• Haberler
  • Genel
  • Keskin, Kontrol olmadığı için KDV indirimi vatandaşa yansımıyor

Keskin, Kontrol olmadığı için KDV indirimi vatandaşa yansımıyor

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, beraberinde esnaf odası başkanları İle birlikte Esnaf Ziyareti Gercekleştirdi.

Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB) Başkanı Şevket Keskin, beraberinde esnaf odası başkanları ile birlikte Söğütlü Camii civarı, Ayakkabıcılar Pazarı, Kadayıfçılar Çarşısı, eski SOS binası civarı, Kasap Pazarı, Sebze Pazarı ve Bakırcılar Pazarı ve civarındaki esnafları ziyaret ederek, Ramazan ayı öncesinde hem esnafın Ramazan ayını tebrik ettiler, hem de vatandaşları esnaflardan alışveriş yapmaya davet ettiler.

“Esnafımıza faizsiz, uzun vadeli en az 100 bin TL tutarında bir kredi verilirse en azında esnafımız kendisine gelir”

MESOB Başkanı Şevket Keskin “sıkıntı var, hepimiz bu sıkıntıları biliyoruz. Ama bu sıkıntıları beraber aşacağız. Devletimize, milletimize yardımcı olmak için esnaf olarak elimizden gelen çabayı göstereceğiz. Esnaf bu toplumun temel direği ve omurgasıdır, toplumun birleştiricisidir, esnaf sokağın lambasıdır. Sıkıntıları hep beraber atlatacağız. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan devlete ait olan ürün fiyatlarının yükseltilmemesini talep ediyoruz. Hükümetimizden destek bekliyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, esnafımıza faizsiz, uzun vadeli en az 100 bin TL tutarında bir kredi verirse en azında esnafımız kendisine gelir. Cumhurbaşkanımıza görüşürsek bu talebimizi aktaracağız.” dedi.

“İftarınızı kayısı ile açın”

Keskin, “Ramazan ayında hurma yerine kayısı tüketelim. İftarlarımızı kayısı ile açalım. Ramazan Bayramı’nda kayısı ikram edelim. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan bir tarif verdiler, keşke verdikleri tarifin içerisine iki tanede kayısı koysaydılar. Medine hurması satan esnafımızda var, ancak en iyisi Malatya’da yetişen Malatya kayısısıdır.” ifadelerini kaydetti.

“ Malatyalıları, kendi evlatlarından, kendi esnafından, kendi özmalından alışveriş yapmaya davet ediyorum.”

Keskin, “Vatandaşımız marketlere girmesin. Marketler sıcak parayı toplayıp şehir dışına ve yurtdışına götürüyor. Malatyalıları, kendi evlatlarından, kendi esnafından, kendi özmalından alışveriş yapmaya davet ediyorum. Esnaf kalkınırsa Malatya kalkınır. Malatya’da her şey var. Dışarıdan gelip Malatya’da yöresel gıda festivali kurmaya gerek yoktur. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan ile görüşerek, iyi bir diyalogla 4-5 tane yöresel gıda festivalinin açılışını iptal ettirdik.  Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Selahattin Gürkan’a teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

“Kontrol olmayan yerde ne kadar KDV indirirseniz indirin insanlar tekrar bindirirse, ürünlere vatandaşın ulaşması, vatandaşların faydalanması çok zor olur”

KDV indirimi ile ilgili olarak Şevket Keskin şöyle konuştu; “KDV indiriminde devletin zarar ediyor. Ancak diğer taraftan KDV indirimi hiçbir şeye yaramadı. İndirip, bindirdiler. Biz defalarca kontrol olmadığını dile getiriyoruz. Kontrol olmayan yerde ne kadar KDV indirirseniz indirin insanlar tekrar bindirirse, ürünlere vatandaşın ulaşması, vatandaşların faydalanması çok zor olur. Birimlerin çıkıp, ciddi bir kontrol etmesi gerekiyor. Fahiş fiyata satan, stokçuluk yapan, karaborsacılık yapanlara fırsat vermemek lazım.  Evet, Türkiye’de kıtlık olmaz. Vatandaşlarımız kendilerine 5 kilo yağ lazımsa gidip 10-15 kilo yağ almasınlar.  Gerçi vatandaşlar şeker bulamıyorlar ama 5 kilo şeker lazımsa 20 kilo almasınlar. Vatandaşlarımız marketlere hücum etmesinler. Marketlerin iştahını kabartırız. Zaten marketlerin beklentisi bu. Bunlar her gün ürünlerini raflara zamlı koyarlar. Bu da vatandaşlara yansır. Sadece KDV devlete zarar, devlette bu sefer kendi elindeki kalemlerin fiyatını yükseltmek zorunda kalıyor. Bu da doğrudan esnafa ve millete yansıyor. Bu sadece esnafların değil, milletin sorunu. Ben vatandaşlarımızdan sadece şunu istiyorum; ne olur marketlerin raflarına yüklenmeyin, karaborsacılığa fırsat vermeyin, bunların önünü açmayın.”

“Cumhurbaşkanımızın bu olaylardan haberi yoktur dur. Sayın cumhurbaşkanımızın etrafını bir grup kapatmış, sayın cumhurbaşkanına ulaşmak mümkün değil”

Keskin, Malatya şeker Fabrikasındaki şekeri alan şirketin bayilikten çekilmesi ile ilgili olarak sorulan bir soruya şu yanıtı verdi; “‘Atı alan Üsküdar’ı geçmiş. Malatya Şeker Fabrikası’nda 45 bin ton şekerden 8 bin ton şeker kalmış. Bu şekeri başka yere vermeyip sadece Malatya’ya verseniz 2 ay dayanır, ondan sonra şekeri nerede bulacağız? Tarladan fabrikaya geldi, fabrikada Türkşeker’e verdi. Türkşeker 254’ten fabrikadan aldı, 280’e kendi maliyetini yaptı ve bir şirketin cüzdanıyla vicdanının arasında bıraktı. Bugün şeker 600, 700, 900 TL’ye kadar yükseldi. Şirkete verdi, şirket başka bir şirkete verdi, o şirket marketlere dağıttı, marketler esnafa verdi, esnafta vatandaşa verdi, ne oldu beş kalem yükseldi. Her biri 5-10 lira zam koyarsa, zaten şekerin fiyatı da kendiliğinden yükseliyor. Bizim istediğimiz şu; 1954’den beri halka ve esnafa şekeri veren fabrika aynı uygulamaya devam etsin. Fabrikada üretilen şekerin direkt esnaf ve vatandaşa verilmesidir. Esnafımız yüzde 3 kar ediyordu. Bu şeker bütün Malatya halkına lazım ama bugün bakıldığında şekerin torba fiyatı bir ara bin 200’e kadar çıktı. Yazık, günahtır. Siyasilerimizin bunun üzerine eğilmesi gerekiyor. Birinin bırakıp diğerinin alması hiçbir şeyi değiştirmez. Zaten 45 bin ton şekerden 8 bin ton şeker kalmış, diğerinin nereye gittiği belirsiz. Şeker Fabrikası eskiden kırmızı et üretirdi, değişik ürünler üretirdi, şimdi sadece şeker üretiyor. İnsanlar şunu söylemesin, “sadece 3 ay çalışıyor” diye. Doğrudur, pancarın işleme süresi o kadar. Pancarı 5 ay bekletemezsiniz. Malatya Şeker Fabrikası bugüne kadar zarar etmemiştir. Geçen yıl 70 bin ton şeker üretmiştir. Bu yıl kotadan dolayı 45 bin ton şeker üretmiştir. Şekerin bugün fabrikaya 400 TL’ye maliyeti var, siz 254 TL’ye fabrikanın elinden alırsanız, küspeyi fabrikadan 180 TL’ye alıp dışarıda 250 TL’ye satarsanız, melezi 900’e alıp bin 500’e satarsanız haliyle fabrika zarar eder. Yarında gidip Sayın Cumhurbaşkanına ‘Fabrika zarar ediyor’ diyecek olmalarıdır, benim en büyük endişem o. Malatya Şeker Fabrikasının kapatılmaması için Malatya halkının sahip çıkması gerekiyor. Eğer bir gün Sayın Cumhurbaşkanına ulaşabilirsek esnaf ve sanatkar camiası olarak Malatya’nın sıkıntılarını her  şeyi ile anlatacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Ben şahsen şimdiye kadar Sayın Cumhurbaşkanımıza arz ettiğim bütün konuların yüzde 90’ı çözüldü. Sayın Cumhurbaşkanımızın bu olaylardan haberi yoktur dur. Sayın Cumhurbaşkanımızın etrafını bir grup kapatmış, Sayın Cumhurbaşkanına ulaşmak mümkün değil. Sayın Cumhurbaşkanımızı halktan uzaklaştırdılar.

“Esnafa vergini ödedin mi, borcunu ödedin mi, çocuklarının nafakasını çıkarttın mı? Para kazandın mı? Bu soruları soran var mı, yoktur”

Keskin, bir milletvekilinin hissedarı olduğu şirketin Türk Şeker Bayiliğini bırakması ile ilgili olarak; “Zaten şeker bitmiş, çekse ne olur, çekmese ne olur. Bugünde başka bir firma almış. Malatya’da bu işi 8-10 stokçu, karaborsacı götürüyor. Başka götüren var mı? Esnafa sorun bir torba şeker var mı, yok. Vatandaşa sorun 5 kilo şeker alabilmek için makarna ve başka şeylerde almak zorunda kalıyor. Bizim tek istediğimiz direkt fabrikadan halka satılması, biz şekerimizi istiyoruz, başka bir şey istemiyoruz. Üreten her şeyi yapan biz ama şekere ulaşamayanda biziz. Şekerimizi verin, ne yaparsanız yapın. Vicdanınızı bir yere bırakıp cüzdanınızla uğraşıyorsunuz, cüzdan sizin olsun vicdanı bize bırakın, O milletvekillerini gidip Şeker Fabrikasının önünde nöbet tutması gerekirdi, ama gitmediler. Siyasetin sermayesi insandır, insanların güvenini alamazsanız bir şey yapamazsınız.  Sayın Cumhurbaşkanımız recep tayip Erdoğan’ın bir ismi ile gidiyor bu iş. Bunu herkes biliyor. Milletvekilleri çıkıp insanları dinlesinler. Vatandaşımız bir siyasetçi gelip “nasılsın” diye sorulduğunda, ‘hamdolsun, çok şükür, iyiyiz” diyor.  Ne diyecek? Ama sordular mı, vergini ödedin mi, borcunu ödedin mi, çocuklarının nafakasını çıkarttın mı? Para kazandın mı? Bu soruları soran var mı, yoktur.”

Bakmadan Geçme