Malatya'da öğretmenlere yapılan şiddete tepki
Eğitim BİR-SEN Malatya şube başkanı Hüseyin Söylemez, Yeşilyurt Özalper İlkokulu ve Battalgazi Şehit Orhan Ünsalan İlkokulu'nda okul müdürü ve müdür yardımcısına yapılan sözel ve fiziksel şiddeti okul önünde yapılan eylemle kınandı.
Eğitim BİR-SEN Malatya şube başkanı Hüseyin Söylemez, Yeşilyurt Özalper İlkokulu ve Battalgazi Şehit Orhan Ünsalan İlkokulu'nda okul müdürü ve müdür yardımcısına yapılan sözel ve fiziksel şiddeti okul önünde yapılan eylemle kınandı.
Eğitimcilere yönelik saldırıların, her geçen gün önlem alınmadığı için arttığını belirten Söylemez, 'Geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, önlem alınmadığı için artarak devam etmektedir. Yürüttükleri mesleğin manevi karşılığı olan saygının çok görüldüğü; sözlü taciz, saldırı, darp, silahla yaralama gibi olayların sıradanlaştığı, maalesef kanıksandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir. Ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele düşündürücü olduğu kadar vahimdir. Son olarak Malatya'mızda; Yeşilyurt Özalper İlkokulu ve Battalgazi Şehit Orhan Ünsalan İlkokulu'nda okul müdürü ve müdür yardımcısı arkadaşlarımız sözel ve fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bu durum bizleri derinden üzmekte ve geleceğe yönelik endişelerimizi daha da artırmaktadır' şeklinde konuştu.
'Öğretmene kalkan eller kırılsın'
Öğretmenlere yapılan şiddetin önü alınmazsa, şiddetin bütün toplumu saracağını ifade eden Söylemez, 'Hayatlarını, çocuklarımıza vakfeden eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının önü alınmaz ise, gereken tedbirler ivedilikle hayata geçirilmez ise, öğretmene iade-i itibarda bulunulmaz ise, öğretmenlik Meslek Kanunu destek kanunu şeklinde bir an önce çıkarılmaz ise şiddet hastalığı bütün toplumu saracak, bu cennet vatan cinnet ülkesine dönüşecek, dolayısıyla yarınlarımız karanlık olacaktır. Bakanlığın zorunlu olmadıkça velilerin okula girmemesi gerektiğine dair yazısına rağmen bu durumun yaşanması sorunun büyüklüğünü gösteriyor. Okullar açılırken güvenlik görevlisinin olmaması, disiplin zaafının olması, alınan tedbirlerin uygulanamaması, veli ve öğrenci merkezli şiddetin en temel nedenlerinden biri olarak görülmelidir. Ayrıca, öğretmenlerin, idarecilerin, eğitim çalışanlarının kimi zaman belirsiz kişilerin mesnetsiz şikayetleriyle soruşturmalara tabi tutulması, bazen de kendilerine sahip çıkması gereken amirleri tarafından sözlü hakarete uğramaları şiddetin bir diğer ayağını oluşturmaktadır. Ayrıca, caydırıcı önlemlerin alınmaması da olayların aralıksız devam etmesine, mesleğin itibar kaybına uğramasına sebep olmaktadır' şeklinde konuştu.
Şiddete maruz kalan öğretmenlerin meslekte veriminin düştüğünü belirten Söylemez, ' Şiddet hadiseleri öğretmenlerin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan yaralar açmakta; mesleğe ilişkin güvenlerini kaybederek, mesleki verimliliklerinin düşmesine neden olarak eğitimin niteliğine de doğrudan etki etmektedir. Bu durum, herkesin sorumluluk üstlenmesini, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçilmesini gerektirmektedir. Toplumsal sorun haline gelen şiddet hadiselerine ortak tavır geliştirmek ve çözüm bulmak, sorunun üstesinden gelinmesi için sorumluluk almak elzemdir. Bugün Malatya'dan bir defa daha şu gerçeğin altını çiziyoruz: Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır. Ciddi bir sorun olan şiddete çözüm bulunması için, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere herkesi, elini taşın altına koymaya davet ediyoruz' ifadelerini kullandı.
Eğitimcilere yönelik saldırıların, her geçen gün önlem alınmadığı için arttığını belirten Söylemez, 'Geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, önlem alınmadığı için artarak devam etmektedir. Yürüttükleri mesleğin manevi karşılığı olan saygının çok görüldüğü; sözlü taciz, saldırı, darp, silahla yaralama gibi olayların sıradanlaştığı, maalesef kanıksandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bugün gelinen noktada, öğretmene saygı sorunu en temel meselelerimizden biri haline gelmiştir. Ülkemizde, geleceğimiz olan çocuklara bilgi, beceri ve değer kazandıran öğretmenlere reva görülen muamele düşündürücü olduğu kadar vahimdir. Son olarak Malatya'mızda; Yeşilyurt Özalper İlkokulu ve Battalgazi Şehit Orhan Ünsalan İlkokulu'nda okul müdürü ve müdür yardımcısı arkadaşlarımız sözel ve fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Bu durum bizleri derinden üzmekte ve geleceğe yönelik endişelerimizi daha da artırmaktadır' şeklinde konuştu.
'Öğretmene kalkan eller kırılsın'
Öğretmenlere yapılan şiddetin önü alınmazsa, şiddetin bütün toplumu saracağını ifade eden Söylemez, 'Hayatlarını, çocuklarımıza vakfeden eğitimcilere yönelik şiddet olaylarının önü alınmaz ise, gereken tedbirler ivedilikle hayata geçirilmez ise, öğretmene iade-i itibarda bulunulmaz ise, öğretmenlik Meslek Kanunu destek kanunu şeklinde bir an önce çıkarılmaz ise şiddet hastalığı bütün toplumu saracak, bu cennet vatan cinnet ülkesine dönüşecek, dolayısıyla yarınlarımız karanlık olacaktır. Bakanlığın zorunlu olmadıkça velilerin okula girmemesi gerektiğine dair yazısına rağmen bu durumun yaşanması sorunun büyüklüğünü gösteriyor. Okullar açılırken güvenlik görevlisinin olmaması, disiplin zaafının olması, alınan tedbirlerin uygulanamaması, veli ve öğrenci merkezli şiddetin en temel nedenlerinden biri olarak görülmelidir. Ayrıca, öğretmenlerin, idarecilerin, eğitim çalışanlarının kimi zaman belirsiz kişilerin mesnetsiz şikayetleriyle soruşturmalara tabi tutulması, bazen de kendilerine sahip çıkması gereken amirleri tarafından sözlü hakarete uğramaları şiddetin bir diğer ayağını oluşturmaktadır. Ayrıca, caydırıcı önlemlerin alınmaması da olayların aralıksız devam etmesine, mesleğin itibar kaybına uğramasına sebep olmaktadır' şeklinde konuştu.
Şiddete maruz kalan öğretmenlerin meslekte veriminin düştüğünü belirten Söylemez, ' Şiddet hadiseleri öğretmenlerin ruh dünyasında tamiri mümkün olmayan yaralar açmakta; mesleğe ilişkin güvenlerini kaybederek, mesleki verimliliklerinin düşmesine neden olarak eğitimin niteliğine de doğrudan etki etmektedir. Bu durum, herkesin sorumluluk üstlenmesini, bu kötü gidişin durdurulması için harekete geçilmesini gerektirmektedir. Toplumsal sorun haline gelen şiddet hadiselerine ortak tavır geliştirmek ve çözüm bulmak, sorunun üstesinden gelinmesi için sorumluluk almak elzemdir. Bugün Malatya'dan bir defa daha şu gerçeğin altını çiziyoruz: Eğitimcileri şiddetin hedefinde olan bir toplumun geleceği karanlıktır. Ciddi bir sorun olan şiddete çözüm bulunması için, başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere herkesi, elini taşın altına koymaya davet ediyoruz' ifadelerini kullandı.