Depremzede öğrencinin başörtüsü nedeniyle okula kaydetmediği iddiası
Eskişehir'de depremzede öğrencinin başörtülü olduğu için okula kaydını yapmadığı iddia edilen okul müdürü hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Eskişehir’de depremzede öğrencinin başörtülü olduğu için okula kaydını yapmadığı iddia edilen okul müdürü hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kurucusu olduğu ve halen başkanlığını yaptığı Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Çalışmaları Vakfı’na (ESBAV) bağlı Özel Çağdaş Okulları’na deprem bölgesi olan Hatay’dan gelen öğrenci T.N.İ.’nin (15) başörtüsü gerekçe gösterilerek kaydının yapılmadığı iddia edilmişti. İddialar ve konuyla ilgili yapılan protestoların ardından olayla ilgili Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma tamamlandı. Okul müdürü hakkında hazırlanan iddianame Eskişehir 8. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
Savcı alt hadden uzaklaşılarak cezalandırılmasını istedi
İddianamede okul müdürü İ.S. hakkında ‘halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama’ suçundan 6 aydan 1 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İddianamede savcı, okul müdürü İ.S.’nin “Barış esasına dayalı bir hukuk toplumunda yaşadığına dair duyguyu zedelediği, deprem felaketi nedeniyle travma atlatarak Eskişehir’e gelen ve eğitim hakkından yararlanmak isteyen yaşı küçük kız çocuğu mağdurun, başörtüsü kullanması sebebiyle okula kabul etmeyerek yeni bir travma yaşamasına sebebiyet verdiği” gerekçesiyle alt hadden uzaklaşılarak cezalandırılmasını istedi.
“Bana ’Seni bu şekilde okula kayıt edemem, başındakini çıkarsan ne olur’ dedi"
Depremzede öğrenci T.N.İ. iddianamede yer alan ifadesinde, yaşadıklarını anlattı. Okul müdüründen şikâyetçi olduğunu söyleyen öğrenci, “Yaklaşık 1 ay önce depremden sonra yaşadığım Hatay’dan Eskişehir’e geldim. Yaklaşık 10 gün önce abim M.R.İ. ile birlikte Özel Çağdaş Okulları’na kayıt olmak için gittik. Okul müdürü İ.S.’nin odasının kapısı açıktı. Kapıdan içeri girerken müdür bana hitaben ‘Böyle mi içeri gireceksin’ dedi. Ben de ‘anlamadım’ dedim. Müdür tekrardan bana hitaben ‘Böyle mi gireceksin’ deyince ben de okul kıyafeti olarak anladım ve müdüre ’Kayıt yaptıktan sonra formamı giyerim’ dedim. Müdür, ‘Formayı değil başındaki başörtüyü söylüyorum’ dedi. Daha sonra müdür bana ‘Seni bu şekilde okula kayıt edemem. Başındakini çıkarsan ne olur. Okula girerken çıkartırsın, okuldan çıkarken de geri takarsın’ dedi. Ben de ‘Neden başörtümü çıkarayım’ deyince müdür bana ‘ben beş vakit namazımı kılıyorum. Eşim de namaz kılar. Okulun öğrencileri içinde kapalı öğrenci yok, velilerin içinde de kapalı yok, öğretmenlerin içinde de kapalı yok’ dedi. Bir tek hizmetlilerin birkaçı ve mutfakta çalışan birkaç kişi kapalı. Onlar da çok fazla gözükmüyor’ dedi. Ben ve abim kalkarken müdür bizim oturmamızı istedi ve ’Daha önceden yaşanan bir olay hakkında bilgi vereyim’ dedi. ’Daha önceden de başörtülü bir kadın öğretmen geldi, onu da alamadık’ tarzında bir şeyler söyledi. Tam olarak ne söylediğini hatırlamıyorum, çünkü dinlemek istemedim. Daha sonra müdür ‘Seni bırakmayacağım güzel yüzlü kızım’ dedi ve başka bir okula yönlendireceğini söyleyerek telefon görüşmesi yaptı. Arkadaşı olduğu kişi ile telefonda ’Senin okulunda kapalı öğrenci var mı?’ diye sordu. Karşı tarafın ne cevap verdiğini duymadım. Daha sonra bize dönerek ‘Yarın sizi okula kahvaltı için bekliyorlar’ dedi. Okulun ismini söyledi, ancak hatırlamıyorum. Müdür daha sona bize kartını verdi. Ben ve abim okuldan ayrıldık” dedi.
“İyi niyetimi belli etmek için daha önce başımdan geçen yaşadığım bir olayla ilgili anımı anlattım”
Savcılıktaki savunmasında isnat edilen suçlamaları reddeden okul müdürü İ.S. “Olay günü saat 11.30 gibi bahsettiğim emekli öğretmenler ve öğrencinin velisi olduğunu söyleyen, ancak babası mı yoksa abisi mi olduğunu tam hatırlamadığım şahısla birlikte üç kişi yanıma geldiler. Ben kendilerine okul hakkında genel bilgi verdim. Okulumuzun programını anlattım. Gelen öğrencinin imam hatip okulundan geldiğini söylemeleri nedeniyle, meslek lisesi programıyla bizim okulumuz Anadolu Lisesi olması nedeniyle programında farklılar olduğunu, çocuğumuzun bu nedenle programa uymakta zorlanabileceğini, daha önce de bu şekilde kayıt yaptırıp zorlanmaları nedeniyle ayrılan çocukların olduğunu, bunun çocuğu daha çok sıkıntıya soktuğunu, çocuğun adapte olmakta güçlük çekebileceğini anlattım. Ayrıca çocuğun rehber hocamızla da görüşmesini, okula gelmesini ve ondan bilgi almasını istedim. Bunları değerlendirerek okulumuza kayıt yaptırabileceğini söyledim. Aynı günün akşamı tekrar geldiklerinde karşıladım. Önceki görüşmemizde aktarmadığım, okulumuzun üniforma zorunluluğu olduğunu hatırlattım. Okulumuzda kıyafet birlikteliğini sağlamak için bu durumu bilmesi gerektiğini, öğrencimize ve velisine aktardım. Bu arada hiçbir şekilde başörtüsüne ilişkin bir şey söylemedim. Ancak yanlış hatırlamıyorsam öğrenci ya da velisi ‘okulunuzda kapalı öğrenci var mı ?’ şeklinde bana bir soru yönelttiler. Ben de böyle bir durumun kayıt olmaya engel olmadığını, ancak okulumuzda kapalı öğrenci bulunmadığını bildirdim. Bunun üzerine bana ‘başörtülü öğrenci bulunan özel okul var mı?’ diye sordular, ben de bildiğim kadarıyla bir okul söyledim ve gerekirse araştırma yapabileceğimi söyledim. Yine herhangi bir sıkıntı yaşarlarsa bana ulaşabileceklerini söyledim. İyi niyetimi belli etmek için daha önce başımdan geçen yaşadığım bir olayla ilgili anımı anlattım. 1996 yılı içerisinde başı kapalı olması nedeniyle kentteki bir okulda görev yapan stajyer bir öğretmenin başörtüsü ve kıyafeti nedeniyle stajyerliği iki yıl kalkmadığı için devlet memurluğu görevine son verilecekti. Bir arkadaşımın ricasıyla ben bu öğretmene yardımcı olmuştum. Bu durumu anlatarak kartvizitimi kendilerine verdim. Herhangi bir sıkıntılarında bana ulaşmalarını söyledim. Sonra da öğrenci ve velisi okuldan ayrıldılar. Bu öğrenci ya da velisiyle ya da geldiği yerle ya da başörtüsüne ilişkin olarak insanlarla benim bir husumetim olamaz, bu yönde herhangi niyet ve kastım yoktur. Öğrenci ve velisiyle okulda ben muhatap oldum. Başka kimse muhatap olmadı. Üzerime atılı suçlamaların hiç birini kabul etmem. Ben dini inançlara ve onun ritüellerine saygılıyım. Kimsenin inancına karışabilecek durumda değilim, suçsuzum” dedi.
Okul müdürü İ.S. hakkında sevk edildiği Eskişehir 2. Sulh Ceza Hâkimliğince adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verilmişti.