Sıfır Kilometre Araçları Vaat Sözleşmesiyle Satan Stokçulara Karşı Dikkatli Olun Uyarısı
Bayiden alınan sıfır aracın belli bir süre geçmeden satılması yasak ancak stokçular, düzenledikleri 'Araç satış vaadi sözleşmesi' ile bu kısıtlamayı ihlal ederek fahiş fiyattan satış yapıyor.
Sıfır araçların, ticari faaliyet yapan kişiler tarafından satın alınıp sıfır kilometre olarak satılmasının önüne geçebilmek için Ticaret Bakanlığı, 15 Eylül 2022 tarihinde 6 ay ve 6 bin kilometre düzenlemesini hayata geçirdi.
Stokçular ise bayiden aldıkları sıfır kilometre otomobili 6 ay sonra devredeceklerine ilişkin "Araç satış vaadi sözleşmesi" ile otomobilleri liste fiyatı üzerinde ücret talep ederek satıyor.
Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Avukat Cem Acer, yoğun talep sonucu bayilerde şu anda sıfır kilometre araç bulunamadığını, bu nedenle vatandaşların sıra beklemek yerine bayiden yeni alınan ikinci el araçlara yönelebildiklerini ifade etti.
Acer, "Araç piyasası her geçen gün yükselmekte, dolayısıyla birinin araç almak için altı ay beklemesi demek altı ay sonraki yüksek bir miktardan almak zorunda kalacağı anlamına gelmekte. Bugünün biraz üstü fiyattan alıp, hiç değilse altı ay sonra aynı araç elime geçecek düşüncesiyle bu sözleşmeye yöneliyorlar. Çünkü vatandaş da haklı olarak altı ay sonra aynı araca daha fazla para vermek istemiyor." dedi.
Araç liste fiyatlarında yapılan güncellemeler nedeniyle alıcının bu tür yollara başvurabildiğini anlatan Acer, "Satıcı ise parasını çok daha erkenden alma şansına sahip oluyor ve ona göre de tabii ki kendine bir ticari hayat çiziyor." ifadesini kullandı.
Araç satış vaadi sözleşmesi ile araç satışına ilişkin süreci anlatan Acer, "Satıcı, 'Kısıtlama olduğu için, ben sana bu otomobili altı, altı buçuk ay sonra devredeceğimi vaat ediyorum' diyor ve ödemesini alıyor. Bazen de 'Bu aracı kiralayalım akabinde de yasal süreç dolduktan sonra sana aracın devrini noterde verelim' diyerek anlaşma yapıyor." diye konuştu.
- "Kanuna karşı hile yapanların hukuki menfaatleri korunmaz"
Ancak Acer, kısıtlamanın ihlal edildiği söz konusu metotla araç alım ve satımını yapanların mağduriyet yaşayabileceklerine değindi.
Avukat Cem Acer, şöyle devam etti:
"Hukukta kanuna karşı hile diye bir tabir vardır. Bu tanıma göre taraflar yasal olmayan bir hakkı elde edebilmek için yasal olan bir başka müesseseyi kullanabilirler. Bu durumda bu amaç ve menfaat için harcadıkları emek, mesai, para, her ne ise hukuk düzeni tarafından korunmayacaktır. Çünkü aslında bir başka hukuki düzenlemeyi bertaraf etmek için başka bir hukuki düzenlemeyi kullanmaktadırlar. Kanuna karşı hile yapanların hukuki menfaatleri korunmaz. Şu çok açık, eğer alıcıyla satıcı böyle bir sözleşme imzaladılarsa ve bu bir şekilde yargıya ya da denetime intikal ettiyse, burada tarafların idari denetime 'Ben bunu bilmiyordum', 'Ben bundan mağdurum' demeleri dinlenmeyecektir. Örneğin satıcı parasına, alıcı da aracına kavuşamayabilir. Adı üstünde bu bir vaat sözleşmesidir. Vaadin yerine getirilmemesi dolayısıyla taraflardan biri mağduriyet yaşayabilir ve bu onlara olumsuz yönde etki edebilir."
Bu durumun risklerinden bahseden Acer, "Satıcı bu işi yapabilmek için idareden bir yetki belgesi alıyor. Bu belge belirli kazanımlarının, deneyim ve bilgisinin bu iş için olduğunu gösteren bir belgedir. Belgenin iptal edilmesi demek satıcının ticari hayatına ciddi bir sekte vurulması anlamına gelir. İkincisi bunun tespiti halinde satıcıya iki milyon liraya kadar idari para cezası da kesilebilir. Bu da yine çok ciddi bir risktir. Dolayısıyla kanuna karşı hilenin aslında burada tespiti halinde satıcı yönünden ciddi mağduriyetler doğuracağı da açıktır." şeklinde konuştu.
Söz konusu metotla alıcının liste fiyatı üzerinde ücret ödediğini dile getiren Acer, buna karşın sözleşmede belirtilen süre sonunda aracın kendisine devredilmemesi durumunun yaşanabileceğini kaydetti.
Acer, vatandaşlara araç alım satım süreçlerinde son derece sabırlı olmalarını ve bu tarz hukuki zemini tartışmalı olan iş ve işlemlerden kaçınmalarını tavsiye etti.