• Haberler
  • Politika
  • Bakan Soylu: 'Bunun adı devrimdir, sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır'

Bakan Soylu: 'Bunun adı devrimdir, sahibi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, akışı tersine döndürüldüğü ve oyunun bozulduğu bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu belirterek, Bunun adı bir devrimdir. Bu devrimin sahibi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dır' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, akışı tersine döndürüldüğü ve oyunun bozulduğu bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu belirterek, "Bunun adı bir devrimdir. Bu devrimin sahibi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.

Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere Van’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kentteki esnaf ziyaretinin ardından esnaf ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Toplantıda bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Pakistan’da meydana gelen selde yardım eden tek ülkenin Türkiye olduğunu belirtti. Bakan Soylu, “Lübnan tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşıyor. Osmanlı’nın çocukları orada hala muhkimler ve onun haliyle halleniyorlar. Oraya elini uzatan, sömürmeden, istismar etmeden, bir tek ülke var adı Türkiye. Etrafımızdaki coğrafyada dünyanın da baktığı bir ülke olduğu daha güçlü olmamız lazım geldiğini ve her seferinde bunu kendimize hatırlatmamız lazım geldiğini bilen insanlar olarak yetiştik. Ama bizim heyecanımızı kırmadılar, ürkütmediler, korkutmadılar mı? Kimimize Kürt, Alevi, Sünni, Arap, dindar, başı açık, başörtülü, Türk diyerek bizi farklılaştırmadılar mı? Hepsini yaptılar ve istedikleri zaman devreye girdiler. Eğer güçleri yetmemişse 10 yılda bir bu ülkede darbe yaptılar. Bizi ürküttüler ve korkuttular. Tam 20 yıl bizi geriye götürdüler. 25 yıl zihinlerimizi köreltmeye çalıştılar. Bizim bu ülkeyi yönetemeyeceğimizi, bizim beceremeyeceğimizi, demokrasinin, özgürlüğünü, hürriyetin, zenginliklerimizin bize fazla olduğunu sürekli kafamıza çaktılar. Bu oyunu birisinin bozması lazım. Bozmak isteyen Adnan Menderes bedelini canıyla ödedi. Ondan sonra kim gelmişse bozmak istedi muhakkak. Ama Amerika başta olmak üzere onun kuyruğundaki Avrupa’yla birlikte etrafımızdaki coğrafyaya ve dünyaya bizim sözümüzü etmemizi istemediler” diye konuştu.

“Dünyayı aydınlatacak bizim medeniyetimizdir”

Darbelerin arkasında Amerika’nın olduğunu belirten Bakan Soylu, “Avrupa’nın Afrika ülkeleri nasıl sömürdüğünü, madenleri ve yeraltı zenginlikleri dahil olmak üzere yetmediği halde geçen asrın yarısına kadar insanları köle gibi sattıklarını herhalde öteki dünyaya gittiğimiz zaman söylemenin bir anlamı kalmayacak. Dünyayı aydınlatacak bizim medeniyetimizdir. Hiç bu konuda tevazu etmenin bir anlamı yok. Ve biz o başta söylediğim 300 yıllık makası ilk kez kapatıyoruz. Yıllarca bizi 2 bin 500 dolarlık kişi başına gelir seviyesinde tutanlara karşı ilk kez kapatıyoruz. İlk kez kendi içimizdeki gayrılıkları ortadan kaldırabilecek bir fırsatla yakaladık. İlk kez Amerika’yı böyle yakaladık. İlk kez Avrupa’yı böyle yakaladık. İlk kez onları yönsüz, vizyonsuz ve lidersiz yakaladık. İlk kez birbirine düşmüş, ilk kez ne yapacaklarını şaşırmış bir halde yakaladık. Bizi öyle anlatıyorlardı ki, yüzyılları planlayan, büyük planlar yapan Avrupa, hani bu kışın doğal gazının planını yapamayan 10 - 30 yıl öncesinin bugününe ait bir perspektifini çizemeyen Avrupa. Hiç merak etmeyin. Bunların hiçbirisi Türkiye’ye tahıl koridoru açması için gelmezdi. Ama çok büyüttükleri Amerika bu meseleyi çözemedi. Bize çiçek, böcek, bahçe diyen sözde insan haklarını Aylan bebeğe aynı zamanda Abdülvahap’a, aynı zamanda Asım’a mağlup eden o Avrupa bu işi çözemez. Çözemez de çünkü samimi değiller. Çünkü bir dertleri var. Kendi problemlerini doğuya yıkmak istiyorlar. Kendi insanlarını da korkutuyorlar. Göç meselesini sadece sınır meselesi ve güvenlik meselesi ve sınır duvarı meselesi olarak gören şu kadarcık bir kafaya ve zihniyete sahipler” şeklinde konuştu.

“Türkiye bu oyunu bozdu”

Düşük ve orta ülkelerin bir tek ümidi olduğunu ve bunun da Türkiye olduğunun altını çizen Bakan Soylu, “Bu oyunu Türkiye’de nasıl bozmuşsa, bu ülkede insanlar ben Kürt’üm, ben Alevi’yim demeye çekiniyorlardı. Daha ötesini söylüyorum. İnsanlar ben dindarım demeye çekiniyorlardı. 50 yıldan bahsetmiyorum. AK Parti iktidarı döneminde ortaya konulan bütün özgürlük ve hürriyet adımlarına karşı herkes tedbirli ve temkinliydi. Ama şimdi herkes kendisini ifade ediyor. Bundan daha büyük bir zenginlik yok. Herkesin kendisini ifade etmesinden daha kıymetli bir şey var. Bizi birbirimize düşürebilecek bir fırsatları yok oldu. Amerika tarihinin terör örgütüne en büyük yardımını yapıyor. Son 3 yılda 2 milyar dolar Amerikan senatosundan çıkarttı. PYD’ye ve PKK’ya. Bundan bir tanesini biz yapalım. Bunun yüzde 1’ini biz yapalım. Dünyanın her tarafında bizi çarmıha gererler. Uyduruk yıldızlarıyla beraber terör örgütünün mensuplarını ziyaret ediyorlar, onlara taziyede bulunuyorlar. Sonra da Amerikan Büyükelçiliği bizim evlatlarımız şehit olduğunda ‘dostlar alışverişte görsün’ diye güya bizim için de taziye yayınlıyor. Her zaman uyguladıkları ikiyüzlü bir samimiyetsiz bir politika alıyor. İstedikleri gibi bizi idare edebileceklerini, istedikleri gibi bizi yönetebileceklerini düşünüyorlardı ama Türkiye bu oyunu bozdu” dedi.

“Bunun adı bir devrimdir”

Hakkari’ye ve Şırnak’a profesör ve doçentler gittiğini kaydeden Soylu, “Yani akışı tersine döndürdüğümüz oyunu bozduğumuz bir tabloyla bugün karşı karşıyayız. Bunun adı bir devrimdir. Bu devrimin sahibi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Cenabı Allah’a sığındı ve dünyada bu coğrafyanın, bu Anadolu’nun bir yükümlülüğü olduğunu, sorumluluğu olduğuna inanarak yoluna inanarak devam etti. Milletine inandı ve milletine güvendi. Bizim milletimiz feraset sahibi bir millettir. Ve bugün insanlar ben Kürt’üm desinler ne olacak ya? Kürtlüğüyle gurur duysun. Müslümanlığıyla gurur duysun. Diliyle, bu ülkenin vatandaşı olmasıyla her ailenin gurur duysun. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’yi bu kavganın içerisinden çekti ve dünyayla nasıl rekabet edebileceğini ortaya koydu. Kim ne derse desin. Bize dün siz beceremezsiniz, siz başaramazsınız, siz gerçekleştiremezsiniz diyenlere Allah’a hamdolsun biz bugün beceriyoruz, biz bugün gerçekleştiriyoruz, biz bugün başarıyoruz ve bizim dünyaya söyleyecek sözümüz var ve bizim dünyaya söyleyecek sözümüzü de yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu kadar açık ve net. Kimse Türkiye’ye gelmez dediler. Şimdi hepsi Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşın bitebilmesi için Recep Tayyip Erdoğan’ın ayağına geliyorlar. Eğer ayakta durmasaydık, eğer 17-25 Aralık’a teslim olsaydık, eğer Gezi Olayları’na teslim olsaydık, eğer 15 Temmuz’a teslim olmuş olsaydık, eğer ekonomik saldırılara teslim olmuş olsaydık, bilmenizi istiyorum ki kimse Türkiye’nin tarafından geçmez, bizi etrafımızdaki istikrarsızlığın bir parçası haline getirirlerdi. Bugün biz etrafımızdaki coğrafyayı ve dünyayı istikrarlı yapmaya çalışan bir ülkenin anlayışı içerisinde olmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Dünyanın her tarafındaki huzursuzluklara ses çıkaran bir tek ülke var, Türkiye”

FETÖ’nün İslam’ı başkalaştırmak için Amerika tarafından icat edildiğini belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“DEAŞ Müslümanlığı başka bir noktaya çekebilmek için Amerika tarafından icat edilmiştir. PKK İslam’ın miğferi olan Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da bu karakterini ortadan kaldırabilmek için Amerika tarafından icat edilmiştir. İşte bu oyunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bozmuştur. 20’inci asrında Türkiye’nin hangi oyunlarla karşı karşıya kaldığını iyi analiz etmiştir. Hangi riskleri alabileceğini, sırtını kime dayayabileceğini, o masada kimlerle oturacağını, kimlerle oturmayacağını ve kime teslim olacağını iyi bir şekilde değerlendirmiştir. Suriye’de insanlar katledilirken bir tek ülkenin sesi çıktı ve bir tek milletin. Burası. Dünyanın her tarafındaki huzursuzluklara ses çıkaran bir tek ülke var, Türkiye. Herkesin bir hesabı var. Cenabı Allah’ın da bir hesabı var. Bize buna teslimiz. İnancımız şudur; daha yeni başladık ve göreceksiniz. Allah da nasip edecek. Bu millet çok büyük yükselişler yaşayacak. Bu Türkiye çok büyük yükselişler yaşayacak. Biz yalnız değiliz. Kabe-i Muazzamı tavaf edenler belki kendi ülkelerinden önce İslam’ın son ve güçlü kalesine dua ediyorlar.”

Bakan Soylu, buradaki konuşmasının ardından Bahçesaray ilçesine geçti.

Bakmadan Geçme