Bilim adamından kripto para uyarısı
Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, kripto paranın kumar alışkanlığı geliştirebileceği gibi psikolojik rahatsızlıklara da neden olabileceğini belirtti.
Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, kripto paranın kumar alışkanlığı geliştirebileceği gibi psikolojik rahatsızlıklara da neden olabileceğini belirtti.
Dünyada ve ülkemizi kullanımı hızla artan kripto, güvenliğin yanında psikolojik rahatsızlıklarla ilgili risklerde taşıyor. Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Tuncay Dilci, dünyada milyonlarca insanın sanal ortamda alıp sattığı kripto paralarla ilgili önemli açıklamalar yaptı.
“Psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir”
Prof. Dr. Tuncay Dilci, Kripto para alışverişinin insanlarda çeşitli sağlık sorunlarına neden olacağını söyleyerek, “Dijitalizmin yoğun olarak yaşandığı bir döneme giriş yaptık. Söz konusu bu çağın en önemli özelliği dijital mecralarda yaşamımızı idame ettirme ve bugün itibarıyla toplumun yüzde 35’i dijital mecralar üzerinden alışveriş yapmakta. Bu anlamda bizim en çok üzerinde durduğumuz alışveriş sitelerinin ötesinde bir takım kumar alışkanlıklarının, E-spor gibi hıza dayalı uygulamaların ve kripto para kazanmak amacıyla bu sitelerde yoğun temas karşımıza çıkıyor. Tabi ki bu tür durumlarda birincisi biyolojik anlamda sağlık sorunları, ikincisi psikolojik anlamda sağlık sorunları, üçüncüsü sosyal ilişkileri zedeleme ve gerçek hayattan kopuşlarla ilgili problemler ile karşılaşıyoruz. Biyolojik anlamda sağlık sorunları daha çok hareketsiz yaşama bağlı olarak kişinin ortopedik veya bir takım kan dolaşım sistemlerinde meydana gelebilecek rahatsızlıklardır. Obezite yaşamı gibi. Psikolojik olarak da sürekli yarış halinde olma ve adrenalini yüksek düzeyde olmasına bağlı olarak bu kişilerde bir kimlik sorunu ve sürekli doyumsuz, bir o kadar devamlı sürdürmek istenen bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla inişli çıkışlı adrenalinle oluşan işte örneğin kazanma hırsı kaybetme hırsına dönüşerek kişi gerçek hayatı sekteye uğratabilmektedir” dedi.
“Kripto para insanları kumar oynamaya sevk edebilir”
Prof. Dilci, kripto para alışverişi esnasında risk almanın insanları kumara itebileceğini belirterek, “Kripto paralarda daha çok kumara doğru evirilen bir boyut da var. Yani Kripto paralarla sürekli alışveriş ve risk alma duygusu kişileri gerçek hayatta da kumar oynamaya sevk edebilir. Kripto paralar sosyal ilişkileri zedeleyebilir. Sürekli o mecrada o paraları kazanmak için takip sürecinde olunması, elinden telefonunu düşürmeme, uykuların bölünmesi, uykusuz geçen bir gecenin ardından ertesi gün; depresif, melankolik bir kişilik veya uyumsuz, agresif, saldırgan bir takım bozukluklara neden olabilmektedir. Bu nedenle dijital dünyanın getirmiş olduğu yenilikleri gerçek hayatının zemininden uzaklaşmadan yönetmekte fayda var. Daha doğrusu planlı bir şekilde bu tür uygulamalara yaklaşmakta fayda var. Sürekli telefon elinde kaybettim mi? yükseldi mi? alçaldı mı? Derken psikolojik rahatsızlıklarla Kendini bir anda psikiyatri servislerinde bulabilir. Kişilerin bunun için dikkat etmesi gerekir“ dedi.
“Psikiyatrik tedavi gerektirebilir”
Prof. Dilci, sürekli dijital takibin insanları dijital bağımlılığa iteceğini belirterek ilerleyen durumlarda psikiyatrik tedaviye ihtiyaç duyabileceğini söyledi. Dilci, "Bu kişiler; arkadaşlık ilişkileri, aile yaşantısı ve geleceğe dair beklentilerinde anlık değişikliklere bağlı olarak, kendi kimliğini ve karakterini zedeleyici durumlarla karşı karşıya kalabilirler. Dijital mecralarda yapılan alışverişlerde olduğu gibi kripto paralarla sürekli bankacılık hizmetlerini dijital nesne üzerinden takip etme bağımlılığına iter. İlerleyen zamanda telefon olmadığında, internet olmadığında kendisinde bir rahatsızlık, bir dürtüsel bozukluk ve yoksunluk sendromu gelişir. Bu benlik algısında da bir yetersizliğe, o olmadan hayatta var olamayacağı inancıyla bir kişilik ve kendilik değerinde dezenformasyon meydana getirmesi söz konusudur. Neticede bir psikiyatrik rahatsızlık sonucuna doğru evrilir. Bu yaşam doyum ve uyumsuzlukları, hırçınlıkları nedeniyle psikiyatrik tedaviye ihtiyaç görülebilir” dedi.