HÜDA PAR'dan deprem bölgesi araştırma raporu

HÜDA PAR Genel Merkezi, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler ile ilglii etraflıca 'deprem bölgesi araştırma raporu' hazırlandı ve kamuoyu ile paylaşıldı.

HÜDA PAR Genel Merkezi tarafından hazırlanan deprem bölgesi araştırma raporunda, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, depremlerin 11 ilde yol açtığı yıkım, deprem sonrası yapılanlar ve deprem bölgesi sorun ve talepler gibi durumlar etraflıca ele alındı

HÜDA PAR Genel Merkezi, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremler ile ilglii etraflıca "deprem bölgesi araştırma raporu" hazırlandı ve  kamuoyu ile paylaşıldı.

Raporun, depremler sonrası yapılanlar ve bunların yerinde muhatabından öğrenmek, durumu yerinde gözlemlemek amacıyla hazırlanıp durum tespiti yapıldığı belirtildi

Raporun tamamı şu şekildedir:

HÜDA PAR DEPREM RAPORU

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde, 9 saat arayla meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, 11 ilde büyük bir yıkıma ve on binlerce can kaybına yol açtı. Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Osmaniye, Adana, Diyarbakır, Malatya ve Elazığ’da ağır yıkımlar yaşanırken, resmi kayıtlara göre 53 bin 537 vatandaşımız vefat etti, 107 bin 213 vatandaşımız yaralandı. 676 bin 946 konut yıkık, acil yıkılacak, ağır veya orta hasarlı olarak kaydedildi.

Bu büyük felaket, Türkiye’nin şehirlerinin, kırsal alanlarının ve altyapısının deprem gibi doğal afetlere karşı yeterince hazırlıklı olmadığını acı bir şekilde gözler önüne serdi. Yıkımın büyüklüğü, sadece binaların değil, toplumsal dayanışmanın ve kurumsal müdahale kapasitesinin de sınandığı bir süreci beraberinde getirdi.

HÜDA PAR olarak, depremin ilk anından itibaren Genel Merkezimiz ve yerel teşkilatlarımızla bölgeye seferber olduk. Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu’nun talimatıyla Afet Koordinasyon Merkezi kurularak Genel Başkan Yardımcılarımızın başkanlığında oluşturulan 12 ekip sahada aktif çalışmalara başladı. 6 Şubat - 15 Mart 2023 tarihleri arasında 11 il, 59 ilçe ve 1.496 kırsal mahallede yetkililer, muhtarlar ve depremzedelerle birebir görüşmeler yapıldı. Depremzedelerin ihtiyaçları kayıt altına alınarak yetkililere iletildi ve çözüm için girişimlerde bulunuldu.

İlk günlerde arama-kurtarma çalışmaları, ardından acil ihtiyaçların karşılanması önceliğimiz oldu. Depremzedelere battaniye, su, ekmek, çadır, gıda ve giysi ulaştırmak için kardeş yardım dernekleri ve vakıflarla iş birliği yapıldı. Adıyaman, Kahramanmaraş, Hatay ve Malatya’daki aşevlerinde günlük 50 bin kişilik sıcak yemek hazırlanarak çadır kentler ve kırsal bölgelere dağıtıldı. Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu, iki yıl içinde defalarca deprem bölgelerine giderek vatandaşların sorunlarını yerinde inceledi.

HÜDA PAR olarak, depremin ikinci yılına girerken bölgedeki gelişmeleri yakından takip etmeye devam ettik. Genel İdare Kurulumuz, depremin ikinci yılı dolayısıyla bir “İnceleme Komisyonu” oluşturdu. Komisyonumuz 11 ilde kapsamlı saha çalışmaları yürüttü. Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş başta olmak üzere resmi makamlar, STK’lar, esnaf, iş adamları ve depremzedelerle görüşmeler gerçekleştirdi.

DEPREM SONRASI YIKIM VE İMAR ÇALIŞMALARI İLE İLGİLİ VERİLER

BİNALARDAKİ HASAR DURUMU VE KALDIRILAN ENKAZ SAYISI

Deprem Bölgesinde hasar tespit çalışmaları neticesinde 676 bin 946 konut yıkık, acil yıkılacak, ağır veya orta hasarlı olduğu tespit edilmiştir. 1 Mart 2023 tarihinde yıkık ve acil yıkılacak binalara yönelik başlatılan enkaz kaldırma ve yıkım çalışmaları için AFAD tarafından toplam 7,03 milyar TL ödenek ayrıldı. Ağır hasarlı binaların yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları halen devam etmektedir.

Ağır hasarlı binaların yıkımı ve yeniden yapılanma sürecinin tamamlanması birkaç yıl daha sürebilir. Özellikle kırsal bölgelerde ve şehir merkezlerinde farklı hızlarda ilerleyen bu süreç, vatandaşlarımızı daha fazla mağdur etmemek için yerel yönetimlerin koordineli çalışmasını gerektirmektedir.

KONUTLARIN HASAR TESPİT DURUMU

Deprem sonrası Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın hazırladığı 22 Ocak 2024 tarihli raporuna göre, yıkık, acil yıkılacak, ağır veya orta hasarlı toplam 676 bin 946 konut, 115 bin 312 ticarethane ve 25 bin 543 ahır/samanlık tespit edilmiştir.

KONUT SEKTÖRÜ HASAR VE KAYIP TOPLAMI

6 Şubat depremleri sonrası konut sektöründeki toplam hasar 60,7 milyar dolar olarak hesaplanmış. En büyük maliyet kalemi, 54,7 milyar dolarlık bir yükle kullanılamaz hale gelen konutların yeniden inşa edilmesidir. Bu veriler, depremin konut sektörüne etkisinin büyük olduğunu ve özellikle yeniden inşa sürecinin finansal açıdan ciddi bir yük getirdiğini göstermektedir.

AFET KONUTLARI PROGRAMI

Deprem bölgesindeki 11 il için 405 bin 505 konut ve 83 bin 149 köy evi planlanmıştır. Bugüne kadar 169 bin 171 konut, 149 iş yeri ve 32 bin 260 köy evi olmak üzere toplam 201 bin 580 bağımsız bölüm hak sahiplerine teslim edilmiştir.

2025 yılı sonuna kadar 358 bin 859 konut, 31 bin 307 iş yeri ve 62 bin 817 köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölüm daha teslim edileceği Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından açıklandı. Bu verilere göre konut teslim sürecinin yaklaşık %44,5’inin tamamlandığını ve önümüzdeki yıl içinde teslimatların büyük oranda tamamlanmasının planlandığını göstermektedir.

İLLERE GÖRE TESLİM EDİLEN VE EDİLECEK KONUT SAYILARI

Konut teslim süreci 2025 sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Ancak, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya gibi illerde teslim süreci hızlandırılmalı, özellikle iş yeri ve köy evlerinin teslimatına ağırlık verilmelidir. Kırsal kesimlerde köy evlerinin inşası ve teslimatı, şehir merkezlerindeki konutlara göre daha yavaş ilerlemektedir. Bu sürecin hızlandırılması için daha fazla destek sağlanmalı ve özellikle büyük hasar alan Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş gibi illerde inşaat sürecinin planlandığı şekilde ilerleyip ilerlemediği sıkı denetlenmelidir.

KONTEYNER KENTLER VE BARINMA DURUMU

Afetten sonra toplam 392 Konteyner Kent kurulmuş olup bu kentlerde toplam 211 bin konteyner bulunmaktadır. Konteynerlerin 145 bin 104’ü şehir merkezlerinde, 65 bin 706’sı kırsalda yer almaktadır. Toplam 211 bin konteynerde 675 bin 291 vatandaşımız yaşamaktadır. En fazla barınma 205 bin 603 kişi ile Hatay, 135 bin 215 kişi ile Kahramanmaraş ve 114 bin 652 kişi ile Malatya’da gerçekleşmektedir. Halen kent merkezlerinde 428 bin 638 kişi, kırsal alanlarda ise 246 bin 653 kişi konteynerlerde barınmaktadır.

Konteyner kentlerde barınan nüfus oldukça büyük olup, özellikle Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya'da yoğunluk devam etmektedir. Konteyner kentlerde hayat şartları giderek zorlaşırken, kalıcı konutların bir an önce tamamlanması gerekiyor. Özellikle barınma ihtiyacının yoğun olduğu Hatay gibi bölgelerde konut teslimatlarının hızlandırılması büyük önem arz etmektedir.

HAK SAHİPLİĞİ VE KONUT TAHSİSİ SÜRECİ

Deprem bölgesinde toplam 320 bin 396 kentsel ve 119 bin 226 kırsal hak sahipliği tespit edilmiştir. Kentsel konut hak sahipliği oranı %73, kırsal konut hak sahipliği oranı ise %27 olarak belirlenmiştir. Ayrıca 36 bin 742 iş yeri için kentsel, 3 bin 680 iş yeri için kırsal hak sahipliği bulunurken, ahır hak sahipliği kırsalda 10 bin 665, kentselde 759 olarak kaydedilmiştir.

2024 yılı için yerinde dönüşüm projelerine 135 milyar TL ödenek ayrılmış olup, özellikle Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş’ta hak sahipliği süreci daha yoğun ilerlemektedir. Toplam 324 bin 433 hak sahibinin 207 bin 586’sı kuraya katılmış, 45 bin 321 konutun kurası çekilmiştir. Ancak 118 bin 867 hak sahibinin sürece dâhil edilmemesi belirsizliği artırmaktadır. Özellikle yerinde dönüşüm ve rezerv alan başvurularının tamamlanmaması, sürecin uzamasına ve hak sahiplerinin belirsizlik içinde kalmasına neden olmaktadır.

Hak sahipliği ile konut tahsisi arasındaki dengesizlik devam etmekte olup, sürecin hızlandırılmaması durumunda depremzedeler uzun süre beklemek zorunda kalacaktır.

DEPREM BÖLGESİ EĞİTİM BİNALARININ DURUMU

Deprem bölgesinde toplam 20.340 eğitim binası bulunmakta olup, yapılan incelemelerde 60 bina yıkılmış, 1.591 bina orta ve üstü hasarlı, 14.148 bina ise az hasarlı veya hasarsız olarak tespit edilmiştir.

Deprem öncesinde 119.200 derslik mevcutken, 12.119 derslik zarar görmüş ve %10 kayıp yaşanmıştır. Kullanılabilir 107.081 dersliğe ek olarak, 62,6 milyar TL bütçe ile 22.039 yeni derslik planlanmıştır. Bu tamamlandığında toplam derslik sayısı 129.120’ye ulaşacaktır.

Ancak, halen 675 bin 291 vatandaş ve öğrenci konteyner kentlerde yaşarken ve yeni konut alanlarında da okul binalarının tamamlanmamış olması ciddi bir eğitim sorunu oluşturmaktadır. Bu nedenle, eğitim binalarının inşa süreci hızlandırılmalıdır.

DEPREMDEN ETKİLENEN HASTANELER VE SAĞLIK YATIRIMLARI

Deprem bölgesinde toplam 134 hastane hasar almış olup, bunlardan 20’si ağır hasarlı (3 bin 699 yatak), 21’i orta hasarlı (3 bin 753 yatak) ve 93’ü az hasarlı (19 bin 500 yatak) olarak tespit edilmiştir. Hasar gören hastanelerin 102’si Sağlık Bakanlığı’na, 16’sı üniversitelere, 12’si özel sektöre aittir.

Deprem sonrası sağlık yatırımları kapsamında 18 ikinci basamak sağlık tesisi (4 bin 525 yatak, 20 ünit) ve 50 birinci basamak sağlık tesisi yatırım programına alınmıştır. Hatay Defne ve İskenderun Acil Durum Hastaneleri, Gaziantep Şehir Hastanesi, Arsuz, Belen ve Hassa Devlet Hastaneleri tamamlanmış olup, 9 acil durum hastanesinin (890 yatak) 2024’te tamamlanması planlanmaktadır.

2024 yılı içinde tamamlanacak projelerle sağlık sisteminin deprem öncesi kapasitesinin üzerine çıkması hedeflense de halen Hatay, Malatya ve Adıyaman başta olmak üzere, aile sağlığı merkezleri, uzman doktor sayısı ve sağlık ekipmanları açısından hala ciddi eksiklikler ve sorunlar bulunmaktadır.

YERİNDE İNCELEMELER / DEPREM BÖLGESİ SORUN VE TALEPLER

Depremin ikinci yılında depremden en fazla zarar gören illerimizde aradan geçen onca zamana rağmen sorunların önemli oranda giderilememiş olduğu gözlemlenmiştir. Tespitlerimize göre depremden etkilenen tüm illerde sorunlar genel olarak ortaktır.

ENKAZ KALDIRMA VE YENİDEN İMAR

Enkaz kaldırma süreci yavaş ilerlemekte olup, Adıyaman, Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Gaziantep’in Nurdağı ve İslâhiye ilçeleri başta olmak üzere deprem bölgesinin tamamında hasarlı bina yıkımları halen devam etmektedir. Bu durum, hava kirliliği, halk sağlığı riskleri, trafik tıkanıklıkları ve elektrik, su, internet gibi hizmetlerde kesintilere yol açmaktadır. Yıkım ve enkaz kaldırma çalışmaları nedeniyle yollar kapanmakta, dar sokaklarda ulaşım aksamakta ve ambulans gibi acil araçların geçişi zorlaşmaktadır.

Konut teslimatları gecikmektedir. Hatay’da 160 bin konutun %60’ı tamamlanmasına rağmen teslimat süreci yavaş ilerlemektedir. Adıyaman’da yapılan 37 bin 074 konuttan 20 bin 540’ının kurası çekilmiş, ancak hak sahiplerinin sadece %20’si evlerine yerleşebilmiştir. Malatya’da altyapı eksiklikleri nedeniyle tamamlanan konutlar kullanılamamaktadır.

Enkaz kaldırma çalışmalarında çevre ve insan sağlığını korumak için sulama yapılması gerekir. Ancak heyetimizin incelemelerinde, çoğu bina yıkımında sulama yapılmadığı ve hafriyat taşıyan kamyonların toz yayılımını önlemek için branda ile kapatılmadığı tespit edilmiştir. Bu ihmaller, moloz içindeki asbest ve diğer tehlikeli maddelerin yayılmasına neden olarak ekolojik kirliliğe ve ciddi sağlık risklerine yol açmaktadır. Özellikle halk ve çalışan işçiler, yetersiz toz kontrolü nedeniyle bu zararlı maddelere maruz kalmaktadır.

Yıkım sırasında gerekli önlemlerin tam alınmaması sebebiyle sağlam binalara zarar verilmesi büyük bir endişe kaynağıdır. Yıkımların sürdüğü bölgelerde, kontrolsüz yıkım faaliyetleri nedeniyle mevcut binalarda hasar meydana gelmiştir.

Adıyaman'da konut teslimat sürecinde usulsüzlük iddiaları gündeme gelmiştir. Teslim edilen konutların büyük çoğunluğunun zemin kat, birinci kat ve en üst katlardan oluştuğu, buna karşın orta katların kurada kimseye çıkmadığı belirtilmektedir. Bu durumun, ilerleyen süreçte satışa sunulması planlanan 6 bin ihtiyaç fazlası konutun daha yüksek fiyatla satılması amacıyla yapıldığı iddia edilmektedir.

Yıkım sürecinin planlanandan uzun sürmesi, elektrik, su, doğalgaz, internet kesintilerine neden olmakta ve halkın günlük yaşamını, ticari, üretim ve eğitim faaliyetlerini olumsuz etkilemektedir.

TOKİ tarafından inşa edilen konutlar, tek tip projeler olup bölgenin iklimine, kültürel yapısına ve yaşam alışkanlıklarına uygun değildir. Aile yapısına ve günlük yaşama uygun geniş ve ferah evler yerine, daha küçük ve sınırlı alanlara sahip konutlar inşa edilmektedir. Depremin etkilediği bölge genellikle sıcak iklimin hâkim olduğu ve balkon kültürünün yaygın olduğu şehirlerden oluşmaktadır. Ancak, yapılan TOKİ konutlarında ve rezerv alanlardaki yeni yapılaşmalarda balkon sayısı/alanı yetersiz kalmakta, bu durum bölge halkının alışkın olduğu yaşam tarzına uyum sağlamalarını zorlaştırmaktadır.

Yerinde dönüşüm projeleri ve rezerv alan ilan edilen bölgelerde halkın yeterince şeffaf bilgilendirilmemesi, belirsizliğe neden olmaktadır. Malatya, Adıyaman ve Kahramanmaraş’ta halkın rızası alınmadan projeler uygulanmış, bu durum hak sahipleri arasında adaletsizlik hissine yol açmıştır. Örneğin; Malatya Vaizpınarı Mahallesi'ndeki yeni imar düzenlemeleri mahalle sakinlerini mağdur etmiş, tapu ve parselleme işlemlerinde ciddi anlaşmazlıklar yaşanabileceği belirtilmiştir. Malatya Gündüzbey Mahallesi’nde ihtiyacın 600 hane olduğu belirtilmesine rağmen sadece 220 konut yapılması planlanmıştır.

Depremde yıkılan veya ağır hasar aldığı için sonradan yıkılan camilerin sayısının fazla olması, deprem bölgesinin tamamında ciddi bir cami ihtiyacı doğurmuştur. Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığı bu duruma rağmen deprem bölgesindeki cami eksikliğini önceliklendirmek yerine, farklı bölgelerdeki cami projeleri için deprem bölgesindeki camilerden bağış toplamaya devam etmektedir. Depremzede vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi ve ibadet alanlarının yeniden inşa edilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'nın önceliği deprem bölgesine vermesi ve bu doğrultuda kaynaklarını yönlendirmesi gerektiği talep edilmektedir.

BARINMA VE HAYAT ŞARTLARI

Başta Hatay’da olmak üzere konteyner kentlerde yaşam şartları kötüleşmiştir. Su ve elektrik kesintileri devam etmektedir. Kanalizasyon altyapısı yetersizdir. Pis su taşkınları halk sağlığını tehdit etmektedir. Konteynerlerdeki aşırı nem, küflenme ve su sızıntıları sağlık açısından ciddi riskler barındırmaktadır. Konteynerlerin taban çökmesi ve izolasyon eksiklikleri nedeniyle vatandaşlar mağdur olmaktadır.

Konteyner kentlerde güvenlik sorunu vardır. Madde bağımlılığı artış göstermiştir. Uyuşturucu madde kullanan kişilerin konteyner kentlerde yaşadığı, bu durumun halk arasında korku ve huzursuzluk yarattığı belirtilmektedir. Başıboş sokak köpekleri ve madde bağımlıları, özellikle kadınlar, çocuklar ve yaşlılar için güvenlik riski oluşturmaktadır. Konteyner kentlerde güvenlik personeli eksiktir. Giriş-çıkış kontrolleri sağlanamamakta ve huzursuzluk yaşanmaktadır.

Konut teslimatları gecikmekte olup, Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman’da tamamlanan kalıcı konutların çoğu altyapı eksiklikleri nedeniyle kullanılamamaktadır. Teslim edilen TOKİ konutlarında ise malzeme kalitesizliği, izolasyon eksikliği, su sızıntıları, çatı akmaları, asansör ve tesisat arızaları ile doğalgaz bağlantı sorunları gibi ciddi yapısal problemler yaşanmaktadır.

Bina stokunun %67'sinin kaçak olduğu ülkemizde yerinde dönüşüm için ilk etapta destek olarak verilen 750 bin TL hibe ve 750 bin TL kredi desteği yetersizdir. Artan maliyetler nedeniyle bu destek güncellenmeli ve hak sahiplerinin yükü hafifletilmelidir.

Konutu teslim edilen birçok vatandaş, ev eşyalarının enkazda kalması ve mevcut durumda ev eşyalarının olmaması nedeniyle yeni evlerine taşınamamaktadır. Yeni evine taşınabilmesi için eşya desteği sağlanması talep edilmektedir.

Kiracılar için konut desteği sorunu mevcuttur. TOKİ tarafından yapılan projelerde yalnızca ev sahiplerine konut tahsis edilirken, kiracılar için de çözüm üretilmesi talep edilmektedir. Ev sahiplerine kira yardımı sürdürülürken kiracılara kira yardımının kesilmesinin de haksız olduğu ve bu yardımın sürdürülmesi talep edilmektedir.

EĞİTİM VE SAĞLIK HİZMETLERİ

Başta Hatay, Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman olmak üzere, deprem bölgesinde eğitim altyapısı ve sağlık hizmetlerine erişim yetersizdir. Kalıcı konut bölgelerinde anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise bulunmazken, okul servislerinde ciddi aksaklıklar yaşanmaktadır. Lise öğrencileri servis hizmetlerinden faydalanamayarak toplu taşıma kullanmak zorunda kalmakta ve bu durum derslere geç kalmalarına neden olmaktadır. Konteyner kentlerde öğrencilerin ders çalışma ortamları bulunmamakta, elektrik ve internet kesintileri eğitim süreçlerini olumsuz etkilemektedir.

Deprem bölgesinde sağlık hizmetlerine erişim büyük bir sorun olmaya devam etmektedir. Uzman doktor eksikliği ve Pet-CT gibi tıbbi görüntüleme cihazlarının yetersizliği nedeniyle hastalar farklı illere gitmek zorunda kalmaktadır. Konteyner kentler ve yeni yerleşim alanlarında Aile Sağlığı Merkezleri yetersizdir. Kötü hijyen koşulları nedeniyle uyuz, romatizma ve solunum hastalıkları artmakta, konteynerler yaşlı ve bakıma muhtaç hastalar için elverişsiz koşullar sunmaktadır. Psikolojik destek yetersiz kalırken, deprem travması sonrası depresyon ve intihar vakalarında artış gözlemlenmektedir. Özellikle konteyner kentlerde daha önce verilen psikososyal destekler sonlandırılmıştır.

EKONOMİ VE GEÇİM KAYNAKLARI

Esnaf kredi ve vergi borçları nedeniyle zor durumdadır. Vergi muafiyeti ve kredi ertelemelerinin süresi dolmuş, ancak esnafın ekonomik sıkıntıları devam etmektedir. Vergi muafiyeti ve kredi ertelemelerinin süresinin uzatılması talep edilmektedir. TOKİ iş yerlerinin kira bedelleri yüksektir. Küçük esnaf bu nedenle iş yerlerini açmakta zorlanmaktadır.

Sanayi bölgelerinde yerinde dönüşüm çalışmaları yavaş ilerlemektedir. Malatya, Kahramanmaraş ve Adıyaman’da sanayi bölgelerinde yeni iş yerleri eksiktir. Sanayi bölgelerinde hasarlı iş yerleri yerine yenileri yapılmamaktadır. Yeni OSB ve sanayi sitelerinin imarı sürecinin hızlandırılması talep edilmektedir.

Deprem bölgesinde ve özellikle konteyner kentlerde TYP kapsamında çalışan personelin istihdamının uzatılması için TYP süresinin uzatılması, iş güvencesi sağlanması talep edilmektedir. TYP personelinin öncelikli olarak ikamet ettiği konteyner kentten tercih edilmesi ve istihdam edilmesi istenmektedir. Uzun vadede, TYP çalışanlarının kalıcı istihdama geçirilmesi için daha sürdürülebilir bir istihdam modeli oluşturulması talep edilmektedir.

ULAŞIM VE ALTYAPI

Yeni yapılan TOKİ konutlarında elektrik, su ve doğalgaz altyapısı eksiktir. Birçok yeni yapılan konutta doğalgaz bağlantısı tamamlanmadığı için kullanılamamaktadır. Hatay’da kırsalda yapılan konutlara elektrik abonelikleri verilmediği için teslim edilen konutlarını kullanamadığı ifade edilmiştir. Teslimatı yapılan konutlarda sıklıkla doğalgaz kesintileri yaşanmaktadır.

Toplu taşıma sistemleri yetersizliğinden dolayı konteyner kentlere ve yeni deprem konutlarına ulaşım sağlanamamakta, toplu taşıma seferleri yetersiz kalmaktadır.

SOSYAL DESTEK VE PSİKOSOSYAL HİZMETLER

Teslimatı yapılan konutlarda ve konteyner kentlerde cami, market, fırın, ATM vb. sosyal alanlar ve donatılar eksiktir. Başta Hatay, Adıyaman, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere tüm illerdeki kalıcı konut projelerinde temel sosyal donatılar henüz tamamlanmamış olması konutlara yerleşen vatandaşlar için ciddi sıkıntılara sebep olmaktadır.

Deprem bölgesinde psikososyal destek hizmetleri yetersizdir. Çocuklar ve kadınlar için psikolojik destek ve sosyal etkinlik alanları oluşturulmalıdır. Konteyner kentlerin çoğunda çocuk oyu parkları sorunu mevcuttur. Çocuk oyun parkları bazılarında hiç yok iken bazılarında ise arızalı ve kapalı vaziyette bulunmaktadır.

SOSYAL YARDIMLARDAN KAYNAKLI SORUNLAR

Deprem bölgesindeki yetkililer, uzun süreli sosyal yardımların bazı vatandaşlarda tembelliğe ve iş gücüne katılımın azalmasına yol açtığını, tarım, inşaat vb. gibi yoğun emek gerektiren işlerden kaçındıkları tespitinde bulunmuştur. Bu durumu önlemek için özel sektör ve kamu iş birliğiyle özellikle gençler istihdama teşvik edilmelidir.

Konteyner kentlerde yaşayan bazı hak sahiplerinin, sunulan imkânlardan yararlanmaya devam etmek için kalıcı konutlarına taşınmadığı belirtilmektedir. Bu durum, rezerv alanlarının boşaltılmasını geciktirerek imar sürecini aksatmakta ve bazı konteynerlerin madde bağımlılığı, fuhuş gibi kötü amaçlarla kullanılmasına yol açmaktadır. Hak sahiplerinin kalıcı konutlara geçişini hızlandırmak için belirli bir süre tanınmalı, altyapı hizmetleri tamamlanmalı, eğitim ve sosyal alanlar oluşturularak bölgeye uyumları desteklenmelidir.

Yardımların adil dağıtılmadığı ve bazı mağdurların göz ardı edildiği yönünde şikâyetler bulunmaktadır. Suistimalleri önlemek için denetimler artırılmalı, yardımların şeffaf ve sürdürülebilir olması sağlanmalıdır. Ayrıca, depremzedelerin iş gücüne katılımını teşvik etmek amacıyla mesleki eğitim programları düzenlenmeli ve istihdam imkânları oluşturulmalıdır. Sosyal yardımlara bağımlılığı azaltmak için bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.

HEYET VE İNCELEME ZİYARETLERİ

Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Mahmut İrtem başkanlığında yürütülen komisyon çalışmaları kapsamında, Genel Başkanımız Zekeriya Yapıcıoğlu, Genel Başkan Vekilimiz ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Parti Sözcümüz ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı, Gençlik Politikaları Başkanımız ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Halkla İlişkiler Başkanımız Mahmut İrtem, Eğitim Başkanımız Yahya Oğraş, Genel İdare Kurulu Üyelerimiz Abdurrahman Cevher, Metin Kaya, İbrahim Halil Güneş, Emin Özaslan, Nesim Yılmaz, Nihat Buğrahan ve il başkanlarımız deprem bölgesinde yerinde incelemelerde bulunmuştur.

01-31 Ocak 2025 tarihleri arasında gerçekleştirilen ziyaretlerde, Genel İdare Kurulu Üyelerimiz, İl Başkanlarımız ve İl Yönetimlerimiz vatandaşlarla birebir görüşerek depremzedelerin sorunlarını ve taleplerini tespit etti.

8-9 Ocak’ta Parti Sözcümüz ve Batman Milletvekili Serkan Ramanlı Adıyaman’da, Gençlik Politikaları Başkanımız ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç ise Hatay’da incelemelerde bulundu.

15-16 Ocak’ta Gençlik Politikaları Başkanımız Faruk Dinç Malatya’ya giderek saha çalışmaları gerçekleştirdi.

19-20 Ocak’ta Genel Başkan Vekilimiz ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta yetkililer ve vatandaşlarla görüştü.

24-25 Ocak’ta ise Genel Başkanımız ve İstanbul Milletvekili Zekeriya Yapıcıoğlu Adıyaman’ı ziyaret ederek temaslarda bulundu.

Bu rapor, 01-31 Ocak 2025 tarihleri itibarıyla deprem bölgesindeki mevcut durumu ortaya koymak, eksiklikleri tespit etmek ve çözüm odaklı öneriler geliştirmek amacıyla hazırlanmıştır.

Bakmadan Geçme

Malatya Sürmanşet - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!