandır. Kendisiyle gurur duyuyoruz.”  gibi  hakkında nice güzel yorumlar  yazılan Atilla Kantarcı iyi ki yazıyor. O yazıyor,  herkes okuyor.
Cemal Gürsel Toy 
Malatya Satranç İl Temsilcisi
 

Bakmadan Geçme