CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu partisinin 'Vefa Ödülleri' programına katıldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Beylikdüzü İlçe Teşkilatı tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen 'Vefa Ödülleri' programına katıldı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Beylikdüzü İlçe Teşkilatı tarafından bu yıl 4'üncüsü düzenlenen 'Vefa Ödülleri' programına katıldı.
CHP Beylikdüzü İlçe Teşkilatı tarafından bu yıl 4'ncüsü düzenlenen 'Vefa Ödülleri' sahiplerini buldu. Şişli Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde düzenlenen programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen ve çok sayıda partili ve davetli katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan programda, partide uzun yıllar görev yapan kişilere ödül verildi.
'Bir kurumu 100 yıl yaşatmak kolay değil, Hedefi bize CHP'yi kuran kişi verdi'
Gecede konuşan Kılıçdaroğlu, 'Gerçekten de Erdal Erzincanlı'nın sazını dinlerken, duygulanmamak, heyecanlanmamak mümkün değil. Onu dinlerken bir anlamda Cumhuriyeti düşündüm. Hangi kavgalar, hangi mücadeleler verildi Cumhuriyet Kurulurken. Cumhuriyet Halk Partisini düşündüm, genel başkanlarının hapse atıldığı, tutuklandığı ve düşüncelerin yasaklandığı süreçleri geçtik. Ama bütün bu süreçlerin içinde çınar gibi ayakta kalan tek bir varlık var siyaset olarak o da Cumhuriyet Halk Partisi, 100. yılını kutlayacak. Bir kurumu 100 yıl yaşatmak kolay değil, bir kurumu yaşatmak için ideal, amaç, hedef gerekiyor. O hedefi aslında bize CHP'yi kuran kişi verdi. Çağdaş uygarlığı aşmak, öyle bir ufuk verdi ki bize o ufka yaklaştığımız zaman onun biraz daha ilerlediğini ve yeni kuşakların ona ulaşmak için mücadele ettiğini bize gösterdi. Bizler çağdaş uygarlığı yakalamak ve ulaşmak için mücadele ediyoruz. Elbette bu mücadelede bedeller ödendi, sıradan bir mücadele değildi' dedi.
'Son seçimlerde bir mesafe aldık, doğrudur, yetiyor mu? Hayır'
Vatandaşlarla konuştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Son seçimlerde bir mesafe aldık, doğrudur, yetiyor mu hayır. Daha büyük bir mücadeleyi sürdüreceğiz. Belki siz dün akşam uyurken ben sabah 02.00'de evimin kapısını açıyordum. İstanbul'da bize hayatında hiç oy vermemiş kesimlerle oturup uzun bir sohbet yaptım. Neden bize oy vermiyorsunuz, hangi gerekçeyle oy vermiyorsunuz? Adalet diyorsunuz, adaleti, hak diyorsunuz hakkı savunuyoruz. Yolsuzluk diyorsunuz her türlü mücadeleyi veriyoruz. İnsan sevgisi diyorsunuz, bizim yüreğimizin derinliklerinde zaten var. O zaman neden birlikte olmuyoruz, mücadele etmiyoruz. Türkiye'de demokrasi sadece bizim için geçerli bir kavram değil, bizim gibi düşünmeyenler içinde demokrasi dediğimiz o kavramın hayata geçmesi gerekiyor, farklı düşünmemizin, Türkiye'nin en büyük zenginliği olduğunu onlara anlattım. Farklı düşündüğümüz zaman farklı görüşleri dile getirdiğimiz zaman Türkiye daha da güzelleşecektir, onu da ifade ettim. Osmanlı'dan devralınan bir imparatorluğun özetini de söyledim o arkadaşlara. Dünyanın en zengin kimliğini kendi topraklarında Anadolu da yaşatan bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti, bunu da kabul etmemiz gerekiyor. Her inançtan, her kimlikten, yaşam tarzından insanımız var. Dolayısıyla bunlar bizim ayrışma aktörümüzü, anahtarımız olmamalı. Tam tersine bizim bunlar zenginliğimiz olmalı, biz kimlik, düşünce, inanç zenginliğini yaşayan toplum olmalıyız, dünyaya biz bütün bunlarla kendimizi tanıtmalıyız. Biz bunu birlikte yapacağız' şeklinde konuştu.
'Önümüzde seçimler olacak elbette, göreceksiniz daha başarılı adımlar atacağız'
Partisinin yaptığı çalışmalarla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, 'Önümüzde seçimler olacak elbette ve göreceksiniz daha güzel, çok başaralı adımlar atacağız. Kime güveniyoruz, bu ülkenin insanlarına güveniyoruz. Genel başkanlarımızla bir araya geliyoruz. Birlikte oturuyoruz, konuşuyoruz. İç, dış politika ve dünyadaki gelişmeleri konuşuyoruz. İki ayda bir veya ayda bir bir araya gelip dertleşiyoruz. Bu bizim aslında geçmişin olaylarından ders alıp, daha iyi bir gelecek inşa etmek için bulduğumuz yol ve yöntemlerdendir. Kadınlara daha fazla yer vermemiz lazım, gençlere daha fazla yer vermemiz lazım, bunun için çalışmalıyız' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ödül alan ve ödülleri takdim edenler sahneye çıkıp birlikte toplu fotoğraf çektirdi.
CHP Beylikdüzü İlçe Teşkilatı tarafından bu yıl 4'ncüsü düzenlenen 'Vefa Ödülleri' sahiplerini buldu. Şişli Lütfi Kırdar Kongre Merkezinde düzenlenen programa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen ve çok sayıda partili ve davetli katıldı. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan programda, partide uzun yıllar görev yapan kişilere ödül verildi.
'Bir kurumu 100 yıl yaşatmak kolay değil, Hedefi bize CHP'yi kuran kişi verdi'
Gecede konuşan Kılıçdaroğlu, 'Gerçekten de Erdal Erzincanlı'nın sazını dinlerken, duygulanmamak, heyecanlanmamak mümkün değil. Onu dinlerken bir anlamda Cumhuriyeti düşündüm. Hangi kavgalar, hangi mücadeleler verildi Cumhuriyet Kurulurken. Cumhuriyet Halk Partisini düşündüm, genel başkanlarının hapse atıldığı, tutuklandığı ve düşüncelerin yasaklandığı süreçleri geçtik. Ama bütün bu süreçlerin içinde çınar gibi ayakta kalan tek bir varlık var siyaset olarak o da Cumhuriyet Halk Partisi, 100. yılını kutlayacak. Bir kurumu 100 yıl yaşatmak kolay değil, bir kurumu yaşatmak için ideal, amaç, hedef gerekiyor. O hedefi aslında bize CHP'yi kuran kişi verdi. Çağdaş uygarlığı aşmak, öyle bir ufuk verdi ki bize o ufka yaklaştığımız zaman onun biraz daha ilerlediğini ve yeni kuşakların ona ulaşmak için mücadele ettiğini bize gösterdi. Bizler çağdaş uygarlığı yakalamak ve ulaşmak için mücadele ediyoruz. Elbette bu mücadelede bedeller ödendi, sıradan bir mücadele değildi' dedi.
'Son seçimlerde bir mesafe aldık, doğrudur, yetiyor mu? Hayır'
Vatandaşlarla konuştuğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'Son seçimlerde bir mesafe aldık, doğrudur, yetiyor mu hayır. Daha büyük bir mücadeleyi sürdüreceğiz. Belki siz dün akşam uyurken ben sabah 02.00'de evimin kapısını açıyordum. İstanbul'da bize hayatında hiç oy vermemiş kesimlerle oturup uzun bir sohbet yaptım. Neden bize oy vermiyorsunuz, hangi gerekçeyle oy vermiyorsunuz? Adalet diyorsunuz, adaleti, hak diyorsunuz hakkı savunuyoruz. Yolsuzluk diyorsunuz her türlü mücadeleyi veriyoruz. İnsan sevgisi diyorsunuz, bizim yüreğimizin derinliklerinde zaten var. O zaman neden birlikte olmuyoruz, mücadele etmiyoruz. Türkiye'de demokrasi sadece bizim için geçerli bir kavram değil, bizim gibi düşünmeyenler içinde demokrasi dediğimiz o kavramın hayata geçmesi gerekiyor, farklı düşünmemizin, Türkiye'nin en büyük zenginliği olduğunu onlara anlattım. Farklı düşündüğümüz zaman farklı görüşleri dile getirdiğimiz zaman Türkiye daha da güzelleşecektir, onu da ifade ettim. Osmanlı'dan devralınan bir imparatorluğun özetini de söyledim o arkadaşlara. Dünyanın en zengin kimliğini kendi topraklarında Anadolu da yaşatan bir devlettir Türkiye Cumhuriyeti, bunu da kabul etmemiz gerekiyor. Her inançtan, her kimlikten, yaşam tarzından insanımız var. Dolayısıyla bunlar bizim ayrışma aktörümüzü, anahtarımız olmamalı. Tam tersine bizim bunlar zenginliğimiz olmalı, biz kimlik, düşünce, inanç zenginliğini yaşayan toplum olmalıyız, dünyaya biz bütün bunlarla kendimizi tanıtmalıyız. Biz bunu birlikte yapacağız' şeklinde konuştu.
'Önümüzde seçimler olacak elbette, göreceksiniz daha başarılı adımlar atacağız'
Partisinin yaptığı çalışmalarla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, 'Önümüzde seçimler olacak elbette ve göreceksiniz daha güzel, çok başaralı adımlar atacağız. Kime güveniyoruz, bu ülkenin insanlarına güveniyoruz. Genel başkanlarımızla bir araya geliyoruz. Birlikte oturuyoruz, konuşuyoruz. İç, dış politika ve dünyadaki gelişmeleri konuşuyoruz. İki ayda bir veya ayda bir bir araya gelip dertleşiyoruz. Bu bizim aslında geçmişin olaylarından ders alıp, daha iyi bir gelecek inşa etmek için bulduğumuz yol ve yöntemlerdendir. Kadınlara daha fazla yer vermemiz lazım, gençlere daha fazla yer vermemiz lazım, bunun için çalışmalıyız' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ödül alan ve ödülleri takdim edenler sahneye çıkıp birlikte toplu fotoğraf çektirdi.