Diyarbakır'daki arazi davası 50 yıldır çözülemiyor
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde yaşayan Haydar İzgi, 1970 yılında dedelerinden kalan 80 dönümlük arazinin, tapu kadastro ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu 150 dönüm olduğunu öğrendi. Aradaki 70 dönümün kendilerine verilmesi için 50 yıl önce itiraz davası açan 74 yaşındaki Haydar İzgi, davanın yılan hikayesine döndüğünü belirterek, sonuçlanması için yetkililerden yardım istedi.
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde yaşayan Haydar İzgi, 1970 yılında dedelerinden kalan 80 dönümlük arazinin, tapu kadastro ekiplerinin yaptığı inceleme sonucu 150 dönüm olduğunu öğrendi. Aradaki 70 dönümün kendilerine verilmesi için 50 yıl önce itiraz davası açan 74 yaşındaki Haydar İzgi, davanın yılan hikayesine döndüğünü belirterek, sonuçlanması için yetkililerden yardım istedi.
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde 1920 yılından beri dedeleri tarafından işlenen 150 dönümlük arazi, daha az vergi vermek için 80 dönüm olarak gösterildi. Yıllarca büyük dedeleri tarafından işlenen arazi, daha sonra torunlarına miras olarak kaldı. 1970 yılında torun Haydar İzgi tarafından çağrılan tapu kadastro çalışanlarının ölçümü sonrası arazinin 80 dönüm değil, 150 dönüm olduğu öğrenildi. İzgi ailesi, arazilerinin 150 dönüm olduğunu belirterek dededen kalma arazilerinin kendilerine verilmesi için dava açtı. 1970 yılında açılan dava, aradan geçen 50 yıla rağmen bir türlü sonuca varmadı. İzgi ailesinin fertlerinden 74 yaşındaki Haydar İzgi mahkemeye gidecek gücü kalmadığını, mahkemeye gidip gelmekten yorulduğunu söyledi. İzgi, yetkililere çağrıda bulunarak arazilerinin kendilerine verilmesini ve ailelerine paylaşım yapılmasını istedi.
'Hayatımı mahkeme köşelerinde geçirdim'
Yaşadığı sorunla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Haydar İzgi, arazi davalarından dolayı hayatını mahkeme köşelerinde geçirdiğini söyledi. Arazilerini geri alamadıklarından dolayı mağdur olduklarını dile getiren İzgi, 'Tarlalar dedemden bize kalmış. O günden 1970'e kadar vergimizi ödüyorduk. 1970'te tapu kadastro geldiği zaman, biz tarlamızı 80 dönüm biliyorduk, meğerse dedemler vergiden kaçmak için tarlanın dönümünü az kaydetmişler, ölçüm yapıldı 80 dönüm değil de 150 dönüm olduğunu öğrendik. Bende itiraz ettim, 40 yıldır gidip geliyorum, 4 yıl önce Ergani ilçe tapu kadastro hakimi dosyamı Diyarbakır'a gönderdi ve bana gözümün aydığını, varisimin 7 kişiden başka olmadığını söyledi. Amca çocuklarımız ile kendi aramızda tarlalarımızı böldük, şimdiki tarlamı tapu kadastrodan harita mühendisini götürerek tarlamın hazine malı ile beraber 150 dönümü olduğunu tespit edildi. Mahkemenin sonuçlanması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanımızdan rica ediyorum, benim yaşım 74 gidip gelmekten yoruldum, tapunun bana verilmesini istiyorum. Bu mal varlığı sonuçlandığı zaman iki tane yeğenlerim var onların paylarını vereceğim, sonuçlanmadığı için paylarını da veremiyoruz. Herkes bu durumdan dolayı mağdur, yeğenlerimin vekili de benim' dedi.
Diyarbakır'ın Çermik ilçesinde 1920 yılından beri dedeleri tarafından işlenen 150 dönümlük arazi, daha az vergi vermek için 80 dönüm olarak gösterildi. Yıllarca büyük dedeleri tarafından işlenen arazi, daha sonra torunlarına miras olarak kaldı. 1970 yılında torun Haydar İzgi tarafından çağrılan tapu kadastro çalışanlarının ölçümü sonrası arazinin 80 dönüm değil, 150 dönüm olduğu öğrenildi. İzgi ailesi, arazilerinin 150 dönüm olduğunu belirterek dededen kalma arazilerinin kendilerine verilmesi için dava açtı. 1970 yılında açılan dava, aradan geçen 50 yıla rağmen bir türlü sonuca varmadı. İzgi ailesinin fertlerinden 74 yaşındaki Haydar İzgi mahkemeye gidecek gücü kalmadığını, mahkemeye gidip gelmekten yorulduğunu söyledi. İzgi, yetkililere çağrıda bulunarak arazilerinin kendilerine verilmesini ve ailelerine paylaşım yapılmasını istedi.
'Hayatımı mahkeme köşelerinde geçirdim'
Yaşadığı sorunla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Haydar İzgi, arazi davalarından dolayı hayatını mahkeme köşelerinde geçirdiğini söyledi. Arazilerini geri alamadıklarından dolayı mağdur olduklarını dile getiren İzgi, 'Tarlalar dedemden bize kalmış. O günden 1970'e kadar vergimizi ödüyorduk. 1970'te tapu kadastro geldiği zaman, biz tarlamızı 80 dönüm biliyorduk, meğerse dedemler vergiden kaçmak için tarlanın dönümünü az kaydetmişler, ölçüm yapıldı 80 dönüm değil de 150 dönüm olduğunu öğrendik. Bende itiraz ettim, 40 yıldır gidip geliyorum, 4 yıl önce Ergani ilçe tapu kadastro hakimi dosyamı Diyarbakır'a gönderdi ve bana gözümün aydığını, varisimin 7 kişiden başka olmadığını söyledi. Amca çocuklarımız ile kendi aramızda tarlalarımızı böldük, şimdiki tarlamı tapu kadastrodan harita mühendisini götürerek tarlamın hazine malı ile beraber 150 dönümü olduğunu tespit edildi. Mahkemenin sonuçlanması için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Maliye Bakanımızdan rica ediyorum, benim yaşım 74 gidip gelmekten yoruldum, tapunun bana verilmesini istiyorum. Bu mal varlığı sonuçlandığı zaman iki tane yeğenlerim var onların paylarını vereceğim, sonuçlanmadığı için paylarını da veremiyoruz. Herkes bu durumdan dolayı mağdur, yeğenlerimin vekili de benim' dedi.