Paris Olimpiyatlarında Dünyayı Şaşırtan Ülke
Paris Yaz Olimpiyatlarında Esen 'Özbekistan Rüzgârı' Tesadüf Değildi…
Yumuşak güç uluslararası ilişkilerde önemli bir kavramdır. Bir ülkenin dış politikada ulaşmak istediği hedeflere diğer ülkeler üzerinde askeri tedbir veya ekonomik baskı uygulamadan, onları ikna ederek ulaşabilme potansiyeli yumuşak güç olarak tanımlanmaktadır. Ülkelerin sahip oldukları kültürel değerler, demokratik kurumlar ve tutarlı dış politikalar başta olmak üzere, dünya kamuoyunu cezbettiği evrensel değerler yumuşak güçleridir. Bu bağlamda, ülkelerin dünya kamuoyunda hızlı bir şekilde kendileri için ilgi, alaka ve cazibe oluşturmasını sağlamada spor önemli bir yumuşak güç unsurudur.
Uluslararası ilişkilerde bir ülkenin başka ülkelerle ilişkilerini müzakere yoluyla yürütmesi anlamına gelen diplomasi sanatında asıl görev diplomat olarak adlandırılan kariyer memurlarınındır. Bununla birlikte, günümüzde diplomasinin artık sadece geleneksel diplomatlarla değil, kültür elçileriyle, sporcularla, sanatçılarla, bilim insanlarıyla, hekimlerle, teknoloji üreticileriyle, yardım kuruluşlarıyla, eğitim kurumlarıyla (üniversiteler) yürütüldüğü uygulamalara sıklıkla rastlanmaktadır. Özellikle spor, herkesin bildiği, farklı toplumsal statüdeki geniş kitlelerin ilgisini çeken, onları cezbeden hatta büyüleyen evrensel bir iletişim aracıdır. Sporu stratejik ve etkili bir iletişim aracı yapan etken, ulusal ve uluslararası spor organizasyonlarının insanların duygusal yönlerine özellikle ruhlarına ve gönüllerine hitap etmesiyle doğrudan ilişkilidir.
Dünya mirası kabul edilen olimpiyat oyunları, modern dönemde bir buçuk asra yaklaşan süredir barış, dostluk, kardeşlik düsturuyla mükemmelliği hedefleyen uluslararası spor etkinlikleridir. Bütün ülkelerin kendilerini dünya kamuoyuna sergilediği bu organizasyonda amaç yalnızca yarışılan dalda birinci olmak değildir. Yarışmalar esnasında sporcuların sergilediği dürüst oyun (fair play) tavrı ve davranışları ile buna paralel olarak izleyicilerin bunlar karşısında sergilediği destekleyici tutumlar olimpiyat ruhunun dünya gündeminde yer almasını sağlamaktadır.
Olimpiyat oyunları, uluslararası alanda sportif başarının yumuşak güç unsuru olarak kullanılması açısından büyük bir öneme sahiptir. Sporun iletişim gücünün farkında olan bazı devletler, bu platformu dünyaya seslerini duyurmak ve tanınmak amacıyla kullanırken, bazıları ise mevcut imajlarını geliştirmek ve itibarlarını pekiştirmek için bu fırsatı değerlendirirler. Bu stratejiler, hem yeni hem de eski devletlerin dış politika oluşturma ve uygulama yöntemlerini doğrudan etkiler ve uluslararası iletişim stratejileri açısından kritik bir rol oynar. İkişer yıl arayla kış ve yaz olimpiyatları olarak dört yılda bir gerçekleştirilen olimpiyat oyunlarına dünyanın her yerinden katılım olmaktadır. Uluslararası medya kuruluşları, haber ajansları, izleyiciler olimpiyatları anbean takip ederek içerik üretip anında paylaşmaktadır. Ekranları başından ya da sosyal medya mecralarından milyonlarca insan, büyük bir tutkuyla olimpiyat oyunlarını takip etmektedir. Bu nedenle, olimpiyat oyunları bilinirlik, tanınırlık ve ulusal imaj oluşturma amacı güden ülkeler için kaçırılmayacak fırsatlar sunmaktadır.
Katılımcı ülkelerin sporcularının farklı oyunlarda elde etmiş oldukları başarılar altın, gümüş ve bronz madalya gibi somut ödüllerle taltif edilse de, bu oyunlardaki asıl başarı soyut (manevi) kazanımlardır. Olimpiyat oyunlarında dereceye giren sporcuların menşei oldukları ülkelerin bayraklarının dalgalanması, özellikle birincilik kazandılarsa ülkelerinin milli marşının dünya medyası önünde seslendirilmesi, maddi değerle ölçülemeyecek bir kazanımdır. Bu seremonilerdeki atmosferle başarı sahibi ülke zihinlerde olumlu bir imaj ve kalplerde cazibe (çekim) meydana getirmektedir.