Enfeksiyonlara yatkınlık, bağışıklığın aynası

Pandemi güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanın ve aşıların önemini bir kez daha ortaya koyarken, Uzm. Dr. Necdet Yetim, immun sistemimizin güçlü ya da zayıf olup olmadığını belirleyecek özel bir testinin bulunmadığını söyledi. Uzm. Dr. Yetim, 'Bu konuda en önemli kriter, enfeksiyonlara yatkınlık derecesidir. Sık sık enfeksiyona yakalanıyor, ağır ve uzun geçiriyorsanız bu immün sisteminizin zayıf olduğunu gösterir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek de elinizde' dedi.

Pandemi güçlü bağışıklık sistemine sahip olmanın ve aşıların önemini bir kez daha ortaya koyarken, Uzm. Dr. Necdet Yetim, immun sistemimizin güçlü ya da zayıf olup olmadığını belirleyecek özel bir testinin bulunmadığını söyledi. Uzm. Dr. Yetim, “Bu konuda en önemli kriter, enfeksiyonlara yatkınlık derecesidir. Sık sık enfeksiyona yakalanıyor, ağır ve uzun geçiriyorsanız bu immün sisteminizin zayıf olduğunu gösterir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek de elinizde” dedi.

Ülkemizde de görülmeye başlayan korona virüs mutasyonları salgın endişesini daha da artırırken, İzmir Kent Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Necdet Yetim, immun sistemimizi “bedenimizin ordusu” olarak görmemiz gerektiğini ifade etti. Yetim, “İmmun sistem, ülkemize saldıran düşmanlara karşı vatanımızı koruyan ordumuz gibi çalışır. Ordumuz da çeşitli bölümlerden oluşmuştur, kara-hava-deniz güçleri, topçu, tankçı, levazım vb. birlikleri gibi. Nasıl ki, güçlü bir savunma yapmak ve sonunda düşmanı yenmek için bütün ordu birim ve bölümlerinin güçlü olması, bir arada düzenli, ahenkli bir şekilde çalışması gerekirse, hastalık yapan ajanları yenmek ve bedenimizi olası hastalıklardan korumak için, immun sistemin de güçlü olması ve düzenli çalışması gerekir” diye konuştu.

Özel bir test yok

Pandemi sürecinde “güçlü bağışıklık sistemi”nin öneminin de daha çok vurgulandığını kaydeden Uzm. Dr. Yetim, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bedenimize saldırarak hastalık yapan ajanların bir kısmı kısaca mikrop dediğimiz biyolojik varlıklardır. Ayrıca bedenimize dışardan ve içerden saldıran çeşitli kimyasal (zehirler) ve fiziksel (ışınlar) ajanlar da vardır. Bunların hepsi bedenin önemli düşmanlarıdır ve bağışıklık sistemi hepsiyle mücadele eder. Ancak günümüzde biyolojik saldırılar ön plandadır. Mikrop dediğimiz bu saldırganlar enfeksiyon hastalıklarına yol açar. Direnci kırılmış hücre içine giren mikroplar burada beslenirler, sayıları arttıkça daha geniş alanlara yayılırlar ve böylece değişik şiddette enfeksiyonlara neden olur. Özellikle B,C,D,E vitamin eksiklikleri, yorgunluk ve vücut sıcaklığının düşmesi hücrelerimizin direncini kıran ön önemli faktörlerdir. Üşütme dediğimiz tüm bedenin ya da boğaz, burun, göğüs bölgelerinin ısısının düşmesi, bu bölgelerdeki mikropların işini kolaylaştırarak enfeksiyonlara neden olmaktadır. Soğuk mevsimlerde solunum yolu enfeksiyonlarının çoğalması bu nedenledir. O yüzden hastalıklara karşı güçlü ve düzenli çalışan immun sistemine sahip olmamız gerekir. Ancak bağışıklık sistemimizin güçlü olup olmadığını saptayabileceğimiz spesifik bir test yoktur. Genel durumu gösteren rutin testler ancak dolaylı ve kısmen fikir verir. Bu konuda en önemli kriter, enfeksiyonlara yatkınlık derecesidir. Yani, bir kişi sık sık enfeksiyona yakalanırsa, enfeksiyonları ağır ve uzun geçirirse immün sistemi zayıf demektir. Kolay kolay enfeksiyona yakalanmamak, yakalanılsa bile hastalığı hafif ve kısa zamanda atlatmak ise bu sistemin normal olduğunu gösterir.”

Bağışıklık sistemini güçlendiren faktörler

Uzm. Dr. Yetim, bağışıklık sistemini güçlendirecek faktörleri şöyle sıraladı:

-"Aşırı yorgunluklardan kaçınmak, yeteri kadar dinlenmek ve günde en az 7-8 saat uyumak.

-Dengeli beslenmek. Bedenimize gereken tüm maddeleri ancak dengeli beslenme ile alırız, Başlıca; protein, karbonhidrat, yağ, mineraller, vitaminlerin dengeli olarak alınması gerekmektedir. Bu da ancak taze sebze, meyve, yeterli et ve süt ürünleri, baklagiller, kuru yemişlerin dengeli alınması ile olur. Bu konuda özellikle enfeksiyon salgınları dönemlerinde aşırı vitamin ve immun sistemi artırıcı olduğu ileri sürülen bazı ilaçları kontrolsüz ve gereksiz aşırı kullanmaktan kaçınmak gerekir.

-Stresten kaçınmak, bizi aşırı heyecanlandıracak, üzebilecek, yani stres oluşturabilecek olaylardan mümkün olduğunca uzaklaşmak.

-Düzenli spor yapmak, açık havada, yaşa uygun sporun tüm sistemlere olduğu gibi immun sistemimize de çok yararı vardır.

-Kronik bir hastalığımız varsa, tedaviyi özenli bir şekilde yürütmek, sürekli kontrol altında kalmak. Örneğin, diyabet varsa kan şekerini, tansiyon hastalığı varsa tansiyonu kontrol altında tutmak çok önemlidir.

- Eğer bağışıklık sisteminizin zayıf olduğunu düşünürseniz doktorunuza danışarak bu sistemi güçlendirdiği kanıtlanmış bazı ilaçlardan yararlanmak mümkündür.

- Enfeksiyonlara karşı var olan tüm aşıların yapılması doğrudur. Çocukların doğumdan itibaren aşı takvimini özenli bir şekilde izlemek, mevsimlerinde grip aşılarını yaptırmak, pandemi dönemlerinde pandemi yapan mikrobun aşısı varsa aşılanmak doğru olur.”

Bakmadan Geçme