Cezaevinde hafız olan hükümlüye Diyanet'ten Uluslararası İyilik Ödülü
Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığınca cezaevlerinde uygulanan ortak proje sayesinde 15 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız olan 30 yaşındaki hükümlü Abdulkadir Geylani Tekgöz, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından Uluslararası İyilik Ödülüne layık görüldü.
Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığınca cezaevlerinde uygulanan ortak proje sayesinde 15 ayda Kur'an-ı Kerim'i ezberleyerek hafız olan 30 yaşındaki hükümlü Abdulkadir Geylani Tekgöz, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 'Uluslararası İyilik Ödülü'ne layık görüldü.
Konya'da yaşayan Abdulkadir Geylani Tekgöz, 2015'te işlediği bir suçtan dolayı yargılandığı davada 12 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde hapis yatan Tekgöz, Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülen proje kapsamında açılan kursa başvurdu ve kısa sürede Kur'an-ı Kerim'i öğrendi. Daha sonra hafız olmaya karar veren ve 15 ayda hafızlığını tamamlayan Tekgöz, düzenlenen icazet töreninde sarık ve cübbesini giydi. Eline aldığı hafızlık meşalesiyle diğer arkadaşlarına örnek olan Tekgöz, cezaevindeki 13 kişinin hafızlık eğitimi almasına da vesile oldu. Tekgöz'ün bu başarısına Türkiye Diyanet Vakfı kayıtsız kalmadı. Tekgöz, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından gerçekleştirilen 6. Uluslararası İyilik Ödülleri'nde 'Uluslararası İyilik Ödülü'ne layık görüldü. Tekgöz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde yarın düzenlenecek törenle ödülünü alacak.
'Kalbime gelen bir duyguyla hafız olmaya karar verdim'
Hafız olma kararını verdiği süreci anlatan Tekgöz, şunları kaydetti:
'2015 yılında bir olaydan cezaevine girdim. Cezaevine girmeden önce madde bağımlısıydım. Cezaevinde Kur'an-ı Kerim kursu açıldı. Bu kursta Kur'an-ı Kerim'i sıfırdan öğrenmeye başladım. Kur'an-ı Kerim'i öğrendikten sonra mahkeme sürecim devam ediyordu. Yargılama sonunda da ceza almıştım. Bu süreyi en iyi nasıl geçirebilirim diye düşünürken o gün Allah tarafından kalbime gelen bir duyguyla hafız olmaya karar verdim. Bunu cezaevi vaizleriyle paylaştım. Onlar da gayet güzel karşıladılar. 'Bismillah' deyip başladık. Allah'ın da yardımıyla kısa sürede hafızlığımı tamamladım.'
Cezaevine girmeden önceki hayatında sıkıntılı bir süreçten geçtiğini dile getiren Tekgöz, 'Kur'an-ı Kerim ile tanıştıktan sonraki hayatım müthiş bir şekilde değişti' dedi.
Aldığı ödüle ilişkin konuşan Tekgöz, 'Konya'daki cezaevinde icazet töreni yapıldı. Şimdi inşallah Perşembe günü de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İyilik Ödülleri var, ona katılacağım. Bu da güzel bir duygu ve Rabbimin bir lütfu' ifadelerini kullandı.
'Üniversite sınavını kazanırsam ilahiyat bölümünü okumak istiyorum'
Cezaevine girdiğinde ilköğretim mezunu olduğunu anlatan Tekgöz, 'Cezaevindeki eğitimden faydalanarak açık liseyi bitirdim. Bu sene üniversite sınavına kayıt oldum. Şu an az bir cezam kaldı. O bittikten sonra üniversite sınavını kazanırsam ilahiyat bölümünü okumak istiyorum. Amacım bu yolda ilerlemek' diye konuştu.
'Kur'an-ı Kerim ile tanıştığım zaman yaşadığımı anladım'
Tekgöz, 'Ben Kur'an-ı Kerim ile tanıştığım zaman yaşadığımı anladım. Ondan önceki hayatımda ömrümü hep boşa geçirmişim. Kur'an-ı Kerim ile hemhal olmaya başladıktan sonra insanın kapalı kapılar arkasında olsa bile kapıların sonuna kadar açıldığının bizzat kendim şahidiyim. Arkadaşlarıma tavsiyem kendilerini maneviyata doğru yönlendirmeleri. Yapmış olduğu hatalardan dolayı pişman olup, aynı hataları yapmamaları' şeklinde konuştu.
Tekgöz, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığına tutuklu ve hükümlülere yönelik sundukları hizmetlerden dolayı da teşekkür etti.
Konya'da yaşayan Abdulkadir Geylani Tekgöz, 2015'te işlediği bir suçtan dolayı yargılandığı davada 12 yıl 6 ay hapse mahkum edildi. Konya E Tipi Kapalı Cezaevi'nde hapis yatan Tekgöz, Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığınca yürütülen proje kapsamında açılan kursa başvurdu ve kısa sürede Kur'an-ı Kerim'i öğrendi. Daha sonra hafız olmaya karar veren ve 15 ayda hafızlığını tamamlayan Tekgöz, düzenlenen icazet töreninde sarık ve cübbesini giydi. Eline aldığı hafızlık meşalesiyle diğer arkadaşlarına örnek olan Tekgöz, cezaevindeki 13 kişinin hafızlık eğitimi almasına da vesile oldu. Tekgöz'ün bu başarısına Türkiye Diyanet Vakfı kayıtsız kalmadı. Tekgöz, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından gerçekleştirilen 6. Uluslararası İyilik Ödülleri'nde 'Uluslararası İyilik Ödülü'ne layık görüldü. Tekgöz, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre ve Kültür Merkezi'nde yarın düzenlenecek törenle ödülünü alacak.
'Kalbime gelen bir duyguyla hafız olmaya karar verdim'
Hafız olma kararını verdiği süreci anlatan Tekgöz, şunları kaydetti:
'2015 yılında bir olaydan cezaevine girdim. Cezaevine girmeden önce madde bağımlısıydım. Cezaevinde Kur'an-ı Kerim kursu açıldı. Bu kursta Kur'an-ı Kerim'i sıfırdan öğrenmeye başladım. Kur'an-ı Kerim'i öğrendikten sonra mahkeme sürecim devam ediyordu. Yargılama sonunda da ceza almıştım. Bu süreyi en iyi nasıl geçirebilirim diye düşünürken o gün Allah tarafından kalbime gelen bir duyguyla hafız olmaya karar verdim. Bunu cezaevi vaizleriyle paylaştım. Onlar da gayet güzel karşıladılar. 'Bismillah' deyip başladık. Allah'ın da yardımıyla kısa sürede hafızlığımı tamamladım.'
Cezaevine girmeden önceki hayatında sıkıntılı bir süreçten geçtiğini dile getiren Tekgöz, 'Kur'an-ı Kerim ile tanıştıktan sonraki hayatım müthiş bir şekilde değişti' dedi.
Aldığı ödüle ilişkin konuşan Tekgöz, 'Konya'daki cezaevinde icazet töreni yapıldı. Şimdi inşallah Perşembe günü de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İyilik Ödülleri var, ona katılacağım. Bu da güzel bir duygu ve Rabbimin bir lütfu' ifadelerini kullandı.
'Üniversite sınavını kazanırsam ilahiyat bölümünü okumak istiyorum'
Cezaevine girdiğinde ilköğretim mezunu olduğunu anlatan Tekgöz, 'Cezaevindeki eğitimden faydalanarak açık liseyi bitirdim. Bu sene üniversite sınavına kayıt oldum. Şu an az bir cezam kaldı. O bittikten sonra üniversite sınavını kazanırsam ilahiyat bölümünü okumak istiyorum. Amacım bu yolda ilerlemek' diye konuştu.
'Kur'an-ı Kerim ile tanıştığım zaman yaşadığımı anladım'
Tekgöz, 'Ben Kur'an-ı Kerim ile tanıştığım zaman yaşadığımı anladım. Ondan önceki hayatımda ömrümü hep boşa geçirmişim. Kur'an-ı Kerim ile hemhal olmaya başladıktan sonra insanın kapalı kapılar arkasında olsa bile kapıların sonuna kadar açıldığının bizzat kendim şahidiyim. Arkadaşlarıma tavsiyem kendilerini maneviyata doğru yönlendirmeleri. Yapmış olduğu hatalardan dolayı pişman olup, aynı hataları yapmamaları' şeklinde konuştu.
Tekgöz, Adalet Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığına tutuklu ve hükümlülere yönelik sundukları hizmetlerden dolayı da teşekkür etti.