Hürser Tekinoktay: 'Türkiye'nin en iyi hocası Beşiktaş'ta'
Beşiktaş'ta son 2 seçimde başkanlığa adaylığını koyan ve her fırsatta 'alt yapı' diyerek üretimden yana olan Hürser Tekinoktay, siyah-beyazlı kulübün futbol işletme modelini uygun şekilde devreye sokması gerektiğini ancak bunu şu anki yönetimin yapamayacağını söyledi. Tekinoktay ayrıca Beşiktaş'ın Türkiye'deki en iyi teknik adama sahip olduğunu ifade ederek, 'Beşiktaş kalan haftalarda Şampiyonlar Ligi'ne katılabilecek bir performans sergiler' dedi.
Beşiktaş’ta son 2 seçimde başkanlığa adaylığını koyan ve her fırsatta ‘alt yapı’ diyerek üretimden yana olan Hürser Tekinoktay, siyah-beyazlı kulübün futbol işletme modelini uygun şekilde devreye sokması gerektiğini ancak bunu şu anki yönetimin yapamayacağını söyledi. Tekinoktay ayrıca Beşiktaş’ın Türkiye’deki en iyi teknik adama sahip olduğunu ifade ederek, “Beşiktaş kalan haftalarda Şampiyonlar Ligi’ne katılabilecek bir performans sergiler” dedi.
Beşiktaş’ta gerçekleşen son 2 seçimde başkanlığa adaylığını koyan Hürser Tekinoktay, İhlas Haber Ajansı’na konuştu. Seçim döneminde teknik direktör adayı olarak Sergen Yalçın’ı açıklayan ve alt yapıya önem vererek üretmek zorunda olduklarını tekrarlayan Tekinoktay, korona virüs sonrasında kulübün bu konuda hamleler yapması gerektiğini ancak mevcut yönetimin bunu yapamayacağını söyledi.
“Programı iyi yapanlar 3 adım, sahaya erken inenler 1 adım önde”
Aynı zamanda teknik direktör de olan Hürser Tekinoktay, ilk alarak liglerin başlaması planlanan tarihten önce kulüplerin çok iyi hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Liglerin son oynandığı tarihle, başlaması planlanan tarih arasında 3 aylık bir periyot olduğunu ifade eden Tekinoktay, “Türkiye’de bu jenerasyonun ve bundan önceki jenerasyonları dahil ettiğimizde, hiç yaşanmamış bir durum oldu. İskandinav ülkelerinde bu tarz uzun aralar olabiliyor zaman zaman. Ama 3 aylık bir süre, çok uzun. Bu durum bireysel anlamda olumsuz bir hal ortaya çıkartacaktır. Futbolcular 21 gün, 30 gün idman yapmadıkları zaman, kondisyon özelliklerini kaybediyorlar. Bunları geri almaları için bundan daha fazla bir süre tekrar kaldıkları noktaların başına dönüyorlar. Futbol sadece kondisyon değil. Teknik ve taktiksel anlamda bireysel ve takımsal olarak kompakt bir oyun. Oyuncular birbirine daha yakın oynuyor ve daha çok koşuyorlar. Burada bana kalırsa şu ana kadar, sadece sporcuların değil, tüm halkın, özellikle de 65 yaş üstünün hareketsizlikten dolayı ciddi kilo fazlalıkları oluşacaktır. Sağlık sorunlarında da olumsuz değişiklikler oluşuyor. İnsanlar kilo alıyor ve kilo aldıkları gibi de, günlük alıştığı aktiviteleri yapmadığı için, sorunlar ortaya çıkıyor. Futbolcular da neredeyse 1,5 aydır bu kaotik ortamda kaldılar bir şey yapamadılar. Evde çalışarak yapılacak bir şey yok burada. Ronaldo gibi evinizde buz havuzunuz, spor salonunuz ve kondisyoneriniz varsa durum başka. Çok iyi bir antrenman programıyla vücudu fit tutmak gerekiyordu ama bunu yapamadı futbolcular. Bu normal bir tatil boşluğu gibi değildi. Tatilde de futbolcular antrenman yapıyordu. Bu durum oyuncuları çok olumsuz etkilediği gibi, bundan sonraki süreçte sahaya inmelerinin ve takım olarak oyun düzeninin tekrar kurulması anlamında sıkıntı oluşacak. Maçların seyircisiz oynanacak olması da dezavantaj. Bu sürecin sonunda futbolcuların bireysel ve takımsal futbol kalitesi aşağıya düşecektir. Geçtiğimiz 1,5 ay çok iyi bir çalışma programıyla geçilmeliydi. Yanılmıyorsam Bayern Münih 15 gün önce sahaya indi ve sahada çalışmaya başladılar. Sosyal mesafeyi de korudular burada. Burada kalite sıkıntısı olacağı kanısındayım. Küçük de olsa sahaya ilk adımını atan avantaj yakalayacaktır. Ama hakikatte ise evde otururken avantaj sağlamak gerekir. Hareketsizlik nedeniyle sakatlık problemleri de olacaktır. Sakatlıkları bulunanların iyileşme süreci de uzayacaktır. Bilek sakatlığı yaşayan bir futbolcu tamamen iyileşmediyse, burada dokuların temizlenmesiyle ilgili problemler oluyor. Evde otururken uygulanacak programı iyi yapan takımlar 3 adım önde. Sahaya erken inenler 1 adım önde olacak” ifadelerini kullandı.
“Beşiktaş 15 maçta atamadığı şut sayısını Sergen’le 1 maçta attı”
Sergen Yalçın’ı başkanlığa adaylığını koyduğu dönemde açıkladıklarını söyleyerek sözlerini sürdüren Hürser Tekinoktay, “Sergen zor koşullarda göreve geldi. Sezon başında gelmesi gerekiyordu. Fikret Orman yönetiminin, bizim kendisine karşı kazanamadığımız seçimden sonra ’Hürser hoca bizim hocamızdır. Sergen diyordu. Koyalım bakalım hocayı göreve’ deselerdi, şu anda takımı en aşağı 5-6 puanla lider yapmıştı. Devre arasında da gelmemesi şanssızlıktı. Kendi oyuncusunu getirememesi de şanssızlıktı. Trabzonspor’un son gün almasına kadar sessiz kaldık. Sergen transferi yapmadı, olumsuz bir zamanda takıma geldi. Buna rağmen 1 haftada aldığı takımı değiştirerek Beşiktaş’ın 14-15 maçta atmadığı şut sayısına Trabzonspor maçında ulaştı. Bu teknik beceriyi, mantaliteyi, futbol felsefesini gösteren bir matematik. Beşiktaş bir önceki teknik kadroda sürekli geriyi düşen, adam eksiltemeyen ve ceza alanında sadece 1,5 kişi hücum eden bir takımdı. Sergen’le birlikte ceza sahasında minimum 3-4 kişi olmaya başladı. Bunun dışında eskiden Beşiktaş’ın bekleri çizgilerde kalıp hücuma katılmıyordu. Önündeki açıklar da çizgide kalıyordu. Sergen’in bekleri oyuna sokmasıyla beraber önde oynayan kanat oyuncuları, hücuma girmeye başladı. Oyunu önde oynamak istemesi, savunmanın hücum etmesi, Beşiktaş’ın oyunu ortaya çıkardı. Sergen büyük düşünen bir futbolcu. Kendine güveni var. Antrenör olarak bir şeyler yapmak isterseniz risk alacaksınız. Sergen büyük bir fark getirdi” diye konuştu.
“Birisi müteahhit, birisi pencere pazarlamacısı. Futbolu bu kişiler idare edemez”
Alt yapı hamlesiyle ilgili olarak hazırladıkları Futbol İşletme Modeli’ni mevcut yönetimin devre sokamayacağını söyleyen Tekinoktay, “Geçtiğimiz günlerde Futbol A.Ş. Başkanı Erdal Torunoğulları, Samsunspor kalecisiyle ilgili, ’Bu oyuncunun kontratı 5 yıllık’ yorumunu yapmış. Burada doğru bir cümle kullanmış. Sonra Başkan Ahmet Nur Çebi oyuncuyla ilgili başka bir yorum yapmış. Ardından bir yönetici sosyal medyada başka bir yorum yapmış. Yorumu yapanlar müteahhit, pencere pazarlamacısı, yani futbolu bilmeyen kişiler. Evet şu anda bonservis ödemesi yapma şansınız yok. Eğer ki koyduğunuz paranın 10 mislini alacaksanız bonservis verirsiniz. Futbol işletme modelini Beşiktaş Yönetimi devreye sokamaz. Şu anda yönetimdeki iş adamları futbolcularla ilgili yorumlarda bulunuyorlar. Kulüpte de 2 başlılık var. Bir tarafta dernek başkanı var, bir tarafta Futbol A.Ş. başkanı var. Burada hukuki olarak da problem var. Mesela Ahmet Nur Çebi, Galatasaray maçından önce primlerle ilgili yorum yaptı. Bunu yapma yetkisi tartışılır. Futbol A.Ş. Başkanı Erdal Torunoğulları” diyerek mevcut yönetimin alt yapı hamlesiyle ilgili gereken çalışmada geride kalacağını belirtti.
“Alt yapıdaki çocuklar bile menajerlerin elinde”
Mevcut yönetime, 30 Kasım tarihinde Fulya davasında hukuki yardım yapmayı talep ettiklerini ancak herhangi bir şey değişmediğini söyleyen Hürser Tekinoktay, Futbol İşletme Modeli’nde de benzer bir tablo çıkacağını söyledi. Yönetimin Beşiktaş’ı bütün değerleriyle yönetmesi gerektiğini söyleyen Tekinoktay, “Herkesin aynı çalışma içinde kulübün başarısı için devam etmesi lazım. Bunun olması mümkün değil. Bunun dışında aracıların ortadan çıkması gerekiyor. Bundan sonra yeni bir dönem başlayacak futbolda. Kulübün oyuncularının transfer mekanizmasında menajerlerin eline kalması durumu var. Menajerler burada ek maliyet oluşturuyor. Beşiktaş Kulübü şu anda alt yapının başına menajer organizasyonu kurmuş durumda. Pedagojik formatı ve teknik bilgisi olmayan bir menajere teslim edildi burası. Bunun dışında birçok genç menajerlerin elinde. Aracılardan uzaklaşmanız gerekirken alt yapıda bile bu yapılamıyor. 17 yaşında A takımda oynaması gereken bir futbolcunun bir menajerle kulüp yöneticisinin karşısında oturması kabul edilemez. Aracıları bile alt yapıya entegre ederseniz, bu krizden fırsatla çıkma şansınız yok. Kurulan yapı alt yapıda da üst yapıda da sağlıklı değil” dedi.
“Avrupa’da piyasa düştü. Buradan genç yıldızlar getirilmeli”
Korona virüs sonrasında Avrupa piyasasının gerilediğine dikkat çeken Hürser Tekinoktay, “Avrupa’da bazı yıldız futbolcular çok yüksek bonservis bedelleriyle transfer oldular. 200 milyon Euro’nun üzerine çıkmış durumdaydı bonservis rakamları. Buna rağmen bu yıldızların yanında Dünya Kupası’nda da forma giymiş senede 500 bin Euro alan futbolcular vardı. Fakat bizde tabandaki oyuncular bile 2 milyon Euro’luk oyuncular. Bizim pazarımız şişirilmiş bir balon. Bizim ligimizin değeri de şişirilmiş bir değerdi. Burada fiyatlar düşerken kaliteli üretim yaparak, bonservisi elinde olan, serbest kalacak, yaş haddini alt yapıda doldurmuş genç oyuncular olmak üzere en düşük fiyata en kaliteli oyuncuları bulup getirebilirsiniz. Daha çok çalışmanın zamanı artık. 400 bin Dolar’a, 500 bin Dolar’a yurt dışından çok iyi futbolcular alabilirsiniz artık. İyi fiyatlı bir transfer borsası oluşacak. Ama bunu aracılarla yapamazsınız. Onlar size 300 bin Dolar’lık futbolcuyu 2 milyon Dolar’a satarlar. Gerçek bedellerin Türkiye’de oluşması için büyük bir fırsattır” diye konuştu.
“Beşiktaş’ın şansı var. Çünkü en iyi hoca Beşiktaş’ta”
Beşiktaş’ın ligdeki şansını da değerlendiren Tekinoktay, “Genel anlamda bakıldığında Şampiyonlar Ligi oluştuktan sonra şampiyon olmak çok önemli. Ancak Şampiyonlar Ligi’ne gidebilme hakkını kazanmak da çok önemli. Beşiktaş’ın kesinlikle ligde ilk 2’ye girecek şansı var. Burada en büyük avantaj, planlandığı gibi devam edecekse, üstteki takımlar birbirleriyle oynayacak. Beşiktaş’ın burada da fikstür avantajı olacak. Futbolda hemen hemen bütün şampiyonluklar son 2-3 haftada belli oluyor. Bana kalırsa bizim Şampiyonlar Ligi hakkına ulaşabilme şansımız az değil. Takım performansı olarak en iyi hoca ve en iyi performans sergileyen takıma sahibiz” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Afrika projesi olmazsa olmazdır”
Son olarak Futbol İşletme Modeli’nde 2 sportif direktör görevlendirmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Tekinoktay, “Biri yabancı, biri yerli 2 sportif direktörün ne kadar önemli olduğunu bugün daha iyi anlayacaklar. Alt yapı ve eğitim manifestolarımız vardı ve bunun da önemi ortaya çıkacak. 1 yıl önceki manifestomuzda Afrika’da futbol okulu açma projemiz vardı. Bugün gelinen noktada dünyada olmazsa olmazlardan birisi noktasına gelmiştir. İyi üretim ve yıldız futbolcu bulma konusunda üstün ırk olan siyahi oyuncuların bulunduğu Afrika, üretim ve insan kaynağının merkezi olacak. Kara elmas Afrika’da denildiği gibi futbolun elması da Afrika’dır. Oradaki maliyetler sıfırdır ve oradan daha iyi imalat yapacağınız yer yoktur. Özkaynak düzenimizin modeli öncelikle kendi çocuklarımızdır ama uluslararası pazarda da en iyi insan kaynağından istifade etmek için Afrika projemizin ne kadar önemli olduğu anlaşılacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.