Dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.059 TL

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TÜRK-İŞ) 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 59 TL oldu. Son dönemde elektrik, doğalgaz, benzin fiyatında artışlar gündeme gelirken, gıda fiyatlarında yaz mevsiminin etkisiyle azalma görüldü.

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TÜRK-İŞ) 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasına göre dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 59 TL oldu. Son dönemde elektrik, doğalgaz, benzin fiyatında artışlar gündeme gelirken, gıda fiyatlarında yaz mevsiminin etkisiyle azalma görüldü.

TÜRK-İŞ'in 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasına göre Ağustos ayında dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2 bin 58,72 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 6 bin 705,94 TL oldu. Evli olmayan çocuksuz bir çalışanın 'yaşama maliyeti' aylık 2 bin 540,97 TL olarak hesaplandı. Yılbaşından bu yana geçen sekiz ayda bir ailenin mutfak harcamasındaki artış tutarı 118 TL'ye ulaştı. Gıdanın yanı sıra yapılması zorunlu diğer harcamalarla birlikte aile bütçesine gelen ek yük yılbaşına göre 384 TL oldu. Bir önceki yıla göre değişim gıda harcamasında 246 TL, toplam harcamada ise 802 TL olarak hesaplandı.

TÜRK-İŞ'ten yapılan açıklamada, 'Çalışanların içinde bulunduğu geçim koşullarının olumsuzluğu yaşanılan enflasyonun da ötesindedir. Devlet tarafından ülke genelinde tespit edilen ortalama aylık kiranın 963 TL olduğu ve fakat asgari ücretin aylık net 2 bin 20 TL olduğu bir ekonomik yapıda ücretli çalışanlar ve emekliler sürekli olarak fedakarlığa zorlanmaktadır. Yılbaşına göre bekar bir çalışanın yaşama maliyeti 148 TL artarak aylık net 2 bin 541 TL olmuştur. Mevcut asgari ücret değil bir ailenin, bir kişinin bile geçimini karşılamaktan uzak kalmaktadır' ifadeleri kullanıldı.

TÜRK-İŞ'in verileri temel alındığında Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin 'gıda için' yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,80 oranında geriledi. Yılın ilk sekiz ayı itibarıyla fiyatlardaki artış yüzde 6,06 oranında oldu. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibarıyla artış oranı baz etkisiyle yüzde 13,59 olarak hesaplandı. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 22,19 oldu.

TÜRK-İŞ hesaplamasında temel alınan gıda ürünlerinin fiyatlarında gözlenen değişim ise şu şekilde sıralandı:

'Süt, yoğurt, peynir grubunda süt ve yoğurt fiyatında bir değişiklik belirlenmezken beyaz peynir fiyatı artış gösterdi. Hesaplamada yer almamasına rağmen Ezine peynir kilogram fiyatının 58,50 TL olduğu da dikkate alınmalıdır. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta kıyma ve kuşbaşı et ile sakatat ürünleri fiyatı aynı kaldı, tavuk fiyatı ise geriledi. Önümüzdeki ay yeni av mevsimi öncesi kültür balıkları fiyatı da değişmedi (Hesaplamada dikkate alınmayan Norveç somonunun kilogram fiyatı 85 TL). Fiyatı son aylarda gerileyen yumurta bu ay zam gördü. Bakliyat ürünlerinde (kuru fasulye, kırmızı-yeşil mercimek, nohut, barbunya vb.) fiyatlar geçen aya göre aynı kaldı, ancak kırmızı mercimek fiyatı-bazı marketlerdeki kampanya nedeniyle ortalamada biraz düştü. Sebze ve meyve fiyatları mutfak harcamasında bu ay da bir rahatlama sağladı ve diğer gıda fiyatlarındaki artışı kısmen karşıladı. Ancak pazar esnafı bu gerilemenin geçici olduğunu, tarlada ürünün azaldığını ve bu olumsuzluğun önümüzdeki ay fiyatlara yansıyacağını belirtti. Hanehalkının mutfak harcamasında önemli yer kaplayan yaş sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,12 TL (geçen ay 6,63 TL) olarak hesaplandı. Sebze ortalama kilogram fiyatı bu ay 5,38 TL (geçen ay 5,82 TL) olarak hesaplanırken, meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 6,92 TL'ye (geçtiğimiz ay 7,58 TL) geriledi. Hesaplamada 13 sebze ve 12 meyve olmak üzere toplam 25 ürün dikkate alındı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazarda yaygın bulunan mevsim ürünleri esas alındı. Bu ay limondaki fiyat artışı özellikle dikkati çekti. Araştırmada ürünlerin tek tek ağırlığı yerine harcama sepetindeki meyve-sebze tüketiminin toplam miktarından hareket edildi. Ekmek, pirinç, un, makarna, bulgur, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta bu ay fiyatlar değişmedi. Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden tereyağı, margarin, zeytinyağı ve ayçiçeği yağı fiyatı değişmedi. Zeytin fiyatı da -siyah ve yeşil zeytin ortalaması olarak- aynı kaldı. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb.) ürünlerinden fıstık fiyatı geriledi, diğerlerinin fiyatı değişmedi. Baharat (kimyon, nane, karabiber vb.) fiyatı yine aynı kaldı. Çaya yapılan zam henüz piyasaya yansımadı, eski fiyatı üzerinden satışı -şimdilik- devam ediyor. Şeker ve tuz ile bal, reçel, pekmez fiyatı da

değişmedi. Salça ve ıhlamur fiyatı yine aynı kaldı.'

Konfederasyon tarafından hesaplanan tutarların ücret düzeyi olmayıp haneye girmesi gereken toplam gelir miktarı olduğu belirtilen açıklamada, 'Ancak hanede çalışan sayısının sınırlı ve fakat ele geçen ücretin yetersiz olduğu durumlarda elde edilen gelir birden fazla kişinin geçimini karşılayamamakta, kişi başına insanca geçim için yapılması gereken harcama tutarı yetersiz kalmaktadır' denildi.
İhlas Haber Ajansı

Bakmadan Geçme