Rezerv Alan Sistemi Yeterli mi?

6 Şubat depremlerinin ardından Malatya'nın yeniden inşasında önemli bir rol oynaması beklenen Rezerv Alan Sistemi, halkın bilgi eksikliği ve yanlış anlaşılmalar nedeniyle endişeyle karşılanıyor.

Uzmanlar, sürecin şeffaf ve doğru bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguluyor.

6 Şubat depremlerinin ardından Malatya’nın yapı stoğunun yaklaşık %45’i kaybedildi ve kentte yerinde dönüşümün zorluğu, mali sıkıntılar ve mülk sahiplerinin ortak karar alamaması gibi nedenlerle ortaya çıktı. Bu durum, binaların sadece %5’inin yeniden inşa edilebileceği gerçeğini ortaya koyuyor. Uzmanlar, Malatya’nın yerinde dönüşümle yeniden ayağa kalkmasının zor olduğunu ve bu süreçte devletin hızla devreye girerek Rezerv Alan Sistemi’ni etkin bir şekilde hayata geçirmesi gerektiğini belirtiyor.


Rezerv Alan Sistemi, hızlı ve sürdürülebilir bir çözüm olarak görülse de, halk arasında tapulu mallarının ellerinden alınacağı ve mağdur edilecekleri korkusu yaygın. Bu endişeler, sürecin şeffaf yürütülememesi ve doğru bilgilendirmenin yapılamamasıyla daha da derinleşiyor. Uzmanlar, sürecin doğru anlatılması ve iletişim kazalarının önüne geçilmesi durumunda, hem vatandaşların güveninin kazanılacağını hem de yöneticilerin bu ağır yükü tek başlarına taşımak zorunda kalmayacağını ifade ediyor. Ancak, bu sürecin doğru anlatılamaması ve halkın ikna edilememesi durumunda, sürecin tıkanabileceği ve büyük bir fırsatın kaçırılabileceği uyarısında bulunuluyor.


 

Bakmadan Geçme