Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Alpaslan: '1340 yıldan beri acısını tüm tazeliğiyle içimizde yaşadığımız, yeryüzü var olduğu müddetçe tüm Müslümanların, tüm inananların bu acıyı içinde hissedeceği bir aydayız'
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, '1340 yıldan beri acısını tüm tazeliğiyle içimizde yaşadığımız, yeryüzü var olduğu müddetçe tüm Müslümanların, tüm inananların bu acıyı içinde hissedeceği bir aydayız' dedi.
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, '1340 yıldan beri acısını tüm tazeliğiyle içimizde yaşadığımız, yeryüzü var olduğu müddetçe tüm Müslümanların, tüm inananların bu acıyı içinde hissedeceği bir aydayız' dedi.
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı tarafından Muharrem Ayı dolayısıyla 'Dinmeyen Bir Sızıdır Kerbela' programı düzenlendi. Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, AK Parti Ankara Milletvekili Barış Aydın, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Ankara Cem Vakfı Başkanı Remzi Özbalı, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaş katıldı.
Ankara'daki İmam Hüseyin Cem Evi'nde düzenlenen programda semah dönüldü, şükür duası edildi ve aşure ikramında bulunuldu.
Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 'Muharrem Ayı'nı idrak ediyoruz. Muharrem Ayı, İslam dini açısından, İslam'ın tarihi açısından çok önemli bir ay. Birçok olay bu ayda yaşandı ama bizler için en önemlisi, en büyük acısı, en büyük yası sevgili Peygamberimizin çok kıymetli torunu katledildi. 1340 yıldan beri acısını tüm tazeliğiyle içimizde yaşadığımız, yeryüzü var olduğu müddetçe tüm Müslümanların, tüm inananların bu acıyı içinde hissedeceği bir aydayız. Bu ay, yasımız var ama bu aydan da Hz. Hüseyin Efendimizin de şehit edilişinden alacağımız ibretleri tekrar tekrar düşünüp bu ibretleri alıp birlik beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunun, ne kadar güçlü bir değer olduğunun, güçlü bir silah olduğunun farkına vararak bundan sonraki bütün çalışmalarımızı, faaliyetlerimizi, yaşayışımızı bu ibretten yola çıkarak belirlememiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum.' dedi.
Alpaslan, 'Bu büyük acıyı 1340 yıl önce yaşadık ama bundan gerekli ibretleri maalesef almadık. Bu acılar, benzer acılar maalesef ki her zaman yaşanıyor. Daha dün yaşandı. Bizim inancımızda suçsuz yere, sebepsiz yere bir insanın öldürülmesi, tüm insanların öldürülmesi anlamına gelmekte. İşte dün, işçilerimiz, hiçbir suçları yokken, tüm amaçları evlerine yemek götürmekken, emeklerinin karşılığını almakken, terör örgütünün elim bir saldırısı, basit hesapları yüzünden maalesef ailelerine yemek götürmeden ailelerine büyük bir acı olarak döndü. İşte o terör örgütü tüm insanlığı öldürmüş oldu. Nasıl ki Hz. Hüseyin Efendimizin canına kıyanlar tüm insanlığı öldürdüler ise bunlar da tüm insanlığı öldürmüş oldular.' ifadelerini kullandı.
Alpaslan, 'Biz bunlardan gerekli dersleri çıkararak insanlığımızı, birlikteliğimizi, ecdadımızın bize yadigarı olan bu güzel ülkemizi, memleketimizi, ecdadımıza yakışır bir şekilde geleceğe mutlu, müreffeh olarak götürmenin gayreti içerisinde olmak gerektiğini düşünüyorum. Bu Muharrem aydan, bu kutsal aydan, gerekli dersi çıkararak hepimiz, bulunduğumuz ortamlarda, bulunduğumuz işlerde üstlendiğimiz sorumlulukları en güzel şekilde yerine getirerek ecdadımızın hatıratına uygun olarak davranacağımızı düşünüyorum.' şeklinde konuştu.
Alpaslan, Bakanlık olarak vakfın arkasında olduklarını, her türlü desteği vereceklerini kaydetti.
'Dış güçleri ve onların Türkiye'deki maşalarını lanetliyorum'
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir ise 'Hepimiz bir Can'ız. Aşurenin içinde nasıl 12 gıda maddesinden bir tat alıyorsak Türkiye'de biz, tek yumruğuz. Hepimiz etle tırnak gibiyiz ama ülkemizde son günlerdeki bazı olaylar bizleri de şahsen üzüyor. 30 yıllık kanayan yaramız terör, bu günlerde yine askerimize, polisimize ve doğu ve güneydoğudaki Kürt vatandaşlarımıza saldırmaya başladılar. Sivil bir araçla orman işçilerinin 10 tanesini katlettiler, Allah'tan rahmet diliyorum onlara. Şehit olan askerlerimize ve polislerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Bunlar zaten İslam'ın ne olduğunu bilseler Hz. Muhammed Efendimizin göz nuru, Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela'da şehit edilmesinin haftasında bu şer güçler vatandaşlarımızı katletmezler. Biz evladı Fatihan'ın torunlarıyız, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hünkar Hacı Bektaşı Velilerin, Konya Mevlanaların, Hasan Dede Velilerin torunlarıyız. Bizim ecdadımız Orta Asya'dan çıkıp bu topraklara geldiğinde, bu toprakları Türkleştirmiş ve Müslümanlaştırmıştır ama bugün bakıyoruz ki birtakım Avrupa ülkelerinden ve onların Türkiye'deki maşalarını kullanarak bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyorlar. Türkiye bu günlerde gerçekten sırat köprüsünden geçiyor. Ülke büyüdükçe ülkeye saldırı daha çok oluyor. Bu dış güçleri ve onların Türkiye'deki maşalarını lanetliyorum. Bunlarda az bir şey vicdan olsa yası Muharrem'de ne polisimizi ne doğu ve güneydoğudaki kardeşlerimizi katlederler. Düşünün, anneler bir askerimizi, 20 senede büyütüyor. Polisimizi, hakimimizi, savcımızı, öğretmenimizi de. Bunlar maalesef ki bu canlarımızı katlediyorlar.' dedi.
Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
'Burada bütün farklı siyasi görüşlerden Can'larımız var. Hepinizden şu rica ediyorum, bizim başka bir ülkemiz yok. Bakın, Arap Yarımadası mezheplerle savaşıyor. Türkiye de büyüme hamlesini yaptığı için bazı Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin bir yerlerinden tutarak Türkiye'yi uçuruma sürüklemeye çalışıyorlar. Bu yası Muharrem'de bizlerle 'can' olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum.'
'Hiçbir siyasi ayrım yapmadan, hiçbir mezhep ayrımı yapmadan bir olacağız, birlik olacağız'
Programda konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Barış Aydın ise 'Biraz önce Özdemir Başkan söylediler, başka bir ülkeye başka bir Türkiye hiçbirimiz için yok. Hepimiz ülkemizin içerisindeki çok sıkıntılı süreçleri hep beraber görüyoruz ve el birliğiyle gönül birliğiyle mücadelemizi hep beraber sürdürüyoruz. Maalesef canlar veriyoruz, şehitler veriyoruz, o anaların babaların yürekleri yanıyor. Ülkemizin içerisinde bulunduğu güçlükler ile ilgili her birimize büyük vazifeler düşüyor. Onun için hiçbir siyasi ayrım yapmadan, hiçbir mezhep ayrımı yapmadan bir olacağız, birlik olacağız ülkemizi, milletimizi en iyi şekilde doğru yerleri götüreceğiz.' dedi.
Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Siyasiler olarak yalnızca işimiz siyasetle yasama faaliyetleri içerisinde hareket etmek değil. Ülkemizin her yerinde, bütün insanlarımızla çocuklarla, gençlerimizle, yaş büyüklerimizle, hatta kent hayvanlarımızla hep beraber şehrimizin en ücra köşesinde sorunları çözmekle mükellefiz. Onun için değerli dostlar, iktidarı, muhalefeti hep beraber, yerel ve genel yönetimde bunlar için el birliği ile çalışıyoruz. Ülkemiz, milletimiz için, çocuklarımızın geleceği için çalışıyoruz. Elimizden ne gelirse, ben de bir kardeşiniz olarak Can'ınız olarak sizlerle beraberim.'
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı tarafından Muharrem Ayı dolayısıyla 'Dinmeyen Bir Sızıdır Kerbela' programı düzenlendi. Programa, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, AK Parti Ankara Milletvekili Barış Aydın, Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, Ankara Cem Vakfı Başkanı Remzi Özbalı, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaş katıldı.
Ankara'daki İmam Hüseyin Cem Evi'nde düzenlenen programda semah dönüldü, şükür duası edildi ve aşure ikramında bulunuldu.
Programda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, 'Muharrem Ayı'nı idrak ediyoruz. Muharrem Ayı, İslam dini açısından, İslam'ın tarihi açısından çok önemli bir ay. Birçok olay bu ayda yaşandı ama bizler için en önemlisi, en büyük acısı, en büyük yası sevgili Peygamberimizin çok kıymetli torunu katledildi. 1340 yıldan beri acısını tüm tazeliğiyle içimizde yaşadığımız, yeryüzü var olduğu müddetçe tüm Müslümanların, tüm inananların bu acıyı içinde hissedeceği bir aydayız. Bu ay, yasımız var ama bu aydan da Hz. Hüseyin Efendimizin de şehit edilişinden alacağımız ibretleri tekrar tekrar düşünüp bu ibretleri alıp birlik beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunun, ne kadar güçlü bir değer olduğunun, güçlü bir silah olduğunun farkına vararak bundan sonraki bütün çalışmalarımızı, faaliyetlerimizi, yaşayışımızı bu ibretten yola çıkarak belirlememiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum.' dedi.
Alpaslan, 'Bu büyük acıyı 1340 yıl önce yaşadık ama bundan gerekli ibretleri maalesef almadık. Bu acılar, benzer acılar maalesef ki her zaman yaşanıyor. Daha dün yaşandı. Bizim inancımızda suçsuz yere, sebepsiz yere bir insanın öldürülmesi, tüm insanların öldürülmesi anlamına gelmekte. İşte dün, işçilerimiz, hiçbir suçları yokken, tüm amaçları evlerine yemek götürmekken, emeklerinin karşılığını almakken, terör örgütünün elim bir saldırısı, basit hesapları yüzünden maalesef ailelerine yemek götürmeden ailelerine büyük bir acı olarak döndü. İşte o terör örgütü tüm insanlığı öldürmüş oldu. Nasıl ki Hz. Hüseyin Efendimizin canına kıyanlar tüm insanlığı öldürdüler ise bunlar da tüm insanlığı öldürmüş oldular.' ifadelerini kullandı.
Alpaslan, 'Biz bunlardan gerekli dersleri çıkararak insanlığımızı, birlikteliğimizi, ecdadımızın bize yadigarı olan bu güzel ülkemizi, memleketimizi, ecdadımıza yakışır bir şekilde geleceğe mutlu, müreffeh olarak götürmenin gayreti içerisinde olmak gerektiğini düşünüyorum. Bu Muharrem aydan, bu kutsal aydan, gerekli dersi çıkararak hepimiz, bulunduğumuz ortamlarda, bulunduğumuz işlerde üstlendiğimiz sorumlulukları en güzel şekilde yerine getirerek ecdadımızın hatıratına uygun olarak davranacağımızı düşünüyorum.' şeklinde konuştu.
Alpaslan, Bakanlık olarak vakfın arkasında olduklarını, her türlü desteği vereceklerini kaydetti.
'Dış güçleri ve onların Türkiye'deki maşalarını lanetliyorum'
Türkmen Alevi Bektaşi Vakfı Başkanı Özdemir Özdemir ise 'Hepimiz bir Can'ız. Aşurenin içinde nasıl 12 gıda maddesinden bir tat alıyorsak Türkiye'de biz, tek yumruğuz. Hepimiz etle tırnak gibiyiz ama ülkemizde son günlerdeki bazı olaylar bizleri de şahsen üzüyor. 30 yıllık kanayan yaramız terör, bu günlerde yine askerimize, polisimize ve doğu ve güneydoğudaki Kürt vatandaşlarımıza saldırmaya başladılar. Sivil bir araçla orman işçilerinin 10 tanesini katlettiler, Allah'tan rahmet diliyorum onlara. Şehit olan askerlerimize ve polislerimize de Allah'tan rahmet diliyorum. Bunlar zaten İslam'ın ne olduğunu bilseler Hz. Muhammed Efendimizin göz nuru, Hz. Hüseyin Efendimizin Kerbela'da şehit edilmesinin haftasında bu şer güçler vatandaşlarımızı katletmezler. Biz evladı Fatihan'ın torunlarıyız, Hoca Ahmet Yesevilerin, Hünkar Hacı Bektaşı Velilerin, Konya Mevlanaların, Hasan Dede Velilerin torunlarıyız. Bizim ecdadımız Orta Asya'dan çıkıp bu topraklara geldiğinde, bu toprakları Türkleştirmiş ve Müslümanlaştırmıştır ama bugün bakıyoruz ki birtakım Avrupa ülkelerinden ve onların Türkiye'deki maşalarını kullanarak bizi birbirimizden ayırmaya çalışıyorlar. Türkiye bu günlerde gerçekten sırat köprüsünden geçiyor. Ülke büyüdükçe ülkeye saldırı daha çok oluyor. Bu dış güçleri ve onların Türkiye'deki maşalarını lanetliyorum. Bunlarda az bir şey vicdan olsa yası Muharrem'de ne polisimizi ne doğu ve güneydoğudaki kardeşlerimizi katlederler. Düşünün, anneler bir askerimizi, 20 senede büyütüyor. Polisimizi, hakimimizi, savcımızı, öğretmenimizi de. Bunlar maalesef ki bu canlarımızı katlediyorlar.' dedi.
Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
'Burada bütün farklı siyasi görüşlerden Can'larımız var. Hepinizden şu rica ediyorum, bizim başka bir ülkemiz yok. Bakın, Arap Yarımadası mezheplerle savaşıyor. Türkiye de büyüme hamlesini yaptığı için bazı Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin bir yerlerinden tutarak Türkiye'yi uçuruma sürüklemeye çalışıyorlar. Bu yası Muharrem'de bizlerle 'can' olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum.'
'Hiçbir siyasi ayrım yapmadan, hiçbir mezhep ayrımı yapmadan bir olacağız, birlik olacağız'
Programda konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Barış Aydın ise 'Biraz önce Özdemir Başkan söylediler, başka bir ülkeye başka bir Türkiye hiçbirimiz için yok. Hepimiz ülkemizin içerisindeki çok sıkıntılı süreçleri hep beraber görüyoruz ve el birliğiyle gönül birliğiyle mücadelemizi hep beraber sürdürüyoruz. Maalesef canlar veriyoruz, şehitler veriyoruz, o anaların babaların yürekleri yanıyor. Ülkemizin içerisinde bulunduğu güçlükler ile ilgili her birimize büyük vazifeler düşüyor. Onun için hiçbir siyasi ayrım yapmadan, hiçbir mezhep ayrımı yapmadan bir olacağız, birlik olacağız ülkemizi, milletimizi en iyi şekilde doğru yerleri götüreceğiz.' dedi.
Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Siyasiler olarak yalnızca işimiz siyasetle yasama faaliyetleri içerisinde hareket etmek değil. Ülkemizin her yerinde, bütün insanlarımızla çocuklarla, gençlerimizle, yaş büyüklerimizle, hatta kent hayvanlarımızla hep beraber şehrimizin en ücra köşesinde sorunları çözmekle mükellefiz. Onun için değerli dostlar, iktidarı, muhalefeti hep beraber, yerel ve genel yönetimde bunlar için el birliği ile çalışıyoruz. Ülkemiz, milletimiz için, çocuklarımızın geleceği için çalışıyoruz. Elimizden ne gelirse, ben de bir kardeşiniz olarak Can'ınız olarak sizlerle beraberim.'