6 sanığın yargılandığı Gazeteci Mahmut Özkılıç'ın vurulduğu dava görüldü
4 yıl önce Gaziantepli Gazeteci Mahmut Özkılıç'ın vurulması olayıyla ilgili aralarında Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay'ın da bulunduğu 6 sanığın verilen mahkumiyet kararının yeni soruşturma çerçevesinde bozulmasıyla yeniden yargılanmalarına başlandı. 2 gün süren davada mahkeme duruşmayı 3 Mart tarihine erteleyerek tün sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
4 yıl önce Gaziantepli Gazeteci Mahmut Özkılıç’ın vurulması olayıyla ilgili aralarında Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay’ın da bulunduğu 6 sanığın verilen mahkumiyet kararının yeni soruşturma çerçevesinde bozulmasıyla yeniden yargılanmalarına başlandı. 2 gün süren davada mahkeme duruşmayı 3 Mart tarihine erteleyerek tün sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Sadık Onur Mert, Selçuk Yiğit, İrfan Güçyetmez, Yılmaz Duman, Mahmut Polat ile bu sanıkları azmettirdiği iddiasıyla hakkında dava açılan Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Ay ile taraf avukatları da katıldı. İki gün süren davada 6 sanık ile bazı tanıklar dinlendi. Cemiyet başkanı İbrahim Ay’ın ilk kez hakim karşısına çıktığı duruşmada tutuklu sanık Selçuk Yiğit, müşteki avukatının kendisini defalarca ziyaret ederek, Sadık Onur Mert ve İbrahim Ay aleyhine ifade vermesi yönünde baskı yaptığını öne sürdü. Yerel gazete sahibi Mahmut Özkılıç’ın vurulmasını kendisinin sağladığını belirten Selçuk Yiğit, Mahmut Özkılıç’ın gazetesinde uygunsuz şeyler gördükten sonra bu işi yapmaya karar verdiğini ancak yaralamak istediklerini iddia etti. Selçuk Yiğit, ilk yargılama da karar duruşmasından bir hafta önce Sadık Onur Mert ve İbrahim Ay aleyhine ifade vermeye ikna edilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Sanık Selçuk Yiğit, "Son gün buraya çıkana kadar avukatlarım da ne söyleyeceğimi bilmiyordu, bugün her şeyi anlatmaya karar verdim. Mahmut Özkılıç benim serbest kalmam için yardımcı olacağını güçlü bağlantılarının olduğunu söyledi. İbrahim Ay’ı tanımam daha önce görüşmedim" ifadelerini kullandı.
Sanık avukatı M.U müdafilikten istifa etti
Bu arada, sanık Selçuk Yiğit’in avukatlarından M.U., müvekkiliyle gece görüştüğünü ve farklı şekilde ifade vereceği konusunda görüştüklerini ancak bundan daha farklı bir ifade verdiği için müdafilikten istifa ettiğini söyleyerek salondan ayrıldı.
“164 gündür hiç tanımadığı bir kişinin mektubundan dolayı tutukluyum”
Tutuklu sanık İbrahim Ay ise, “164 gündür hiç tanımadığı bir kişinin mektubundan dolayı tutukluyum. Hakkındaki suçlamaları kabul etmiyorum. Sadık Onur Mert haricinde burada bulunan sanıkların hiç birini tanımıyorum. Sadık Onur Mert’i ise Gaziantep Üniversitesi bahar şenlikleri organizasyonlarından tanıyorum. Gazetelere reklam verdiği için tanıyorum. Ben Mahmut Özkılıç’ın vurulma olayıyla ilgi 2018 yılında ifade verdim. Benimle ilgili takipsizlik kararı verildi. Savcılık iddianamesinde cinayet parasını altınlarla ödediğim belirtilmiştir. Bahsedilen kuyumcu futbolcudur. Benim gibi birçok gazeteciyle arası iyidir. Ben 4 bin 800 TL para ödeyerek bir bilezik aldım. Bunun parasını da peşin ödedim. Bunu da Teymur otelde takı olarak taktım. Bu kuyumcu tamamen uydurmadır” ifadelerini kullandı.
Sanık Sadık Onur Mert, “İbrahim Ay’ı mesleki anlamda tanıyorum. Selçuk arada benim kafeme gelir oradan tanırım. Mahmut Özkılıç davasıyla alakam yoktur. Beraatımı talep ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Kuyumcu Çetin K. ise İbrahim Ay’ı şahsen tanıdığını ancak kendisinden 480 bin TL’ye altın almadığını söyledi. Çetin K. İbrahim Ay’ın kendisinden gramı 479 TL’den 4800 TL’lik bir bilezik aldığını ve parasını da peşin ödediğini belirtti.
Sanık Mahmut Polat, de önceki savunmalarını tekrar ettiğini belirterek, "İbrahim Ay’ı tanımıyorum. ile görüştüysem, tanıyorsam, çocuklarımın ölüsünü kucağıma alayım. Selçuk Yiğit’e bu şekilde ifade verdirenleri kim öğrettiyse aynı şeyi onlar yaşasın" dedi.
Sanıklardan İrfan Güçyetmez, “Yılmaz bana ‘yapar mısın’ dedi. Ben de yaparım dedim. Korkutmak istedik ayağına sıktık. Arabanın lastiklerini patlatma fikrini Yılmaz Duman söyledi. İkimiz beraber patlattık. Mahmut Özkılıç’ın evinin oraya motosikletle gidip geliyorduk. Sonra Mahmut çıkınca silahla ayağına ateş ettim. Ancak yere düşmeyince ıskaladığımı düşünerek tekrar ateş ettim. O esnada düşünce göğsüne geldi kurşun. Bu iş için para almadım bize bu adam kötüdür, Kumarbazdır. Dediler onun için vurdum” dedi.
“Selçuk Yiğit bana sık dedi”
Yılmaz Duman ise, “Selçuk Yiğit çok sevdiği bir iş adamının kızına birinin musallat olduğunu ve bunun ayağına sıkmamı istedi. Bir gün sonra bana Mahmut Özkılıç’ın fotoğrafını getirdi. İsminin ümit olduğunu söyledi. Beni kandırdı. Selçuk’la evinin önüne gittik. Bana evini gösterdi. Selçuk, ‘İrfan yapsın’ dedi. Amacımız sadece ayağına sıkmaktı. İrfan’a sağ bacağına tek kurşun sık dedim. Selçuk bu iş için 60-70 bin TL teklif etti” şeklinde konuştu.
“Selçuk’un babası şikayetçi olmamam karşılığında gerçekleri anlatacağını söyledi”
Müşteki Mahmut Özkılıç ise, “Benim ne adliyeyi ne polisi nede süreci etkileyebilecek bir gücüm yok. Olsaydı İbrahim Ay 4 senedir dışarıda olmazdı. Beni annemin gözü önünde vurdular. Ben Selçuk Yiğit’in babasıyla bir aracı ile haberleştik. Babası oğlu Selçuk Yiğit’in şikayetçi olmamam karşılığı gerçekleri anlatacağını söyledi. Ben kimseye bir şey teklif etmedim. Gerçeklerin ortaya çıkmasını istiyorum. Neredeyse bana sen vurulmadın diyecekler” şeklinde konuştu.
Sanık İbrahim Ay müşteki Mahmut Özkılıç’a ’’İleri Gazetesinde Ali Yener, sizi bir otelde ağırlayarak ’İbrahim Ay’a vurun, yıpratın’ dedi mi’’ diye sordu. Mahmut Özkılıç ise, görüştüğünü belirterek o tarihte İleri Gazetesinin daha kurulmadığını ifade etti. Bunun üzerine ise İbrahim Ay Mahmut ile Ali Yener’in yanında gazeteci Murat Güreş’inde olduğunu ve kendisinin dinlenmesini istedi. Bunun üzerine salonda bulunan Murat Güreş tanık sıfatıyla dinlenmesi için dışarıya çıkarıldı.
Duruşma 3 Mart tarihine ertelendi
Mütalaaya karşı sanık İbrahim Ay, “Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Telefonunda hiçbir program yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Yalan dolan bir mektuptan dolayı buradayım beratımı talep ediyorum” dedi.
Mahkeme heyeti, dinlenmeyen tanıkların bir sonraki duruşmaya zorla getirilmesi ve tüm sanıklara ait dijital verilerin uzman adli bilişim uzmanlarınca incelenmesi, /ICQ’ programıyla ilgili programın indirmeden reklam sitelerinden gelen iletilerle telefonda görülüp görülemeyeceğine ilişkin bilirkişi raporu düzenlenmesine ve tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 2023’ün mart ayına erteledi.