Cumhuriyet Halk Partisi Olarak Her Türlü Darbeye Karşı Olduğumuzu Her Zaman İfade Ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi Olarak Her Türlü Darbeye Karşı Olduğumuzu Her Zaman İfade Ediyoruz.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya İl Başkanı Enver Kiraz'ın 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilgili mesajı

15 Temmuz 2016 yılında bir darbe girişimiyle ülke olarak karşı karşıya kalmıştık. Bu yıl 4'üncü yılı. 4'üncü yılında bir kez daha darbe kalkışmasını gerçekleştirenleri, buna destek olanları kınadığımızı belirtmek istiyorum. Demokrasiye sahip çıktıkları için hayatını kaybetmiş olan bütün şehitlerimize Allahtan rahmet diliyor, yaralı olan herkesi selamlıyorum. Biz kuruluşumuz ve felsefemiz itibariyle Cumhuriyet Halk Partisi'nin demokrasiye olan inancı itibariyle her türlü darbeye karşı olduğumuzu her zaman ifade ediyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminde de ilk dakikadan itibaren karşı çıkan bir rol izledik. Bu ülke demokrasi dışı arayışlardan çok çile çekti. Demokrasi dışı arayışlarda çok zarar gördü. Ülke birçok karanlık olayla ve darbeyle karşılaştı. 1960 yılında bir darbe yapıldı, 1971 de bir muhtıra verildi, bu ülkenin başbakanı asıldı. Bağımsızlık mücadelesi veren gençler bu muhtıralar sonucu idam edildi. 1980 darbesi gerçekleşti.
Ülkemizde ciddi yaralar oluşturan bir darbeydi ve hemen hemen Cumhuriyet Halk Partisi'ne görev yapan herkes bu darbeden bir şekilde olumsuz yönden nasibini aldı. Partimiz Cumhuriyet Halk Partisi bu tarihte kapatıldı. Mallarına el konuldu. Cumhuriyet Halk Partisi darbelerden en çok zarar gören siyasi partidir. Cumhuriyet Halk Partililer darbelerden en çok zarar gören kişilerdir. Cumhuriyet Halk Partililerin birçoğu bu darbeler sonucunda işkencelerden geçmiştir, hapse atılmıştır. Hatta bu dönemin karanlık ortamlarında birçok il başkanımız veya partilimiz faili meçhul cinayetlere de kurban gitmiştir. Bütün siyasi partilerin demokrasi mücadelesi uğruna darbelere karşı olması gerekiyor. 15 Temmuz gecesi bütün siyasi partiler nasıl ki Türkiye Büyük millet Meclisi'nde buluştuysa bu darbe girişimine karşı hep birlikte bir tavır sergilediyse, bir demokrasi mücadelesi ortaya koyduysa bunu her ortamda yapmakla mükellefiz.
Biz hep şunu söylüyoruz, darbelerin yaşanmaması için demokrasinin bütün ayaklarının oluşturulması gerekiyor. Tam demokrasinin hayata geçirilmesi gerekiyor. Halen 1980 darbesinin izleriyle maalesef devam ediyoruz. Bütün izlerin silinmesi gerekiyor. 15 Temmuz sonrası yapılan işlemlere baktığımızda elbette ki bütün kesimler içerisinde FETÖ'cülerin ayaklandığını görüyoruz. Henüz siyasi ayağına dokunulmadığını da görüyoruz.
Yıllar yılı devlet kadroları içerisindeki oluşmuş olan, çeşitli kademelerde yer almış bir yapının mutlaka bir siyasi bağlantılar vardır. Bunu iddia ediyoruz. Bu siyasi bağlantıların mutlaka ortaya çıkartılması gerekir. Nasıl ki 1980 darbesi sonrası onun izlerinin silinmesi gerektiğini söylüyorsak, birçok antidemokratik yasanın mutlaka kalkması gerektiğini söylüyorsak, 15 Temmuz darbe girişiminin de bir daha yaşanmaması için mutlaka siyasi ayağının da ortaya çıkarılması için gereken işlemlerin yapılması gerekiyor. Bu gecikmeli de olsa demokrasimiz için önemli bir adım olacaktır.
Her zaman demokrasiyi savunan bir anlayışla yıllarca devlet içerisinde oluşabilecek her türlü yapının tehlikeli olabileceğini ifade ediyoruz. 15 Temmuz yaşanmadan önce de FETÖ ile ilgili düşüncelerimiz vardı. Devlet içerisine hangi cemaat yapısı, hangi tarikat yapısı veya farklı bir yapı yerleşebiliyorsa devletin çeşitli kurumlarını ele geçirebiliyorsa bu devlet ve hepimiz açısından tehlike oluşturabilecek bir boyuta geliyor. Bunun en bariz örneklerinden birisi 15 Temmuz'dur. Bu 15 Temmuzların bir daha yaşanmaması için, darbe teşebbüslerinin dahi bir daha yaşanmaması için mutlaka geçmiş tecrübelerimizden ders çıkarmamız lazım.
Yeni dönemde de devletin farklı kadrolarında farklı yapıların oluşmasına engel olmak gerekir. Bunu da Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun sık sık ifade ettiği devletteki yapılanmanın liyakat esaslı olması …

Bakmadan Geçme