Fenomen Oğuzhan Uğur hakkında suç duyurusu
Oğuzhan Uğur'un sosyal medya kanalında yayınladığı programının yeni sezon fragmanının 'İslami değerlere hakaret ve ırkçılık' içerdiğini iddia eden bir grup, suç duyurusunda bulundu.
Oğuzhan Uğur’un sosyal medya kanalında yayınladığı programının yeni sezon fragmanının ’İslami değerlere hakaret ve ırkçılık’ içerdiğini iddia eden bir grup, suç duyurusunda bulundu.
Sosyal medya fenomeni Oğuzhan Uğur’un YouTube kanalında yayımlanan ‘P!NÇ’ isimli programının yeni sezon fragmanı sosyal medyada tepkilere neden olmuştu. Bir grup vatandaş, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek Oğuzhan Uğur hakkında suç duyurusunda bulundu. Savcılığa sunulan suç duyurusu dilekçesinde, Uğur’un İslami değerlere hareket ederek ırkçılık yaptığı ve nefret suçu işlediği kaydedildi. Dilekçede Uğur’un ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama’ suçundan cezalandırılması talep edildi.
“Suç duyurusunun muhtevasında ırkçılık ve cemiyetin bir kısmını alenen aşağılama muhtevası var”
Suç duyurusuna ilişkin açıklama yapan gazeteci Hasret Yıldırım, “Oğuzhan Uğur isimli bir sanatçı ve sosyal medya fenomeni, bir fragman üzerinden alenen ırkçılık ve nefret söylemi ile İslami kisve ile alay etmiştir. Biz bu yapılan fiili protesto etmek adına, kınamak adına İstanbul Adliyesi’ne geldik ve burada bulunan arkadaşlarla beraber savcılığa bir suç duyurusunda bulunacağız. Bu suç duyurusunun muhtevasında ırkçılık ve cemiyetin bir kısmını alenen aşağılama muhtevası var arkadaşlar. Ne demek, bu şahıs yaptığı açıklamada, ‘ben bu fragmanda Afgan halkını ön plana çıkardım’ diyerek özrünün üzerine daha büyük bir kabahat işlemiştir. Neden? Çünkü alenen bu videoda konulan kıyafetler, şahısların kisveleri, duruşları tamamıyla İslam’ı temsil etmektedir. Bu şahıs attığı iftirada, yaptığı videoda Taliban’ı ön plana çıkarmak adına bunu yaptığını iddia ediyor. Bu videoda, fragmanda koyduğun kisve Osmanlı edebinden gelen kisvedir. Bunun ne Afgan’la ne İslam’la senin yaptığın yerde bir manası yoktur” ifadelerini kullandı.
“Bu fikir hürriyeti denen türkü, bir tek size mi yakışıyor arkadaş”
Sözlerinin devamında Yıldırım, “Bu videoda Müslümanları öyle bir hale getirmişsin ki bunlar aciz, muhtaç, bir pilavı ağızlarından akıtarak yiyen insanlar, sapık, sokaklarda kadınların farklı müstehcen mevzularının peşinde koşan, ellerinde silahlı kişiler. Kanuni haklarımızı kanun çerçevesinde adliyede sizden hesap soracağız ve siz bu hesabı vereceksiniz” şeklinde konuştu.
“Onlara karşı da bir oluşum içerisine girmeye çalışacağız elimizden geldiğince”
Sultangazi’de görevli imam hatip Erdal Tek ise, “Sesimizi duyurmaya, tarafımızı tabiri caizse belli etmeye geldik. Tabii burada o gördüğümüz video olsun, farklı geçmişlerde de İslami kıyafetle dalga geçilmesi olsun, sarıkla ve kadınların giydiği örtüyle dalga geçilmesi olsun. Artık bunlara sabredemez duruma geldik, çünkü bunu gerek memleketimizdeki milyonlarca insanlar olsun taşıyorlar; sarık olsun, kadınların örtüsü olsun milyonlarca insanlar taşıyorlar. Gerekse dünyada bir İslami temsil ediyor kisve. Bu kisveyi kalkıp da çirkin işlerine insanların alet etmesi, ’birkaç tane takipçi kazanacağız veya gündeme geleceğiz’ diye böyle şeylere alet etmesini artık sindiremiyoruz ve sindiremediğimizin bir göstergesi olarak buraya geldik. Bundan sonra da bu işlere kalkışanlar şunu bilsinler ki Allah’ın izniyle bizler böyle işlerde gücümüz yettiğince ayaklarımızın üzerinde durmaya ve onlara karşı da bir oluşum içerisine girmeye çalışacağız elimizden geldiğince” dedi.
“Elimizden geldiği kadar saygı duymamız lazım”
Konuşmasının devamında Tek, “Tabii bir dini meseleden de bakacak olursak, İslami bir meseleyle veya herhangi bir değerle dalga geçmenin de dinimizde hoş karşılanmadığını şununla söyleyeyim. İki tane delil vardır, bunlar istihza ve istihfafdır. Bunlar alay etme ve hafife almaktır. Dolayısıyla bir insan İslami bir değeri hafife alırsa, onunla alay ederse Allah muhafaza itikadından olur, bu imanından olmaya kadar gidebilir. Bununla birlikte bu kisveyi taşıyan sadece sivil halk değildir, bugün devlet kurumumuzda olan Diyanet İşleri Başkanımız da dahil olmak üzere bir çok imamımız hala bu kisveyi bir mihraba, insanların önüne geçtiğinde takabiliyorlarsa, bu kisveye elimizden geldiği kadar saygı duymamız lazımdır” diye belirtti.