Sağlık profesyonellerinin Covid-19 sürecinde güçlendirilmesi
Sağlık profesyonellerinin zorlukların üstesinden gelebilme yeteneği ve sağlık hizmeti sağlayabilme yeteneği arasındaki ilişkinin anlaşılmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, kriz durumlarında yaşanan toplumsal şokun kişiler arası şiddet ve intihar risklerini potansiyel olarak arttırdığını ve kişilerin refahı ve ruh sağlığı üzerinde anında etki gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Terzioğlu, Küresel düzeyde üretkenliğin kaybolması, yılların işsizlikle geçmesi, akıl sağlığı için temel risk faktörlerinden birisi ve majör depresif bozuklukların en önemli ikinci nedenidir. İyi bir çalışma ortamı, fiziksel sağlık ve akıl sağlığı açısından önemlidir' dedi.
Sağlık profesyonellerinin zorlukların üstesinden gelebilme yeteneği ve sağlık hizmeti sağlayabilme yeteneği arasındaki ilişkinin anlaşılmasının önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, kriz durumlarında yaşanan toplumsal şokun kişiler arası şiddet ve intihar risklerini potansiyel olarak arttırdığını ve kişilerin refahı ve ruh sağlığı üzerinde anında etki gösterdiğini söyledi. Prof. Dr. Terzioğlu, "Küresel düzeyde üretkenliğin kaybolması, yılların işsizlikle geçmesi, akıl sağlığı için temel risk faktörlerinden birisi ve majör depresif bozuklukların en önemli ikinci nedenidir. İyi bir çalışma ortamı, fiziksel sağlık ve akıl sağlığı açısından önemlidir” dedi.
Atılım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, sağlık çalışanları yöneticilerinden sistemdeki en iyi uygulamaları modellemede liderlik rolünü üstlenmelerinin beklendiğini ve meslek uygulamalarındaki değişiklikleri yeniden yapılandırmada önemli sorumluluklar üstlendiğini belirterek, rol ve sorumluluklardaki hızlı değişimlerin psikolojik stres, fiziksel tükenme, moral bozukluğu, çökkünlük hissi ve depresif bozuklukların görülme ihtimalini arttırabildiğini bildirdi. Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, sağlık profesyonellerinin ve özellikle de hemşirelerin sağlık sistemlerini güçlendirmede ve zorlukların üstesinden gelebilme kapasitesini geliştirmede katkılarının tartışılmaz olduğunu belirterek, “Sağlık profesyonelleri içinde hemşirelerin dönüştürücü değişikliklerin lokomotifi olduklarını vurgulamıştır hemşireler, karar alma sürecinin başlangıcından uygulamaya kadar sistemin bütün kademelerinde birçok hizmetin insanlara ulaştırılmasında önemli aktivitelere liderlik etmektedirler. Bu nedenle sorumlulukları süreklilik göstermekte ve bu pandemi döneminde yeni beklentilere yönelik gerekli yeni yetenekler geliştirmeleri gereken üç öncelikli alan bulunmaktadır. Hemşireler, etkilerini ve değişimin hızını arttırmak için merkezde yer almalı, esnek, uyum sağlayabilen ve yeni öğrenme biçimlerine açık bireyler olmalıdırlar. Bu alanlar 3 değişkenden oluşmaktadır. Hemşirelerin dijital teknolojilerin uygulanması ile ilgili rolü, kaliteyi ve bakımın etkisini gösterebilme
gücü ve üçüncü olarak sistem liderliğidir” dedi.
Dijital teknolojilerin uygulanması
Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı güçlü bir sağlık sistemi için gerekli 6 temel ilkede bahsettiği iyi çalışan bilgi sistemlerine ihtiyaç olduğunu ve bu hedefe ulaşmak için hemşirelerin uygun şekilde donatılmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Terzioğlu, şöyle dedi:
“Sağlık hizmeti sistemleri ve iletişim teknolojilerinde gerçekleşen hızlı değişiklikler arasındaki bağlantı, sağlık hizmeti yeniliklerinin daha önce hiç olmadığı kadar hızlı gelişmesini ve yayılmasını sağladı. Günlük aktivitelerinde hemşireler, teknolojiyi yaşamsal belirtileri gözlemlemek, ilaçları insana ulaştırmak ve sonuçları ölçmek için kullanıyorlar. Dijital yöntemleri kullanma konusunda hemşireler teknolojik sistemin liderleri olmalı ve teknolojinin, kaliteyi ve hasta güvenliğini geliştireceğini ve sağlık hizmeti yöntemlerini kökten değiştirebileceğini kabul eden bir anlayış geliştirmeli ve teşvik etmelidir. Teknolojiden ve bilgiden fayda sağlayabilmek, eğitimi, stratejik planlamayı ve çalışma şeklimizi geliştirmek için sağlık verilerinin iyi kullanılması gerekmektedir. Hemşirelerin bilgisayar ve bilgi teknolojilerine hazır oluş düzeyi hemşirelik bilişimi ve bilgi sistemlerinin gelişiminde önemli bir etmendir. Hizmet ve uygulama alanlarında görev alan hemşirelerin bilgi gereksinimini fark etme, gereksinim duyulan bilgiye ulaşma, bu bilgiyi etkin kullanma, değerlendirme ve sunma olarak tanımlanan, bilgisayar okuryazarlığını da içine alan bilgi okuryazarlığı becerisine sahip olmasını gerektirmektedir.”
Kaliteli ve etkili sağlık bakımı sunma
Sağlam bir bilgi altyapısının ikinci öncelik alanı için bir ön şart olduğunu ifade eden Terzioğlu, hemşirelerin yaptıkları işlerin kalitesini ve etkilerini ne derece gösterebildiklerinin sistemin geri kalanının hemşirelerin sahip olduğu rolü anlamasını ve buna değer vermesini sağlamada önemli bir nokta olduğunu belirtti. Terzioğlu, “Hemşirelerin yaptıkları işler genellikle diğer insanlara görünmez gelir ve teknolojinin hizmetin eşiğinde kullanılması bu işlerin görünürlüğünü arttırabilir. Ancak, hemşirelerin kalite standartlarının geliştirilmesinde aktif şekilde yer almaları, karar alma ve sistem kademelerinin değişiklikleri üzerinde etkili olabilmek için daha geniş fırsatlara sahip olmaları birinci derece önemlidir. Bu durum kalite ve insan odaklı sistemler üzerine hemşirelik uzmanlığının etkisinin daha büyük olmasını sağlayacaktır. Hemşirelik mesleğinin uzmanlığı, hükümet ve karar alma mekanizmalarının her kademesinde görünür olmalı ve sağlık sistemi içinde kaliteli sağlık hizmetinin vatandaşlara ulaşmasında sahip olduğu önemli rol sebebiyle değer görmelidir” dedi.
Sistem liderliği
Hemşirelik ve sağlık hizmetlerinde sistem liderliğinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Terzioğlu, “Günümüzün hemşire liderlerinin kendilerini girişimci ve esnek yöntemlerle çalışmaya zorlayan birçok öngörülen ve öngörülmeyen zorluk ve değişiklikle yüzleşmektedirler. Hiyerarşik organizasyon yapısıyla bağlantılı olan tek bir organizasyonel modeli temel alan klasik liderlik modelleri sürdürülemez hale gelecektir. Özellikle kamu sektörlü liderliğinde; hizmetler bütünleşmiş oldukça, hizmet yöntemler dönüştükçe, kaynaklar paylaşıldıkça ve personel çok farklı yöntemler aracılığı ile görevlendirildikçe organizasyonel, mesleki ve coğrafi sınırlarda değişikler görülecektir’ dedi.
Bireysel durumda sağlık profesyonellerinin yapması gerekenleri de sıralayan Atılım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, şu bilgileri verdi:
“Sağlığınızı ve iyi olma durumunuzu koruyun. Zorlukların üstesinden gelebilme yeteneğinizi geliştirmeyi öncelik haline getirin ve iş arkadaşlarınızın da bu özelliklerini geliştirmelerine destek olun. Bireysel bakımlarını üstlenebilme yeteneklerini geliştirme anlayışına sahip olabilmeleri için hastalar, hasta bakıcılar ve topluluklar aktif şekilde çalışabileceğiniz yollar arayın. Hizmet kalitesi yüksek hemşirelik uygulamalarının hasta sonuçların üzerindeki pozitif etkisini gösterebilmek için becerilerinizi geliştirin. Sağlık sistemi üzerine fikir üretme yönteminizi sistem içinde güçlü birliktelikler kurarak geliştirin.”
Kurumlar ve işverenler için de yapılaması gerekenleri sıralayan Terzioğlu, sağlık hizmeti çalışanları için pozitif çalışma ortamını sağlanması gerektiğini belirterek, “Sağlık hizmeti çalışanlarının sağlık ve refahını destekleyin. Çalışanlara öğrenme fırsatları sunun. Kritik vaka değerlendirmesinin organizasyon içinde var olmasını sağlayın. Afet planlamalarını yapın” dedi.
Karar alıcılar için yapılması gerekenleri dile getiren Prof. Dr. Füsun Terzioğlu şunları söyledi:
“Pozitif çalışma ortamı oluşturan ve sağlık hizmeti alanında çalışanlarını koruyan yasaları çıkarın ve uygulayın. Sağlık hizmeti iş gücünü uygun şekilde planlayın ve yönetin. Ulusal düzeyde sağlıkta insan kaynakları planı oluşturun ve etkin şekilde uygulayın. Hastalık odaklı sistemden koruyucu ve önleyici sağlık hizmeti ve sağlıklı olmayı teşvik etme anlayışına geçişi hızlandırın. Zorlukların üstesinden gelebilme planlamasının sağlık sisteminin stratejik gelişmesinin bir parçası olmasını sağlayın. Hemşirelik becerilerinin sistem içerisinde optimal kullanımı için hemşirelerin karar alma mekanizmalarında yer almalarını sağlayın.”
Evrensel sağlık güvencesinin sadece ihtiyacı olanlara sağlık hizmetlerini ulaştırmayı değil, insan merkezli kaliteli sağlık hizmetlerinin sunulmasını amaçladığını ifade eden Prof. Dr. Terzioğlu, bu yeterli sayıda iyi eğitilmiş ve istekli sağlık çalışanına sahip iyi işleyen bir sağlık sistemini gerektirdiğini belirterek, “2030’da yaklaşık 10.1 milyon sağlık çalışanı (hemşireler, ebeler, hekim ) açığı olacağı öngörülmektedir. Ebola pandemisi sürecinde etkilenen sağlık çalışanlarının yüzde 50’sinden fazlasının hemşire ve hemşire yardımcısı olduğu ve virüsten etkilenen sağlık çalışanlarının üçte ikisinin hayatını kaybettiği belirtmiştir. Covid-19 sürecinde de pek çok sağlık çalışanının hem kendisi hem de aile ve yakınları etkilenmiş, hayatını kaybetmiş ve etkilenmeye de devam etmektedir. Sağlık çalışanları içerisinde ise hemşireler en fazla insan gücünü oluşturan ve 24 saat kesintisiz hizmet vermesi nedeniyle de Covid-19 sürecinde tüm dünyada sağlık ekibinin kahramanları olarak nitelendirilen ve DSÖ tarafından da 2020 yılının Dünya Hemşireler Yılı olarak ilan edilerek toplum sağlığının güçlendirilmesinde hemşirelerin ne kadar önemli bir bakım hizmeti grubunu oluşturduğu vurgulanmıştır” diye konuştu.
Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde belirtilen amaca ulaşmak için gelecekte yaşanacak zorlukların üstesinden gelebilme kapasitesine sahip güçlü sağlık sistemleri oluşturmak için birlikte çalışılması gerektiğinin ifade eden Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, ihtiyacı olan tüm insanlara kaliteli sağlık hizmetlerini sağlamak hemşirelerin mesleki ve etik bir sorumluluğu olduğunu bildirdi. Yenilikçi ve çözüm odaklı profesyoneller olarak hemşirelerin, çok az durumda olan veya hiç olmayan kaynaklar ve organizasyonel destek ile bile ellerinden gelen en iyi sağlık hizmetini sunmaya devam ettiğini belirtti. Prof. Dr. Terzioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak sağlık sistemlerinin zorlukların üstesinden gelebilme kapasitelerini geliştirmek bütün sektörlerin tüm kademelerini içeren şekilde sektörler arası çabayı gerektiriyor. Sağlık hizmetlerinin büyük bir bölümünü hem sağlık sektörü hem de bu sektörün dışındaki meslektaşları ile iş birliği yaparak insanlara ulaştıran hemşireler bu süreçte önemli bir role sahiptir. Hemşirelerin sağlık sektörü politikalarının reformunda yer alması gerektiğinin başka bir nedeni de bu politikaların hemşirelerin çalışma ortamı üzerinde sahip olduğu büyük etkidir. Sağlık sistemlerinin güçlendirilmesine dair alınan kararlara müdahil olarak, sağlık sistemlerinin gelişmiş bir zorlukların üstesinden gelme kapasitesi ve daha iyi sağlık sonuçları sağlayacak pozitif çalışma ortamlarını oluşturabiliriz.”