Renkli Dünyalar Projesi Altındağ'da başladı
Altındağ Belediyesi tarafından düzenlenen Renkli Dünyalar Farkındalık ve Etkileşim Projesi kapsamında 18 engelli, yaptıkları Türk bayrağını polislere hediye etti.
Altındağ Belediyesi tarafından düzenlenen Renkli Dünyalar Farkındalık ve Etkileşim Projesi kapsamında 18 engelli, yaptıkları Türk bayrağını polislere hediye etti.
Engelli bireyleri topluma kazandırmak ve toplumun diğer bireyleriyle kaynaştırmak amacıyla başlatılan projenin ilk aşamasında Çamlık Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi üyesi çocuklar ile özel eğitim merkezindeki engelli çocuklar bir araya geldi. İlk etapta 18 engelli birey ve 18 çocuk, mozaikten Türk bayrağı yaptı. Yapılan Türk bayrağı ise polislere hediye edildi.
Projenin yürütücüsü Vildan Üstün, 'Projenin amacı bireysel farklılığa sahip olunan çocuklarımızın etkin ve aktif bir şekilde toplumsal yaşama dahil etmeyi amaçlıyoruz. İki yönlü bir amacımız oluşmaktadır. Birinci yönümüz çocuklarımızın kendilerine güvenlerinin artmasıdır. Bu amaçla çocuklarımız mozaik atölyelerinde eğitim aldılar. Bu eğitim sonucu bir sloganımız oluştu, 'Ben Renkli Dünyamı Keşfettim. Siz de Var Mısınız?' şeklinde. Altındağ Belediyesinde eğitim gören kreş çocuklarımızla bir araya geldik. Bu kreş çocuklarımıza 12 tane bireysel farklılığa sahip olan bireylerimiz mozaik eğitimi veriyor. Bu eğitim sürecinde kazandıkları deneyimle kendilerine güvenleri artıyor, sosyal hayata ilişkin toplumsallaşma kazanımını sağlıyorlar. Bir diğer yönüyle küçük yaşta bireysel farklılığa sahip olan çocuklar bu dünyada farklı bireylerle bir arada yaşamayı öğreniyorlar ve farkındalığını kazanıyorlar. Bizim tüm toplum olarak edinmemiz gereken ödevler, tutum ve davranışlarımızı bireysel anlamda farklı gelişim gösteren çocuklara karşı hoşgörü ve eşitlik çerçevesinde yaklaşmaktır. Özellikle damgalayıcı, etkileyici tutumun yerine onlarında üretken bir birey olabileceğinin farkına vararak birlikte birçok işleri başarabileceğimizi görmektir. Özellikle çocuklar burada öğretmen rolünde olmaktan dolayı çok mutlular. Çünkü toplumda ne yazık ki işlevsiz olarak tanımlanmaktadırlar. Çocuklarımız sabır ve dikkat gerektiren, bazı insanların sabır gösteremeyeceği işleri uzun süreli ve dikkatli bir şekilde yapabiliyorlar. Ancak bu işlevleri fark edilemiyor. Biz çocuklarımızı sanatla hayata dahil etmeye çalışıyoruz. Üretken ve işlevsel olduklarını onlara gösteriyoruz' diye konuştu.
'Kendilerini keşfettiler'
Üstün, 'Kreş çocukları açısından faydası ise farklılıklara sahip olan insanlarla ortak işler yapabileceklerini, onlardan bir şey öğrenebileceklerini öğreniyorlar. Toplumda kurumsal ve bireysel anlamda birçok ödevimiz var. Şu anda 12 tane bireysel farklılığa sahip gencimiz, 12 tane de kreş öğrencimiz var. Bizim çocuklarımız, sosyal anlamda iletişim kurmaktan geri kalıyor. Çünkü toplum tarafından kabul edilmiyorlar. Kendilerini tanıdılar, kendilerinin yetenekleri olduğunu ifade edebildiler. Kendilerini keşfettiler ve bu keşiflerini de diğer çocuklara anlatabildiler' ifadesini kullandı.
Engelli bireyleri topluma kazandırmak ve toplumun diğer bireyleriyle kaynaştırmak amacıyla başlatılan projenin ilk aşamasında Çamlık Kadın Eğitim ve Kültür Merkezi üyesi çocuklar ile özel eğitim merkezindeki engelli çocuklar bir araya geldi. İlk etapta 18 engelli birey ve 18 çocuk, mozaikten Türk bayrağı yaptı. Yapılan Türk bayrağı ise polislere hediye edildi.
Projenin yürütücüsü Vildan Üstün, 'Projenin amacı bireysel farklılığa sahip olunan çocuklarımızın etkin ve aktif bir şekilde toplumsal yaşama dahil etmeyi amaçlıyoruz. İki yönlü bir amacımız oluşmaktadır. Birinci yönümüz çocuklarımızın kendilerine güvenlerinin artmasıdır. Bu amaçla çocuklarımız mozaik atölyelerinde eğitim aldılar. Bu eğitim sonucu bir sloganımız oluştu, 'Ben Renkli Dünyamı Keşfettim. Siz de Var Mısınız?' şeklinde. Altındağ Belediyesinde eğitim gören kreş çocuklarımızla bir araya geldik. Bu kreş çocuklarımıza 12 tane bireysel farklılığa sahip olan bireylerimiz mozaik eğitimi veriyor. Bu eğitim sürecinde kazandıkları deneyimle kendilerine güvenleri artıyor, sosyal hayata ilişkin toplumsallaşma kazanımını sağlıyorlar. Bir diğer yönüyle küçük yaşta bireysel farklılığa sahip olan çocuklar bu dünyada farklı bireylerle bir arada yaşamayı öğreniyorlar ve farkındalığını kazanıyorlar. Bizim tüm toplum olarak edinmemiz gereken ödevler, tutum ve davranışlarımızı bireysel anlamda farklı gelişim gösteren çocuklara karşı hoşgörü ve eşitlik çerçevesinde yaklaşmaktır. Özellikle damgalayıcı, etkileyici tutumun yerine onlarında üretken bir birey olabileceğinin farkına vararak birlikte birçok işleri başarabileceğimizi görmektir. Özellikle çocuklar burada öğretmen rolünde olmaktan dolayı çok mutlular. Çünkü toplumda ne yazık ki işlevsiz olarak tanımlanmaktadırlar. Çocuklarımız sabır ve dikkat gerektiren, bazı insanların sabır gösteremeyeceği işleri uzun süreli ve dikkatli bir şekilde yapabiliyorlar. Ancak bu işlevleri fark edilemiyor. Biz çocuklarımızı sanatla hayata dahil etmeye çalışıyoruz. Üretken ve işlevsel olduklarını onlara gösteriyoruz' diye konuştu.
'Kendilerini keşfettiler'
Üstün, 'Kreş çocukları açısından faydası ise farklılıklara sahip olan insanlarla ortak işler yapabileceklerini, onlardan bir şey öğrenebileceklerini öğreniyorlar. Toplumda kurumsal ve bireysel anlamda birçok ödevimiz var. Şu anda 12 tane bireysel farklılığa sahip gencimiz, 12 tane de kreş öğrencimiz var. Bizim çocuklarımız, sosyal anlamda iletişim kurmaktan geri kalıyor. Çünkü toplum tarafından kabul edilmiyorlar. Kendilerini tanıdılar, kendilerinin yetenekleri olduğunu ifade edebildiler. Kendilerini keşfettiler ve bu keşiflerini de diğer çocuklara anlatabildiler' ifadesini kullandı.