- Haberler
- Sağlık
- Op. Dr. Erol: 'Obezite ve metabolik cerrahi ameliyatı geçiren hastaların ilk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz'
Op. Dr. Erol: 'Obezite ve metabolik cerrahi ameliyatı geçiren hastaların ilk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz'
Obezite ve metabolik cerrahi ameliyatları geçiren hastalarının Ramazan ayında iftarla sahur arası kısa sürede yeterli miktarda beslenemeyecekleri için oruç tutmalarını önermeyen obezite ve metabolik cerrahi uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, 'İlk bir yıllık süreçte yeterli beslenme programına geçmiş hastalarımızın bile iftarla sahur arası kısıtlı sürede beslenmeleri yeterli değil. Haliyle obezite ameliyatı geçiren hastalar sıkıntı yaşamamaları için ilk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz' dedi.
Obezite ve metabolik cerrahi ameliyatları geçiren hastalarının Ramazan ayında iftarla sahur arası kısa sürede yeterli miktarda beslenemeyecekleri için oruç tutmalarını önermeyen obezite ve metabolik cerrahi uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, “İlk bir yıllık süreçte yeterli beslenme programına geçmiş hastalarımızın bile iftarla sahur arası kısıtlı sürede beslenmeleri yeterli değil. Haliyle obezite ameliyatı geçiren hastalar sıkıntı yaşamamaları için ilk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz” dedi.
Elazığ Mediline Hastanesi Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fatih Erol, Ramazan ayında obezite hastalarının oruç tutarken neye dikkat etmesi gerektiği hakkında bilgi verdi. Obezitenin hem dünyada hem de ülkede ciddi sağlık sorunlarına sebep olan bir hastalık olduğunu aktaran Op. Dr. Fatih Erol, "Bizler de diyetle fiziksel aktivitelerle kilo veremeyen ya da verdikleri kiloları geri alan hastalara obezite ameliyatları uyguluyoruz. Obezite ameliyatları sonrası hastanın beslenme planı tamamen değişmektedir. Günlük beslenme şekilleri tamamen değişiyor. Artık üç öğün değil de altı öğün, belki yedi öğün beslenmeleri gerekmektedir. Mutlaka ara öğünler çok önemlidir. Ameliyat sonrası sıvı alımları da çok önemli hale geliyor. Malum Ramazan ayındayız bize de hastalarımızdan Oruç tutabilir miyiz veya oruçlu iken nelere dikkat etmeliyiz gibi çokça sorular gelmektedir” dedi.
"İlk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz"
Obezite ameliyatı geçiren hastaların ilk bir yıl oruç tutmalarını önermediklerini aktaran Op. Dr. Erol, "İlk bir yıllık süreçte yeterli beslenme programına geçmiş hastalarımızın bile beslenmeleri yeterli değil. Haliyle sıkıntı yaşamasınlar diye ilk bir yıl kesinlikle oruç tutmalarını önermiyoruz. Bir de gastrik baypas ameliyatı geçiren hastaların dikkat etmesi gereken bazı kurallar var. Gastrik baypas ameliyatında biz normal midenin anatomisini bozarak mide ile bağırsak arasına yeni bir yol yapıyoruz. Bunlarda dumping sendromu dediğimiz bir durum mevcut. Özellikle iftarda hızlı hızlı veya ağır yemekler yemeye kalktığımızda, karbonhidrat içeriği yüksek besinlerle beslendiğimizde mideden bağırsağa ani yiyecek geçişine bağlı ani tansiyon düşüklüğü ve bayılmalar yani dumping sendromu dediğimiz sıkıntılı olaylar meydana gelebilir. İftarla beraber karbonhidrat ağırlıklı tatlılar yediğimizde vücuttan ani şeker yükselmesine bağlı pankreasta aşırı insülin üretimi ve ani şeker düşmeleri de meydana gelebilir. Özellikle gastrik bypas ameliyatı olan hastalarımızın dumping sendromuna maruz kalmamaları için azar azar beslenmeleri gerekiyor. Çok ağır, yağlı, karbonhidrat ve şeker içeriği yüksek yiyeceklerden uzak durmalarını öneriyoruz" şeklinde konuştu.
"Yemek yeme sürelerini uzun tutmaları gerekiyor"
Hastaların iftar ve sahur arasındaki beslenme programına çok iyi uymaları gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Erol, “İftarımızı hurma ile açıp, çorba ile devam etmemiz gerekiyor. Biraz mola verdikten daha sonra protein içeren bir ana yemekle yemeklerine devam edilebilir. Yemek yeme sürelerini uzun tutmamız gerekiyor. Daha çok yarım saat bir saat gibi sürelerde yemeğimizi yemeliyiz. Yemeklerden sonra biraz dinlenilip kuruyemiş yenilebilir ve meyve ile devam edebiliriz. Bu süreçte çok iyi bir şekilde sıvı almamız gerekiyor. Vücudumuzun ihtiyacı olan sıvı miktarına ulaşmak için sık sık su içmemiz gerekmektedir. Sahurda da protein ağırlıklı yumurta, peynir, zeytin tarzı beslenmeleri gerekiyor. Sahurda da sıvı almaya devam etmeliyiz. Bunlara dikkat ederek gün içerisinde süreci daha iyi atlatırız. Yeterli sıvı almadığımız ve beslenmediğimiz takdirde tansiyon düşüklükleri, halsizlik, baş dönmesi ve bayılma gibi şikâyetlerle karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu.
"Sık sık, bol sıvı ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışmamız gerekmektedir"
İftar ile sahur arası süreci çok iyi değerlendirmek gerektiğini belirten Erol, "Sık sık, bol sıvı ve protein ağırlıklı beslenmeye çalışmamız gerekmektedir. Bunlara dikkat ettiğimiz takdirde obezite cerrahisi geçiren hastalarımızda rahatlıkla normal insanlar gibi oruçlarını tutabilirler ve herhangi bir kilo kaybı olmadan Ramazan ayını sağlıklı bir şekilde geçirebilirler. Ama dikkat edilmediği takdirde gereğinden fazla kilo kayıpları, halsizlikler, baş dönmeleri, baş ağrıları gibi şikayetlerle karşı karşıya kalabilirler. Herkese güzel ve sağlıklı bir Ramazan geçirmelerini diliyorum” ifadelerini kullandı.