Çayönü Höyüğü'nden sandık tipi mezar çıktı
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü, arkeolojik kazılarla tarihe ışık tutmaya devam ediyor. Kazılarda sandık tipi mezarlık içerisinde pişmiş, farklı formlarda estetik kaplar bulundu. Vali Münir Karaloğlu, Çayönü Höyüğü'nü 3 bin yıl daha yaklaştırdık, heyecanlandık' dedi.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü, arkeolojik kazılarla tarihe ışık tutmaya devam ediyor. Kazılarda sandık tipi mezarlık içerisinde pişmiş, farklı formlarda estetik kaplar bulundu. Vali Münir Karaloğlu, 'Çayönü Höyüğü'nü 3 bin yıl daha yaklaştırdık, heyecanlandık' dedi.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü, kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutuyor. Göçebelikten yerleşik yaşama ilk geçilen yer olarak bilinen ve tarıma ilk başlanılan yerler arasında bulunan içinde 400'den fazla bireye ait kemik ve kafatasının depolandığı 'Kafataslı Yapı', mozaikli yapı 'Terrazo Binasının' gün ışığına çıkarıldığı höyük, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlenmesiyle dünya uygarlık tarihi için de büyük önem taşıyor. 1964 yılında başlatılan, 1991 yılında terör olayları nedeniyle ara verilen ve 24 yıl aranın ardından 4 yıl önce yeniden başlanan arkeolojik kazılar, Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan'ın başkanlığında devam ediyor. Kazı sahasında incelemede bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Oya Eronat, Mehmet Mehdi Eker ve Ebubekir Bal, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, yeni bulunan sandık tipi mezarda incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Buluntular heyecanlandırdı
Arkeolojik kazı alanındaki incelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, kazı alanında bulunan sandık tipi mezarın kendilerini heyecanlandırdığını ve kazı çalışmalarının devam etmesiyle yeni müjdeler çıkacağını ifade etti. Vali Karaloğlu, 'Çayönü Höyüğü insanoğlunun yeryüzünde ilklerinin yaşandığı bir bölge. İnsanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata, kültürel tarıma Çayönü'nde geçtiği ve Çayönü Höyüğü madencilik tarihinde önemli bir yerde. İlk defa bakır madeninin sıcak ve soğuk olarak işlendiği, dericiliğin belki ilk defa yapıldığı bölgedir Çayönü. Özellikle insanlığın yerleşik hayata geçmesi bakımından çok önemli bir yer. İnşaat teknolojisinin de tarihsel temellerinin bulunduğu bir bölgede hocamız bu sene yeni bir müjde verdi. Dedi ki sandık tipi bir mezar açtık. Çayönü'nü 3 bin yıl daha bugüne yaklaştırdık. Bizler de heyecanlandık, geldik gördük. İçerisinde pişmiş farklı formlarda çok ince, zarif, estetik kapların bulundu. İçerisinde ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Açıldığında onları da öğreneceğiz. Bizim bütün amacımız, Diyarbakır'ı tarihiyle, kültürüyle, medeniyet değerleriyle hak ettiği şekilde tekrar insanlığın gündemine taşımak istiyoruz' diye konuştu.
'Uzun yıllar Diyarbakır terörden dolayı zarar gördü'
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Eker ise, kentin uzun yıllar terörden zarar gördüğünü ve terörle anıldığını ifade etti. Eker, 'Yeryüzünden insanların büyük kısmının besin kaynağı olan buğdayın anavatanı burası. Bu tesadüf değildir. Son 5-6 bin yıllık süreçte medeniyetlerin yerleşim yeri. Dicle Nehri, bütün Mezopotamya milletlerinin beslendiği kaynaktır. Terör bize çok zarar verdi ve Diyarbakır'ın mücevherleri bilinmez hale geldi. Çünkü bu şehrin tek gündem maddesi terör oldu. Kazı çalışmaları da bu süreçlerde durdurulmuş ve bu da çok acı bir şey. Bu aslında insanlığın hafızasına vurulmuş bir darbe' şeklinde konuştu.
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde neolitik devrin izlerini taşıyan Çayönü Höyüğü, kazı çalışmalarıyla tarihe ışık tutuyor. Göçebelikten yerleşik yaşama ilk geçilen yer olarak bilinen ve tarıma ilk başlanılan yerler arasında bulunan içinde 400'den fazla bireye ait kemik ve kafatasının depolandığı 'Kafataslı Yapı', mozaikli yapı 'Terrazo Binasının' gün ışığına çıkarıldığı höyük, günümüzden yaklaşık 10 bin yıl önceye tarihlenmesiyle dünya uygarlık tarihi için de büyük önem taşıyor. 1964 yılında başlatılan, 1991 yılında terör olayları nedeniyle ara verilen ve 24 yıl aranın ardından 4 yıl önce yeniden başlanan arkeolojik kazılar, Prof. Dr. Aslı Erim Özdoğan'ın başkanlığında devam ediyor. Kazı sahasında incelemede bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Oya Eronat, Mehmet Mehdi Eker ve Ebubekir Bal, DTSO Başkanı Mehmet Kaya, yeni bulunan sandık tipi mezarda incelemelerde bulunarak, çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Buluntular heyecanlandırdı
Arkeolojik kazı alanındaki incelemelerin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Diyarbakır Valisi Münir Karaloğlu, kazı alanında bulunan sandık tipi mezarın kendilerini heyecanlandırdığını ve kazı çalışmalarının devam etmesiyle yeni müjdeler çıkacağını ifade etti. Vali Karaloğlu, 'Çayönü Höyüğü insanoğlunun yeryüzünde ilklerinin yaşandığı bir bölge. İnsanoğlunun göçebe hayattan yerleşik hayata, kültürel tarıma Çayönü'nde geçtiği ve Çayönü Höyüğü madencilik tarihinde önemli bir yerde. İlk defa bakır madeninin sıcak ve soğuk olarak işlendiği, dericiliğin belki ilk defa yapıldığı bölgedir Çayönü. Özellikle insanlığın yerleşik hayata geçmesi bakımından çok önemli bir yer. İnşaat teknolojisinin de tarihsel temellerinin bulunduğu bir bölgede hocamız bu sene yeni bir müjde verdi. Dedi ki sandık tipi bir mezar açtık. Çayönü'nü 3 bin yıl daha bugüne yaklaştırdık. Bizler de heyecanlandık, geldik gördük. İçerisinde pişmiş farklı formlarda çok ince, zarif, estetik kapların bulundu. İçerisinde ne olduğunu henüz bilmiyoruz. Açıldığında onları da öğreneceğiz. Bizim bütün amacımız, Diyarbakır'ı tarihiyle, kültürüyle, medeniyet değerleriyle hak ettiği şekilde tekrar insanlığın gündemine taşımak istiyoruz' diye konuştu.
'Uzun yıllar Diyarbakır terörden dolayı zarar gördü'
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Mehdi Eker ise, kentin uzun yıllar terörden zarar gördüğünü ve terörle anıldığını ifade etti. Eker, 'Yeryüzünden insanların büyük kısmının besin kaynağı olan buğdayın anavatanı burası. Bu tesadüf değildir. Son 5-6 bin yıllık süreçte medeniyetlerin yerleşim yeri. Dicle Nehri, bütün Mezopotamya milletlerinin beslendiği kaynaktır. Terör bize çok zarar verdi ve Diyarbakır'ın mücevherleri bilinmez hale geldi. Çünkü bu şehrin tek gündem maddesi terör oldu. Kazı çalışmaları da bu süreçlerde durdurulmuş ve bu da çok acı bir şey. Bu aslında insanlığın hafızasına vurulmuş bir darbe' şeklinde konuştu.