Yavuz'dan kadın cinayetleri açıklaması
CHP Adıyaman İl Kadın Kolları Başkanı Songül Yavuz, pandemi sürecinde yaşanan kadın cinayetleriyle alakalı açıklamalarda bulundu.
CHP Adıyaman İl Kadın Kolları Başkanı Songül Yavuz, pandemi sürecinde yaşanan kadın cinayetleriyle alakalı açıklamalarda bulundu.
Mayıs ve Nisan ayı içerisinde 41 kadın cinayetinin işlendiğini vurgulayan Başkan Songül Yavuz, 'Tüm dünyada ve Türkiye'de korona virüs ile birlikte olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Biliyoruz ki korona salgını süresince en çok etkilenen kesim, işçiler, emekçiler, işsizler, yoksullar ve tabii ki kadınlardı. Bu süreçte ne yazık ki kadına yönelik şiddet çeşitli başvuru ve yargı mekanizmalarının işletilmemesinden kaynaklı olarak daha da vahim bir noktaya geldiğini gördük. Yeni infaz yasasının oluşturduğu tahliyeler ise şiddeti artıran önemli bir unsura dönüştü. Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun açıkladığı verilere göre Mayıs ayında 21 Kadın kardeşimiz, Nisan ayında ise 20 kadın kardeşimiz erkekler tarafından katledildi. Daha birkaç gün önce Konya'da Nargül Yıldız, Muğla'da Zeynep Şenpınar, Manisa'da Gülnur kocabaş, Rize'de Rukiye Çerman ve Diyarbakır'da Nurcan Polat ve niceleri erkekler tarafından katledildi. Caydırıcı yasalar uygulanmadıkça, erkek akıl, erkek yargı, erkek devlet anlayışı değişmedikçe, kadınları güçlendirici önlemler alınmadıkça şiddet önlenemeyecek. Katillere hak ettikleri cezaları vermeden, toplum içine bırakanlar da bu suça ortaktır. Biz şiddeti öven tüm yaklaşımları teşhir edeceğiz, katillerin hak ettiği cezayı alması için bütün davaların sonuna kadar takipçisi olacağız. Nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapanlar, 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyenler, İstanbul Sözleşmesinden devletin imzasını çekmesi için uğraşanlar katledilen kız kardeşlerimizin cinayetlerinin sorumlusudur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Nafaka ile ilgili değişiklik yapmanıza izin vermeyeceğiz, 6284 sayılı yasaya dokunamayacaksınız, İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmanıza izin vermeyeceğiz. Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz. Yan yana gelerek, dayanışarak, yılmayarak, mücadele ederek kazanacağız. Hiçbir kadının saçının teli zarar görmeyene kadar, tam eşitlik sağlanana kadar meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Bu memlekette özgür ve eşit yaşayacağımız, emeğin sömürülmediği şehirleri inşa edeceğiz. Yaşasın kadınlar, yaşasın mücadelemiz' diye konuştu.
Mayıs ve Nisan ayı içerisinde 41 kadın cinayetinin işlendiğini vurgulayan Başkan Songül Yavuz, 'Tüm dünyada ve Türkiye'de korona virüs ile birlikte olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Biliyoruz ki korona salgını süresince en çok etkilenen kesim, işçiler, emekçiler, işsizler, yoksullar ve tabii ki kadınlardı. Bu süreçte ne yazık ki kadına yönelik şiddet çeşitli başvuru ve yargı mekanizmalarının işletilmemesinden kaynaklı olarak daha da vahim bir noktaya geldiğini gördük. Yeni infaz yasasının oluşturduğu tahliyeler ise şiddeti artıran önemli bir unsura dönüştü. Kadın cinayetlerini durduracağız platformunun açıkladığı verilere göre Mayıs ayında 21 Kadın kardeşimiz, Nisan ayında ise 20 kadın kardeşimiz erkekler tarafından katledildi. Daha birkaç gün önce Konya'da Nargül Yıldız, Muğla'da Zeynep Şenpınar, Manisa'da Gülnur kocabaş, Rize'de Rukiye Çerman ve Diyarbakır'da Nurcan Polat ve niceleri erkekler tarafından katledildi. Caydırıcı yasalar uygulanmadıkça, erkek akıl, erkek yargı, erkek devlet anlayışı değişmedikçe, kadınları güçlendirici önlemler alınmadıkça şiddet önlenemeyecek. Katillere hak ettikleri cezaları vermeden, toplum içine bırakanlar da bu suça ortaktır. Biz şiddeti öven tüm yaklaşımları teşhir edeceğiz, katillerin hak ettiği cezayı alması için bütün davaların sonuna kadar takipçisi olacağız. Nafakayı kaldırmak için yasa hazırlıkları yapanlar, 6284 sayılı yasayı kaldırmak isteyenler, İstanbul Sözleşmesinden devletin imzasını çekmesi için uğraşanlar katledilen kız kardeşlerimizin cinayetlerinin sorumlusudur. Tüm bu olumsuzluklara rağmen yaşam hakkımızı savunmaya devam edeceğiz. Nafaka ile ilgili değişiklik yapmanıza izin vermeyeceğiz, 6284 sayılı yasaya dokunamayacaksınız, İstanbul Sözleşmesini tartışmaya açmanıza izin vermeyeceğiz. Aile içinde çizdiğiniz o sınırda yaşamayı kabul etmeyeceğiz. Yan yana gelerek, dayanışarak, yılmayarak, mücadele ederek kazanacağız. Hiçbir kadının saçının teli zarar görmeyene kadar, tam eşitlik sağlanana kadar meydanlarda olmaya devam edeceğiz. Bu memlekette özgür ve eşit yaşayacağımız, emeğin sömürülmediği şehirleri inşa edeceğiz. Yaşasın kadınlar, yaşasın mücadelemiz' diye konuştu.