Metin Sipahioğlu:

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in derbiye dair açıklamalarına cevap verdi. Kulüp yayınına konuşan Sipahioğlu, Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısı oluşturuluyor. Mustafa Cengiz yanlış yolda. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz açıklamasını yaptı.

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in derbiye dair açıklamalarına cevap verdi. Kulüp yayınına konuşan Sipahioğlu, "Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısı oluşturuluyor. Mustafa Cengiz yanlış yolda. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz" açıklamasını yaptı.

Fenerbahçe Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, 6 Şubat tarihinde oynanan Galatasaray derbisinin ardından sarı-kırmızılı camianın başkanı Mustafa Cengiz’in yaptığı açıklamalara yanıt verdi. Kulüp televizyonunda konuşan Sipahioğlu, derbinin ardından Başkan Ali Koç’un açıklama yaptığını hatırlatarak, "48 saat sonra da resmi sitemizden ’VAR’dan skor nasıl etkilenebilir’ yönünde bir açıklama yaptık. Bu yaklaşımımız yeterli olmadığı için bazı taraftarlardan tepki aldı. Galatasaray Yönetimi’nin ise maçtan sonra başkanlarının yaptığı açıklamayı ayrı tutuyoruz. Hafta içi pazartesiden cuma gününe kadar tam 5 kez konuştular. Başkanları, başkan yardımcıları... Konuştukça konuştular. Biz buna yanıt vermedik. Önemli bir maçımız vardı. Ona odaklandık ve kazandıktan sonra bu açıklamayı yapıp yapmamayı çok düşündük. Ancak spor kamuoyunda ’çamur at izi kalsın’ mantalitesinin yer tuttuğunu gördük. Onun için geçen hafta Galatasaray Başkanı’nın yaptığı tüm iftiraları ve yalanları somut delillerle yanıtlamak için buradayız. Programın ilk bölümünde bu yalanları kanıtlayacağız. İkinci bölümde hakem hatalarını açıklayacağız" dedi.

"İnanılmaz iftiralar var"

Fenerbahçe’ye karşı inanılmaz iftiralar olduğunu söyleyen Metin Sipahioğlu, "İlk olarak haksız ithamlarından başlıyoruz. Ortada çok ciddi bir suç var. Bir camiaya inanılmaz iftiralar var. Bu seviyeyi kendileri oluşturdu. Biz bu programı yapmak zorunda kaldık, bunu herkes bilsin" dedi. Bu açıklamanın ardından Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’e akreditasyon kimliğinin sorulduğu iddiası üzerine Galatasaray TV’de ’Başkanımıza akreditasyon kartı soruldu’ yayını ekrana getirildi. Bu görüntülerin ardından Sipahioğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Hem yalan söylüyorlar hem de bilgisizler. İstanbul’daki ya da Türkiye’deki tüm stat protokolleri Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne aittir. Onlar onaylar veya onaylamaz. İstanbul’daki tüm statlarda Gençlik ve Spor Müdürlüğü tüm hakların sahibidir. Gittiğimiz herhangi bir deplasman maçında listeyi yaparız ve Ankara’ya göndeririz. Spor Bakanlığı listeyi onaylar ve oradan Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne gönderir. Oranın yetkisi bizde değildir. Orada kötü bir muamele yok ama olsa bile bu kulüpleri bağlamaz. Burada bir ayıp varsa ki, kesinlikle yok, orada herhangi bir yanlış varsa bu kulübe ait değildir. Gençlik ve Spor Müdürlüğü de zan altında kalmasın. Müthiş ağırlamışlar. İsim listesine bakılmadan Mustafa Cengiz ve yanındakiler içeri alınmış. Hakikaten insan bu görüntülere bakınca utanır. ’Acaba birileri ayıp mı etti?’ diye baktık. Başkanımız da bunu sordu. Bu kadar rahat içeri giriş, hiç kimsenin ismine bakılmaması... Herkes içeri girmiş. Galatasaray Kulübü’nün yalanını somut görüntülerle çürütmüş olduk. Maalesef hepsi yalan. İnsan diyecek söz bulamıyor. Koca, kanıtlı bir yalan."

"Mustafa Cengiz, çocukça bir tabir kullanmıştır"

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in ’Şifre 1907 diye söyleyenleri tribüne aldılar’ şeklindeki söylemlerine de cevap veren Sipahioğlu, "Söyledikleri ikinci yalan da ’Her 1907 diyeni içeri aldılar’ şeklindeydi. Herhalde yönetimleri ve başkanları fazla film izliyorlar. Şifre 1907 nereden akıllarına geliyor? Başkanlarının bizzat böyle bilgilendirilmesi de ciddi bir hata. Teorik olarak 1907 Tribünü ile Protokol Tribünü yan yana. O gün iki tür misafirlerimiz vardı. Bir Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün misafirleri diğeri de 200 kişilik davetlilerdi. Gelenler protokol dediklerinde protokole, tribüne gelenler ise 1907 Tribünü’ne yönlendirildi. Tribüne gelenler yoğun güvenlikle ve HES koduyla oraya alındı. Mustafa Cengiz, ’Şifre 1907’yi söylüyorsa o büyük hata yapıyor. Yönlendiren varsa onlar da hata yapıyor. Sadece bizim stadımız değil hiçbir tribüne şifreyle kimse alınamaz. Oraya gelenlere hangi tribüne geldikleri soruldu. 1907 tribününe gelenlere listeden bakıp içeri alındılar. Teker teker ilk başta isim kontrolü yaptırıldı. Daha sonra HES kodları soruldu. Sorun olan stada giremedi. Şifre 1907 olsaydı, 200-250 kişi değil 200-250 bin kişi kuyruk oluştururdu. Maalesef Mustafa Cengiz, çocukça diye bir tabir kullanmış ama kamuoyu kimin çocukça ifadeler kullandığını biliyor. Kanıtlarıyla ortaya koyduğumuz bu da ikinci yalandı" ifadelerini kullandı.

"Yusuf Günay sözlerine dikkat etsin"

Galatasaray Başkan Yardımcısı Yusuf Günay’ın sözlerine ilişkin de cevap veren Sipahioğlu, "Sözlerine çok dikkat etsin. Militanın ne demek olduğuna ve Fenerbahçe taraftarına böyle kelimeler kullanmaya kimsenin hakkı yok. Buradan kendisini uyarıyoruz. Bu söylemler olayı farklı bir yere götürür ve onun altından kalkamazsınız. Bu iş tehlikeli yerlere gidiyor. Galatasaray Başkan Yardımcısı’nın bu söylemleri çok tehlikeli. Ben burada taraftar kimliğimle olsam farklı şeyler söylerdim. Bu kelimeleri söyleyemeyiz. Yusuf Günay’ı buradan Fenerbahçe olarak ciddi bir şekilde uyarıyoruz. Gelelim 3 bin taraftar yalanına... (Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in "Üst, yan her taraf doluydu. Oldu 1500 kişi" sözleri ekrana getirildi) Alt tribün ve protokol bomboş. Üstteki blokta bir nebze insan var. Yaklaşık 250-300 kişi var. Üst tribün de, Fenerium Tribü’nün üstü de bomboş. Kenarlar bomboş. Diğer localar da doluydu derseniz, maraton tribününde de bizim iki tane loca çeşidimiz var. Üst locanın önünde pankart var. Alt localarda da beyaz brandalar var. Localar açık da değil. Kapalı localar var. Tribünün üst ve alt taraflarında bir reklam var. Locaların olduğu yerlerde insan yok. Maraton tribününde tek bir insan gözükmüyor. Diğer tarafta da 250 kadar insan alınmış. Nerede bu 3 bin kişi. Yalanlarınızla bütün Türkiye’yi 1 hafta kirlettiniz. Görüntüler ortada. Ya çıkıp özür dileyeceksiniz ya da kabul edeceksiniz ’biz yalan söylüyoruz’ diyeceksiniz. Görüntüler sabit.

Özür dileyecek erdemi göstereceklerini düşünmüyorum. Bir kulübün başkanı ve yönetimi bu kadar yalan söyleyemez. Galatasaray TV’de yapılan iletişim koordinatörünün programı yönetimi bağlar. 3 bin kişi olayını açıklamak zorundalar. Ne bin 500 kişi ne de 3 bin kişi var. Emniyetteki yetkililer de tribünlere çıkıp seyirci sayısını tespit ettiler. Maçın arkasından yenilen kulüp olan Fenerbahçe’nin bir erdem gösterip gidip Galatasaray Başkanı’nı tebrik etmesi var. Gayet medeni bir şekilde.

Sonra neler oldu? Biz göreve geleli 2.5 sezon oldu. Göreve geldiğimizden beri başkanımız önderliğinde 45’ten fazla deplasman maçına gittik. 45’ten fazla takımı da Kadıköy’de ağırladık. Gelen misafirlerimize saygısızlık olmaması için protokol tribünlerinde tezahürat yapmadık. Buraya gelen 45 takımın hiçbiri yönetici olduklarını bir kenara bırakıp tahrik edici tezahürat yapmadılar. Ev sahibi olduğumuz maçlarda da tezahürat yapmadık. Taraftar gibi davranmaya başlarsak bu çok farklı yerlere gider. Galatasaray takımı maçtan sonra kendi olmayan tribünlerine gitti. Bu da anlayışla karşılanabilir. Ama yöneticilerimiz içeri girerken bazı oyuncular protokol tribününe tahrik ve provokasyon içeren işaretler yaptılar. Maçtan sonra tebrik eden başkanımız varken, bazı yöneticilerin nasıl Şeref Tribünü’nde nasıl çileden çıkarak tezahürat yaptığınızı göreceksiniz. Bunu ilk defa yaşadık. Gördük. Ondan sonra futbolcular ve sözde yöneticilerin holiganların neler yaptıklarını göreceksiniz. Galatasaraylı futbolcular kendi tribününe gittikten sonra geri dönüyorlar. Onyekuru ve Belhanda, protokol tribününe çocukça hareket yapıyorlar. Yöneticiler eller havaya diyerek provokasyon yaptılar. Galatasaray Yönetim Kurulu Üyeleri’nin çığırından çıkmış ve kendilerinden geçmiş bir şekilde tezahüratlar yaptığını tüm Türkiye görsün. Başkanımız medeni bir şekilde gitmiş tebrik etmiş, iyi akşamlar dilemiştir. Çok az görülen bir olaydır. Bu seviyesizlik olduktan sonra gerekli uyarılar yaptık ve içeri gittiler" diye konuştu.

"Mustafa Cengiz çok tehlikeli bir algı operasyonu yapıyor"

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in ’Sinkaflı kelimeler kullanılmış’ sözüne cevap veren Sipahioğlu, "Mustafa Cengiz, çok tehlikeli bir şey yapıyor. Bu kadar hadsiz, bu kadar provokasyona devam eden yaklaşımı Fenerbahçe olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Fenerbahçe’nin devlete karşı tutumu her zaman ortadadır. Mustafa Cengiz çok tehlikeli bir algı operasyonu yapıyor. Cengiz, Başkanımızın sanki devlete karşı tutumu olduğu algısını oluşturuyor. Mustafa Cengiz, yanlış yolda. Tüm diğer yalanlarının yanında bu yalanını da şiddetle kınıyoruz" dedi.

"Bu kadar rahat yalan söylenince, bunlar da kolay bir şekilde ortaya çıkıyor"

Voleybol maçında yaşanan ’Alkışlama’ olayıyla ilgili açıklama yapan Metin Sipahioğlu, "Bahsedilen voleybol maçında ben de vardım. Maç sonunda takımımızı alkışladık. Galatasaray Başkanı da bizim takımı alkışladı, bizim başkanımız da onların takımını alkışladı. Hoş bir görüntü oluştu orada. Onlara göre de ne büyük bir başkanımız varmış ki ’Alkışlayın’ diyor alkışlıyorlar. 17 takıma ’İmza atın’ diyor, imza atıyorlar. Bunu biz yapmadık. Çok büyük iletişim ekibi olarak yapmadık. Her şey kanıtlı bir şekilde ortada. Bir günlük çalışmayla bütün yalanlar somut bir çalışmayla ortaya dökülmüş oluyor. Bu kadar rahat yalan söylenince, bunlar da kolay bir şekilde ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

"Bu ucuz oyunlara gerek yok"

Arda Turan’ın soyunma odasındaki görüntüleriyle alakalı konuşan Sipahioğlu, "Maçtan sonra soyunma odalarında insanlar sevinebilir. Ama buralardan ortaya çıkan görüntülere ceza verilebiliyor. Görüntüyü ortaya koyan Etebo adlı oyuncuları. Kendi resmi instagram hesabından paylaştığı bir görüntü. Sanki biz soyunma odasına kamera koymuşuz, servis etmişiz gibi ’Nereden çıktığı belli olmayan’ görüntüler deniliyor. ’Servis eden Fenerbahçe olabilir’ denilebiliyor. Etebo’nun kendi resmi hesabından hatta Galatasaray ismini de yanlış yazmış. Önce kendisi ve Galatasaraylı oyuncular görülüyor. Burada bile yalan söylüyorlar. Bu ucuz oyunlara gerek yok. Deyin ki "Etebo çekmiş" ve uyarın. Ceza konusu bizi ilgilendirmez ama TFF ve PFDK olarak buna ceza vermezseniz yarın öbür gün her takımdan bu tarz görüntüler çıkar ve onlar da ceza almaz. Bizim tarihimizde hiçbir oyuncu soyunma odasından görüntü çekip yayınlamadı. Zafer sarhoşluğuyla görüntüler paylaşılmış. Bu emsal temsil edecek. 6. yalanları buydu. Bir tarafta Fenerbahçe’yi zan altında bırakıp emniyet güçlerine küfür edildi deniliyor. Galatasaray Başkanı "Küfrü kim etmiyor ki?" diyor. Küfür eden futbolcusunu korumak için ’Kim küfür etmiyor ki?’ demek ayıptır. Bu iş çok yanlış yerlere gidiyor. PFDK’nın 38. maddesinde küfürlü paylaşım yapanın en az 6 maç alacağı belirtiliyor. Bunun peşinde değiliz ama Etebo’nun da o paylaşımdan dolayı ceza alması gerekirdi. Bu ceza atlanmış olduğu için bunu böyle yorumlamaları gerekirken, "Arda neden ceza aldı?" diyorlar. PFDK’nın 38. maddesi gayet açıktır" dedi.

"Oyuncuları manipüle etmeye çalıştılar"

Vedat Muriqi, Mert Hakan Yandaş ve İrfan Can Kahveci için Galatasaray 2. Başkanı Abdurrahim Albayrak’ın açıklamalarına da değinen Metin Sipahioğlu, "Bu iki isim bizim oyuncumuz, diğeri eski oyuncumuz. Burada iki tane yanlış konu var. Galatasaray 2. Başkanı, Fenerbahçeli oyuncuların Galatasaraylı oldukları yalanını söylüyor. Burada bir şantaj var. "Elimde birçok oyuncunun fotoğrafı var ama kimseye vermedim" diyor. İki sene önce de ’VAR kayıtları elimizde’ dedi. Kimse de bunu sorgulamadı. Savcılarımız harekete geçmedi. Çok ciddi bir ithamdı. Yalanlanmayan bu manşetlerde iki konu var. Birincisi Fenerbahçeli oyuncular hakkında söylemler. Yine maalesef şantaj içerikli söylemler. Galatasaray Yönetimi yurt içindeki transferlerde usulsüzlük yapıyor. Önce oyuncuyla konuşuyor, sonra kulübüyle konuşuyor. Önce onu ikna edip, oyuncuyu yanınıza alırsanız yapacağız transfer görüşmelerinde bonservisi almanız çok daha kolay. Bu UEFA’nın, FIFA’nın ve TFF’nin kurallarına aykırı bir olaydır. Oğulcan Çağlayan olayında resmiyete dökülmüş. Oyuncunun aldığı usulsüz transfer cezası var. Anadolu kulüplerinin tamamı bundan rahatsız. Önce oyuncuyla anlaşılıyor. Her zaman TFF, UEFA ve FIFA kurallarına riayet ederek transfer yapıyoruz. Fenerbahçe’nin yapacağı transfer varsa önce oyuncunun kulübüyle ondan sonra oyuncuyla konuşuluyor. Geçen sene de Vedat için aynı görüşmeleri yapmışlardı. Vedat gibi bir oyuncu için ’Rize’de bir aslan yatıyor’ denildi ve onu zorladılar. ’Vedat çok iyi bir Galatasaraylıdır’ diye oyuncuyu manipüle etmeye çalıştılar. İrfan Can için de ’Çok iyi Galatasaraylıdır’ diyerek aynısını yaptılar. Emre ve Alex, Fenerbahçe’nin çok önemli iki efsanesi. Çok net belli ki İrfan’ın hangi takıma sempatisi var. Bu videoda belli. Maalesef onların sözünün bir itibarı da kalmamıştır. Vedat’a hasta Galatasaraylı demek, İrfan için aynı cümleleri kurmak meziyet ister. Madem bu kadar fotoğrafınız var, Vedat Muriqi, Mert Hakan ve İrfan Can Kahveci ile vakit geçirmişsiniz ama Fenerbahçe gelmiş işi bitirmiş. Birkaç günde bunu yapmış. Bizim yönetim kurulumuz da İrfan Can Kahveci’yi istedi, bir kaç günde imzaladı. Madem bu kadar resim var. Nasıl imzalayamadınız ? Fenerbahçe nasıl gelmiş elinizden almış?" diye konuştu.

"Geçen sene ’Zorlu operasyonu’ algısı yaptılar"

Geçen sezon ’Zorlu’ algısı yaptıklarını belirten Metin Sipahioğlu, "Ligin son dönemleri. 16 maç kaldı. Artık kırılma zamanları geliyor. Geçen sezon devre arasında yine aynı yönetim anlayışıyla bir de bunların medyada uzantıları var: Zorlu Operasyonu algısı çektiler. Fenerbahçe’yi Zorlu kelimesiyle yan yana getirip slogan oluşturdular. Bir saldırı yaptılar ve o noktadan sonra Fenerbahçe çok ciddi hakem hatalarına maruz kaldı. Aynı arkadaşlar bu sezonun başında da bir algı yapmaya çalıştılar. Nedir bu algı? İşte Rıdvan Dilmen sezonu. Serdar Tatlı ile bağdaştırıp, kamuoyunda hakemleri yöneten bir konuma sokmaya çalışıyorlar. Türkiye spor kamuoyunun buna tok olduğunu düşünüyorum. Çok net bir şekilde Galatasaray maçındaki golümüz VAR manipüle edilerek verilmedi. VAR çizgileri yüzde 100 robotla yapılmıyor. Topun ayaktan çıktığı an değişirse, her şey değişir. Kamera açısı, vücut iz düşümü her şeyi değiştirir. Ozan’ın (Tufan) golü net bir gol. Galatasaray maçında net bir golümüz verilmedi. Bir çok açıdan bu paylaşıldı. Kasımpaşa-Galatasaray maçındaki VAR pozisyonu da ortada. Eğer tam tersi olsaydı, onların golü sayılmasaydı ne olurdu? Kasımpaşa ile oynasak ve yüzde 100 rakibin penaltısı verilmeseydi ortalık yıkılıyordu. Bunların konuşulması lazım" ifadelerini kullandı.

"5 puan önde olmamız gerekirken, aynı puandayız"

Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in MHK Başkanı Serdar Tatlı ile ilgili söylemlerine de değinen Metin Sipahioğlu, "Bu söylemi Fenerbahçe Başkanı yapsa, bu söylemden sonra derbide Galatasaray’ın golü sayılmasa, ligin üstünde birinci ile ikinci arasında 5 puan önde olacakken şimdi aynı puandayız. Adil hakem ve VAR yönetimiyle 5 puan önde olmamız gerekirken, aynı puandayız. Hangi takım, nasıl güçlendiriliyor, hepsi ortada... Medyadaki uzantılar değil, tetikçiler nasıl bir algı oluşturdu? Artık tüm spor kamuoyu bu algıları konuşmak zorunda. Artık buna müsaade edecek durumda değiliz. Tüm Türkiye burada görüyor. Serdar Tatlı’yı isteyen başkan kimmiş? Ligin zirvesi 2 haftada 5 puan etkilendi. Tarafsız yorumcuyum, spor adamıyım diyen herkesin bunları konuşması lazım. Burada 6-7 net yalanı ortaya koyduk. Kanıtlarıyla ortaya koyduk. Son haftalardaki hakem olaylarıyla birlikte kimin ne demeci varmış, bunları spor kamuoyu gerçekleriyle araştırsın. Spor kamuoyu bu kadar yalanı kendi ortaya koysun. Son 10 gündeki yalan spekülasyonlarını ortaya koymakla yükümlüydük. Daha evvel de yalanları olmuştu biz gülerek geçiştirmiştik. Ama dozu artınca biz bu açıklamaları yapmak zorunda kaldık. İnşallah bundan sonra bize gerek kalmaz ama kalırsa çıkar yine söyleriz. Üslubumuzda yanlışlık olduysa biz Fenerbahçe camiasından özür diliyoruz. Bu seviyelere geldiğimiz için üzgünüz ama bunu da yapmak zorundaydık. Biz Fenerbahçe camiasının hakkını savunmakla yükümlüyüz. Zirvede puan puana 3 takım var. Camiadan futbolculardan ricamız, hocamıza tam destek vermeleri. Lütfen desteğin dozunu artıralım. Nelerle mücadele ettiğimiz ortada. Fenerbahçe’nin en büyük gücü, milyonların kenetlenmesidir. İnşallah bu yolun sonu şampiyonluk olsun" ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme

Malatya Sürmanşet - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!