YÖK Başkanı Saraç: 'TOBB Üniversitesi, vakıf kültürüne öncülük edecek biçimde bir vakıf üniversitesidir'
YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, 'Vakıf üniversitelerimizden beklentimiz vakıf üniversitelerindeki kültürün, YÖK'ün müdahalelerine gerek kalmadan kendi içerisinde benimsemesi. TOBB Üniversitesi bu hususa öncülük edecek biçimde bir vakıf üniversitesidir' dedi.
YÖK Başkanı M. A. Yekta Saraç, 'Vakıf üniversitelerimizden beklentimiz; vakıf üniversitelerindeki kültürün, YÖK'ün müdahalelerine gerek kalmadan kendi içerisinde benimsemesi. TOBB Üniversitesi bu hususa öncülük edecek biçimde bir vakıf üniversitesidir' dedi.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı M. A. Yekta Saraç, Türkiye Yükseköğretim Sektör Meclisi Toplantısı'na katıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda düzenlenen meclis toplantısında vakıf üniversitelerinin kültürüne vurgu yapan Saraç, vakıf kültürünün öneminden bahsetti.
YÖK Başkanı Saraç, 'YÖK 100/2000' projesi kapsamında başlatılan uygulamanın meyvelerini vereceğinden bahsederek, sistemdeki öğrenci sayısının 4 bin 250 kişiyi aştığını belirtti. Saraç, 'Türk Yükseköğretim sistemi ulaştığı sayısal büyüme ile bundan sonraki aşamanın derinlik, keyfiyet ve kalite olduğunu kabul etmemiz icap ediyor. Bu düşünceden hareket ederek 'Yeni YÖK' mottosuyla bunun altındaki projeleri de yeni ve yenilikçi kılarken kaliteye vurgu yaptık. Düzenlemelerimizde kalite olgusu merkezde. Türk Yükseköğretim sistemi, üniversitelerimizde tek tip üniversite modelinden, üniversitelerde çeşitliliğe, misyon farklılaşmasına geçildiği 3-4 yılı yaşadı. Araştırma Üniversiteleri olgusunu soktuk, Türk Yükseköğretim sistemine, diğer bir taraftan ise bölgesel kalkınma odaklı ihtisaslaşan üniversiteler olgusunu soktuk. Bu Türk Yükseköğretim sisteminde tartışılan konulardandı. 'YÖK 102 Bin' projesi gibi öncelikli alanları ülkenin kalkınması için öncelikli alanları tespit ettik. Bu alanlarda öğrenci yetiştirmeye başladık. Şu an sistemimizde bu sayı 4 bin 250 kişiyi aştı. Mezunlarını da bu aylarda vermeye başladı' diye konuştu.
YÖK'te şeffaflığa çok önem verdiğini vurgulayan Saraç, YÖK için devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi gibi bir ayrımın olmadığını söyledi. Saraç, 'Biz şeffaflığı da Türk Yükseköğretim sistemine getirdiğimizi düşünüyoruz. Öncelikle vakıf üniversiteleriyle başladık. Raporlarını yayınladık daha sonra devlet üniversiteleri için de aynı şekilde, kamuoyunda üniversite karnesi olarak nitelendirilen raporları yayınladık. Bizim için devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi gibi bir ayrım, mevzuatsal olarak olsa da, nihayi noktada üniversitelerimizin yekün olarak değerleridir. Vakıf üniversiteleri de bu değerlerin içerisinde yükselen değerleridir. Buna önem veriyoruz. Vakıf yükseköğretim kurumlarının talebe yönelik arzı oluşturmasından öte, yükseköğretim sistemine katkısı, çok hızlı karar alma süreçleriyle, dünyada ne olup bittiği hususunu Türkiye'ye aktarabilme kabiliyetlerinde de yatıyor. Vakıf yükseköğretim kurumlarının sistemin Türkiye'nin öncelikleri çerçevesinde konumlandırılması gerekiyor. Bunların başında gelen bir durum mezun istidam ilişkisi. Türkiye'de son yıllarda tartışılan konulardan birisi; üniversite mezunu işsizler, konusu. Dolayısıyla bunun belli bir planlama dahilinde öğrencilerin programlara yerleştirilmesi elzem. Bu düşünceden hareket ederek; Münhasıran YÖK'te olan yetkinin, kontenjan belirleme yetkisinin, ilgili bakanlıklar ve kurumlar tarafından birlikte belirlenmesi noktası. Bu hususun ilk uygulaması geçen sene yapıldı. Geçen seneki doluluk oranı aynı anda aynı yıl yükseldiği bir yıl oldu, son 12 yıl içinde' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmayı hatırlatan Saraç, Erdoğan'ın konuşmasından çıkarılacak dersler olduğunun altını çizdi. Vakıf geleneğinin öneminden de bahseden Saraç, TOBB Üniversitesi'nin bu hususta öncülük etmesi gerektiğini belirterek, 'Cumhurbaşkanı'nın Külliye'de '2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşma ile aslında vakıf üniversiteleriyle ilgili tespiti, toplumda yerleşmeye başlayan genel bir kanaatin, devletin en üst düzeyinin dilinin ifadesi şeklinde algılamamız lazım. Bunu algılamamız lazım ki; YÖK'te dahil ilgili paydaşlar buradan gereken dersi çıkarmalı. Toplum, vakıftan ne bekliyorsa, topluma onun verilmesi lazım. Vakıf kavramı bizim dünden bugüne kazandığımız bir kavram değil. Mana atmosferi var, bunu kaybetmemiz lazım. Bu çünkü bin yıllık bir medeniyetin ürünü. Bu kavramı ticaretle özdeşleştirdiğimizde toplum nezdinde de bunun bu şekilde gösterici uygulamalar yaptığımızda kendi kültürümüze de kötülük etmiş oluruz. Vakıf üniversitelerimizden beklentimiz; Vakıf üniversitelerindeki kültürün, YÖK'ün müdahalelerine gerek kalmadan kendi içerisinde benimsemesi. TOBB Üniversitesi bu hususa öncülük edecek biçimde bir vakıf üniversitesidir' şeklinde konuştu.
Toplantıya YÖK Başkanı Saraç'ın yanı sıra; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türkiye genelinde eğitim veren üniversitelerin rektörleri katıldı.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı M. A. Yekta Saraç, Türkiye Yükseköğretim Sektör Meclisi Toplantısı'na katıldı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) konferans salonunda düzenlenen meclis toplantısında vakıf üniversitelerinin kültürüne vurgu yapan Saraç, vakıf kültürünün öneminden bahsetti.
YÖK Başkanı Saraç, 'YÖK 100/2000' projesi kapsamında başlatılan uygulamanın meyvelerini vereceğinden bahsederek, sistemdeki öğrenci sayısının 4 bin 250 kişiyi aştığını belirtti. Saraç, 'Türk Yükseköğretim sistemi ulaştığı sayısal büyüme ile bundan sonraki aşamanın derinlik, keyfiyet ve kalite olduğunu kabul etmemiz icap ediyor. Bu düşünceden hareket ederek 'Yeni YÖK' mottosuyla bunun altındaki projeleri de yeni ve yenilikçi kılarken kaliteye vurgu yaptık. Düzenlemelerimizde kalite olgusu merkezde. Türk Yükseköğretim sistemi, üniversitelerimizde tek tip üniversite modelinden, üniversitelerde çeşitliliğe, misyon farklılaşmasına geçildiği 3-4 yılı yaşadı. Araştırma Üniversiteleri olgusunu soktuk, Türk Yükseköğretim sistemine, diğer bir taraftan ise bölgesel kalkınma odaklı ihtisaslaşan üniversiteler olgusunu soktuk. Bu Türk Yükseköğretim sisteminde tartışılan konulardandı. 'YÖK 102 Bin' projesi gibi öncelikli alanları ülkenin kalkınması için öncelikli alanları tespit ettik. Bu alanlarda öğrenci yetiştirmeye başladık. Şu an sistemimizde bu sayı 4 bin 250 kişiyi aştı. Mezunlarını da bu aylarda vermeye başladı' diye konuştu.
YÖK'te şeffaflığa çok önem verdiğini vurgulayan Saraç, YÖK için devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi gibi bir ayrımın olmadığını söyledi. Saraç, 'Biz şeffaflığı da Türk Yükseköğretim sistemine getirdiğimizi düşünüyoruz. Öncelikle vakıf üniversiteleriyle başladık. Raporlarını yayınladık daha sonra devlet üniversiteleri için de aynı şekilde, kamuoyunda üniversite karnesi olarak nitelendirilen raporları yayınladık. Bizim için devlet üniversitesi, vakıf üniversitesi gibi bir ayrım, mevzuatsal olarak olsa da, nihayi noktada üniversitelerimizin yekün olarak değerleridir. Vakıf üniversiteleri de bu değerlerin içerisinde yükselen değerleridir. Buna önem veriyoruz. Vakıf yükseköğretim kurumlarının talebe yönelik arzı oluşturmasından öte, yükseköğretim sistemine katkısı, çok hızlı karar alma süreçleriyle, dünyada ne olup bittiği hususunu Türkiye'ye aktarabilme kabiliyetlerinde de yatıyor. Vakıf yükseköğretim kurumlarının sistemin Türkiye'nin öncelikleri çerçevesinde konumlandırılması gerekiyor. Bunların başında gelen bir durum mezun istidam ilişkisi. Türkiye'de son yıllarda tartışılan konulardan birisi; üniversite mezunu işsizler, konusu. Dolayısıyla bunun belli bir planlama dahilinde öğrencilerin programlara yerleştirilmesi elzem. Bu düşünceden hareket ederek; Münhasıran YÖK'te olan yetkinin, kontenjan belirleme yetkisinin, ilgili bakanlıklar ve kurumlar tarafından birlikte belirlenmesi noktası. Bu hususun ilk uygulaması geçen sene yapıldı. Geçen seneki doluluk oranı aynı anda aynı yıl yükseldiği bir yıl oldu, son 12 yıl içinde' ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmayı hatırlatan Saraç, Erdoğan'ın konuşmasından çıkarılacak dersler olduğunun altını çizdi. Vakıf geleneğinin öneminden de bahseden Saraç, TOBB Üniversitesi'nin bu hususta öncülük etmesi gerektiğini belirterek, 'Cumhurbaşkanı'nın Külliye'de '2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşma ile aslında vakıf üniversiteleriyle ilgili tespiti, toplumda yerleşmeye başlayan genel bir kanaatin, devletin en üst düzeyinin dilinin ifadesi şeklinde algılamamız lazım. Bunu algılamamız lazım ki; YÖK'te dahil ilgili paydaşlar buradan gereken dersi çıkarmalı. Toplum, vakıftan ne bekliyorsa, topluma onun verilmesi lazım. Vakıf kavramı bizim dünden bugüne kazandığımız bir kavram değil. Mana atmosferi var, bunu kaybetmemiz lazım. Bu çünkü bin yıllık bir medeniyetin ürünü. Bu kavramı ticaretle özdeşleştirdiğimizde toplum nezdinde de bunun bu şekilde gösterici uygulamalar yaptığımızda kendi kültürümüze de kötülük etmiş oluruz. Vakıf üniversitelerimizden beklentimiz; Vakıf üniversitelerindeki kültürün, YÖK'ün müdahalelerine gerek kalmadan kendi içerisinde benimsemesi. TOBB Üniversitesi bu hususa öncülük edecek biçimde bir vakıf üniversitesidir' şeklinde konuştu.
Toplantıya YÖK Başkanı Saraç'ın yanı sıra; TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu ve Türkiye genelinde eğitim veren üniversitelerin rektörleri katıldı.