Büro Memur-Sen Dört Aşamalı Eylem Planını Başlattı

Büro Memur-Sen, kamu görevlilerinin çözüm bekleyen problemleri, kamu idaresi tarafından sözleri verilmiş, gecikmesi kangrene neden olabilecek, acil çözüm bekleyen, kamu çalışanlarının tümünü ya da ekseriyetini etkileyen konular için eylem süreci başlattı.

PAYLAŞ
Malatya Sürmanşet - Malatya Sürmanşet

Sendika Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, dört aşamalı bir eylem planı hazırladıklarını, talepleri karşılanıncaya kadar bugün itibarıyla başladıkları planı kademeli olarak sürdüreceklerini söyledi. 
Uzun zamandır sözü verilen ya da mağduriyeti süren konuları da paylaşan Yazgan, bunların; 
‘Birinci dereceye gelmiş devlet memurlarına 3600 Ek gösterge verilmesi, Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesi’nin yeniden verilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfının kaldırılması, fahiş kira artışları ve yaşanılan hayat pahalılığı karşısında devlet memurlarına kira yardımı yapılması, fazla çalışma ile resmi tatil ve Bayram günlerinde yapılan çalışmaların karşılığının ödenmesi, tasarruf tedbirleri kapsamında iptal edilecek olan servis hizmetinin devamının sağlanması’ olduğunu ifade etti. 
4 AŞAMALI EYLEM PLANI
Dört aşamalı eylem planı hakkında da açıklama yapan Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan, ilk aşamanın Türkiye genelinde Büro Hizmet kolunda bulunan 51 kurum ve kuruluşta 350 bin kamu çalışanı ile bir hafta boyunca taleplerini içeren kokartları yakalarında taşımak olduğunu kaydetti. 
Eylemin ikinci aşamasının ülke genelinde, bütün şubeler tarafında gerçekleştirilecek kitlesel basın açıklaması olacağını belirten Yazgan, üçüncü aşamanın ise 1. Dereceye 3600 ek gösterge ve toplu sözleşme ikramiyesi taleplerine karşılık her hangi bir gelişme olmaması halinde yapılacak olan imza kampanyası olduğunu dile getirdi. Eylemin üçüncü aşaması sonrası taleplerin gerçekleşmesinde somut adım atılmaması halinde yürüme eylemi gerçekleştireceklerini belirten Yazgan, “Belirlediğimiz tarihe kadar bu taleplerimizin gerçekleşmemesi halinde, yürüme eylemi gerçekleştireceğiz. 3600 Ek gösterge talebimizi, 3 milyon 600 bin adım atarak Bolu’dan Ankara’ya yürüyerek tekrar gündeme taşıyacağız.” Şeklinde konuştu. 


YAZGAN: 3600 EK GÖSTERGE SÖZÜNÜN TUTULMAMASI, TOPLU SÖZLEŞME İKRAMİYESİNİN YENİDEN ÖDENMEYE BAŞLAMAMASI, FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETLERİNİN ÖDENMEMESİ, YHS’NİN DEVAMI MAĞDURİYETLERE YOL AÇIYOR

3600 ek göstergenin ilk olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme’de karara bağlanıp, başlangıçta 4 meslek grubuyla sınırlı tutulduğunu hatırlatan Yazgan, 7. Dönem toplu sözleşmede 1. dereceye yükselen bütün kamu görevlilerine verilmesi için çalışma yapılması kararı alındığını kaydetti. Yazgan, 7. Dönem Toplu Sözleşmesinden bugüne kadar 9 ay, verilen sözlerin üzerinden ise 1 yıl geçmesine rağmen her hangi bir çalışma yapılmadığını dile getirdi. 
2012 yılından itibaren var olan Toplu Sözleşme İkramiyesi’nin CHP tarafından “%2 sınırlaması” sebebiyle AYM’ye başvurması neticesinde 2024 Mart ayında bütün olarak iptal edildiğini belirten Yusuf Yazgan, iptal sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın “kamu görevlilerinin kazanılmış haklarını kimseye yedirmeyecekleri” beyanlarına rağmen ilk torba yasada yer almadığını görmelerinin kendilerinde derin bir hayal kırıklığına sebep olduğunu söyledi. Ödenecek 330 TL Toplu Sözleşme İkramiyesinin geri verilmemesinin, kamu görevlisinin cebinden çıkması anlamına geldiğini belirten Yazgan, “Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından AYM kararının bir fırsat olarak değerlendirilmesi Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir devletin yöneticilerine hiç yakışmamıştır. Sinekten yağ çıkarılacaksa da bunun yeri ve kaynağı kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olmamalıdır.” İfadelerini kullandı. 
Kamudaki Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın günümüz gerçekleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak kaldırılmasını talep eden Yazgan, “Bu hizmet sınıfında görev yapan memurlar, eğitim durumları ve görev alanları esas alınarak GİH ya da THS’na geçirilmelidir.” Dedi. 
Açıklamasında hayat pahalılığı ve yüksek enflasyonun özellikle büyükşehirler ve kıyı kentlerinde kamu görevlilerinin istihdam ve görevde tutulmasını zorlaştırdığına dikkat çeken Yusuf Yazgan, buralarda görev yapanlara Büyükşehir Tazminatı getirilmesi, benzeri olumsuz ekonomik koşulların görüldüğü diğer illere de Kira Tazminatı getirilmesi çağrısında bulundu. 
Günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde vardiya usulüyle çalışan kamu görevlilerinin resmi tatil, idari izin ve bayram tatillerine denk gelen çalışmalarının normal çalışma olarak kabul edildiğini, bu çalışmaların karşılığı her hangi bir ilave ücret ya da izin verilmediğini belirten Yazgan, “Kamu ya da özel sektörde bu işi yapan işçi statüsündeki kişiler, çalışma mesailerine göre özellikle idari izin, resmi tatil ile dini bayram günlerinde yaptıkları çalışmalar karşılığı, 1, 2 hatta 3 kat zamlı mesai ücreti almakta, devlet memuru ve sözleşmeli olarak bu görevi ifa edenler ise, bu ve benzeri haklardan faydalanamamaktadır. Kamu görevlisi arkadaşlarımızın da, bu zamanlarda yaptıkları çalışmalar için fazla çalışma olarak değerlendirilip farklı bir fazla çalışma ücreti ya da farklı bir ilave izin verilmek suretiyle çalışmalarının değerlendirilmesi gerekmektedir.” İfadelerini kullandı. 
 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN