- Haberler
- Bilim ve Teknoloji
- HKÜ'de 'yapay zekanın yan etkileri anlatıldı
HKÜ'de 'yapay zekanın yan etkileri anlatıldı
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) iş birliği ile düzenlenen 'Ayrımcılık Yasağı Bağlamında Yapay Zeka Kullanımın Etkileri Uluslararası Sempozyumu' yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) iş birliği ile düzenlenen “Ayrımcılık Yasağı Bağlamında Yapay Zeka Kullanımın Etkileri Uluslararası Sempozyumu” yoğun katılımla gerçekleştirildi.
Algoritmik Ayrımcılık ve Yapay Zeka Çağında Ayrımcılık Yasağı, Yapay Zeka Uygulamalarının Ceza Hukuku Açısından Değerlendirilmesi, Hukuk ve Yapay Zeka Etkileşiminin Farklı Uygulama Alanları çerçevesinde Değerlendirilmesi konuları üzerine 3 farklı oturumda 2 ana konuşmacı 13 panelistin katılım sağladığı sempozyum, HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli ve TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç’ın açılış konuşmalarıyla başladı.
“Kadim ve çok başarılı bir hukuk fakültemiz var”
Ayrımcılık Yasağı Bağlamında Yapay Zeka Kullanımının Etkileri Uluslararası Sempozyumu’nun açılışına video mesaj ile katılan HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli: “Bundan tam 3 ay önce Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanımız Prof. Dr. Muharrem Kılıç üniversitemizi ziyaret etti ve bir iş birliği protokolü imzaladık. Bu protokol çerçevesinde ilk olarak Hukuk Fakültesi öğrencilerimiz İnsan Hakları Öğrenci Topluluğu’nu kurdular. Bu çerçevesinde kütüphanemizdeki eşitlik ve insan hakları konusundaki kaynaklarımızı güncelledik ve birlikte uluslararası bir konferans düzenlemeye karar verdik. Kadim ve çok başarılı bir hukuk fakültemiz var. Son zamanlarda yapay zeka konusunda ve yapay zekanın hukuk sistemindeki etkileri konusuna temayüz etmeye çalışıyor. Sonunda Avrupa Konseyinin yakın zamanda hazırladığı bir raporda dile getirdiği bir konu olan insan ve toplum hayatında hızla yaygınlaşan yapay zeka kullanımının oluşturabileceği ayrımcılık risklerini ve yapay zekanın hukuk sistemlerine etkisini ele alan bir konferans düzenlemeye karar verdik. Bu konferans bir bakıma daha iyi, daha adil sistemler geliştirmek için gelecekte yoğun olarak kullanılması planlanan yapay zekanın kendisinin sorgulanmasını, kendisinin adaletinin masaya yatırılmasını sağlıyor. Bu bakımdan konferansımızın kamuoyunda çok büyük dikkat çekeceğini düşünüyorum. Öğrencilerimizin ve öğretim elemanlarımızın da çok büyük fayda göreceğini düşündüğüm bu konferansın hayırlı ve uğurlu olmasını temenni ediyorum” diyerek konferansın düzenlenmesinde emeği olanlara teşekkür etti.
“İçinde bulunduğumuz yüzyılı dijital gözetim çağı”
Sempozyumun açılış konferansında söz alan TİHEK Başkanı Prof. Dr. Muharrem Kılıç, sempozyumun düzenlenmesinde emek sahibi olanlara teşekkür etti. Prof. Dr. Kılıç, ayrımcılık yasağı bağlamında yapay zeka kullanımının etkileri konusunda akla ilk mühendislik alanları gelse de konunun bir çok alanla ilişkili olduğunu söyledi. Başkan Prof. Dr. Muharrem Kılıç,“İçinde bulunduğumuz yüzyılı dijital gözetim çağı olarak ifade etmemiz mümkün hale gelmiştir. Bu çerçevede bu dijitalleşmenin var ettiği imkanlarla sunduğu olanakları, sosyal medya olanaklarını da işin içine katarsak bir ağ toplumunun içinde olduğumuzu söylememiz gerekiyor. Oturduğumuz yerden yaptığımız bir sosyal medya paylaşımıyla o ağ toplumunun içinde kimi zaman bir hak öznesi olarak kimi zaman bir suçun faili olarak yer alabiliyoruz. Herkesin herkesi gözetleyebildiği bir etkileşim çağındayız” dedi.
Çağımızın büyük veri çağına dönüştüğünü belirten Prof. Dr. Kılıç, “Artık verilere sahip olan kişi bütün dünyayı, bütün muhatap olduğu kitleyi yönetebilir hale geliyor. Kişisel veriler önem arz ediyor. Bu verilerin insan onurunu, hak ve özgürlükleri ihlal edici şekilde kullanılabildiğine de şahit oluyoruz." diye konuştu.
Bazı ülkelerde akıllı mahkeme uygulamalarının başladığını da ifade eden Prof. Dr. Kılıç, bu çerçevede e-ticaret, fikri mülkiyet gibi davaların sadece akıllı mahkemelerde gerçekleştirildiğini söyledi. Akıllı ya da yapay zeka mahkemelerinin özellikle hak temelinde ciddi kaygılar ve endişeler oluşiturduğunu ifade eden Prof. Dr. Kılıç, “İnsani ön yargının da ötesine geçen sistematikleşen, kurumsallaşan bir makine ön yargısı ortaya çıkabilir. Çünkü makine almış olduğu verilerle sürekli eş biçimde aynı vakaları değerlendirir ve algoritmik yazılımda eğer bir ön yargı, kötü niyet varsa bunu sürekli tekrar edebilir. Bunun aynı zamanda masumiyet karinesini de ihlal edebileceğini de söylememiz gerekiyor” dedi.
Başkan Prof. Dr. Muharrem Kılıç tüm bu nedenlerle ulusal insan hakları kurumlarının konuya hassasiyetle yaklaşması ve gündemlerine alması gerektiğini vurguladı.