Hak-İş Genel Başkanı Arslan: 'CHP ve HDP'li belediyelerin sendikamıza operasyonlarını asla unutmayacağız'
Hizmet-İş'in 44. yıldönümü sebebiyle Ankara'da düzenlenen programda konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, CHP ve HDP'li bir kısım belediyelerin sendikamıza karşı giriştikleri operasyonlar, asla unutmadığımız operasyonlardır dedi.
Hizmet-İş'in 44. yıldönümü sebebiyle Ankara'da düzenlenen programda konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, CHP ve HDP'li bir kısım belediyelerin sendikamıza karşı giriştikleri operasyonlar, asla unutmadığımız operasyonlardır" dedi.
24 Ocak 1979 tarihinde Adıyaman'da kurulan Hizmet-İş'in kuruluşunun 44. yıldönümü Hak-İş ve Hizmet-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'ın katılımıyla Emek Konukevi'nde gerçekleşen programla kutlandı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program Hizmet-İş ile ilgili bir kısa filmin izletilmesiyle devam etti. Hak-İş Genel Başkanı Arslan, burada bir konuşma gerçekleştirdi. Hizmet-İş ile tanışma sürecini anlatan Arslan, 20 yıl boyunca sendikanın genel sekreterlik görevini yürüttüğünü söyledi.
“CHP ve HDP'li belediyelerin sendikamıza operasyonlarını asla unutmayacağız”
2019'da düzenlenen yerel yönetim seçimlerinde Hak-İş tarihinin en büyük kıyımlarına uğradıklarını açıklayan Genel Başkan Arslan, Hak-İş'e bağlı sendikaların 60 bin üyesini kaybettiğini belirterek, “Baskıyla, tehditle, işten çıkarma yöntemlerinin her türü kullanılarak üyelerimiz sendikalarımızdan koparıldılar. Bütün bu süreçler sendikamızın yaptığı bir yanlıştan dolayı değil, tam tersi ilkeli ve kararlı yürüyüşümüzden dolayı başımıza geldi. Özellikle CHP ve HDP'li bir kısım belediyelerin sendikamıza karşı giriştikleri operasyonlar, asla unutmadığımız operasyonlardır. Keser döner sap döner, inanıyoruz ki bir gün hesaplar da dönecek. O günlerin yakın olduğunu düşünüyorum. Sendikamız en büyük kıyımın yapıldığı sendikaydı. En ağır bedelleri sendikamıza ödetmek istediler. Biz bütün bu baskılara, kıyımlara, işten çıkarmalara, istifalara rağmen asla vazgeçmedik. Asla bunların baskılarına boyun eğmedik, asla teslim olmadık. Asla başımızı öne eğmedik, asla bunların baskıları bize geri adım attırmadı. Tam tersi inancımızı daha da tazeledik. O günler bizim için zor yılların en zoruydu. Başta İBB ve İETT Genel Müdürlüğündeki üyelerimiz olmak üzere inanılmaz bir baskı süreciyle karşılaştık. Sendikamızın genel merkezini adeta İstanbul'a taşıdık” ifadelerini kullandı. Arslan, tarihi bir mücadele gerçekleştirdiklerini, Hizmet-İş sendikasının İBB kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yetki tespitini aldığını, mahkemenin devam ettiğini ekledi.
“İBB'de bizim tespit edebildiğimiz 10 binin üzerinde arkadaşımız işini kaybetti”
Büyükşehir Belediyelerinde işten çıkarılmalar hakkında değerlendirmelerde bulunan Arslan, işçilerin her şartta direnişlerini devam ettirdiklerini, eylemlerde Hizmet-İş dışında kimse olmadığını anlatarak, “İBB'de bizim tespit edebildiğimiz 10 binin üzerinde arkadaşımız işini kaybetti. Büyükşehir Belediyesinde de 2 bin 300 arkadaşımız seçimler yapılır yapılmaz sokağa bırakıldılar. Arkadaşlarımızın direnişine ortak olduk. 7 aydan fazla süren direnişe katılan bütün arkadaşlarımızı işe döndürdük. İkinci seçimde 1 milyon fark atarak seçimi kazanmış bir belediye başkanının ve ekibinin halini düşünün. Sizi böcek gibi bile görmüyorlar. Biz ona rağmen bu mücadeleyi bayraklaştırdık. İBB şirketlerinde önemli bir başarıya imza atarak toplu sözleşmesini o direnişe rağmen imzaladık” cümlelerine yer verdi.
“Bolu'daki şovmen belediye başkanı iyi bir tiyatrocu olabilirmiş”
Bolu Belediyesi'ndeki işten çıkarmalardan da bahseden Genel Başkan Arslan, “Bolu'daki şovmen belediye başkanı iyi bir tiyatrocu olabilirmiş. Hiç kimseyi işten çıkarmayacağım, herkes çalışmaya devam edecek diye noter belgesiyle seçim yarışına girmişti ama ilk yaptığı iş gariban belediye işçilerine saldırdı ve arkadaşlarımızı bir yıl içerisinde işe girdiler diye işten çıkardı. Evine ekmek götürmekten başka derdi olmayan garip insanların ekmeğiyle oynadılar. Bunlar da üstelik emekten yana, emekçiden yana olduğunu iddia eden adamlar. Bunların söylediklerine değil yaptıklarına bakıyoruz. Bolu'dan Ankara'ya yürüdük. Kılıçdaroğlu ve ekibinin yürüdüğü gibi yürümedik. Ciddi yürüdük, nerede yürüyüşü bıraktıysak ikinci gün oradan başladık. Araçlara binerek şehir içinden yürüyüp şehir dışında araçlara binerek yürümedik. Adım adım Ankara'ya yürüdük” dedi. Arslan, yürüyüşten sonra CHP'nin önüne geldiklerinde CHP'den kimseyi göremediklerini, Kılıçdaroğlu'nun taahhütlerini hatırlattıklarını, Bolu Belediyesi'nin anlaşarak mücadeleyi başarıyla kazandıklarını belirtti.
Sinopi Belediyesi'nde şehit ve gazi yakınlarının HDP'li belediye tarafından işten atılmasına tepkisiz kalmadıklarını da söyleyen Arslan, 2019 yılının bir mücadele yılına dönüştüğünü not düşerek, “Herkes Hak-İş'te Hizmet-İş'te çöküş beklerken herkesi hayal kırıklığına uğrattık. İşten atmalara, sendikamızdan istifa ettirmelere, kanun zoruyla üyelerimizi başka yerlere götürmelerine rağmen Türkiye'nin en büyük sendikası olma unvanını devam ettiriyoruz. Bunlar inanç, mücadele, kararlılık istiyor” diye konuştu.
“Memur zammının kamu işçilerine de uygulanmasını istiyoruz”
İşçilerin için yeni yılda bekledikleri zam konusuna değinen Arslan, şunları söyledi:
“Kamu çalışanları memurlara uygulandığı gibi enflasyon + toplu sözleşme zammının ilave edilerek 1 Ocak'tan itibaren kamu işçilerine de aynı uygulamanın yapılmasını istiyoruz. Belediye başkanlarımıza da buradan çağrı yapıyorum. En az kamudaki şartlara uyarak toplu sözleşmelerimizi gerçekleştirmek istiyoruz. Hayat pahalılığının, enflasyonun, yaşamın ağırlaştığı bu dönemde bize düşen de budur.”
Programda Hizmet-İş kurucu Genel Başkanı Hüseyin Tanrıverdi de sendikanın kuruluş yıllarını ve 44 yıllık süreçten bahsettiği bir konuşma gerçekleştirdi.
Tanrıverdi tarafından Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan'a çiçek takdim edilmesinin ardından program Hizmet-İş 44. yılına özel pasta kesilmesiyle son buldu.