Olimpija ile sahamızda oynadığımız ve 2-2 berabere kaldığımız maçtan sonra da vurguladım, bir kez daha altını çizerek söylüyorum: Bu takımda hayat var.
Yeni Malatyaspor Olimpija, Partizan ve Başakşehir’den sonra Trabzonspor’a da sahayı dar etti!
Hele de maçın ilk 45 dakikasında.
Ah Erkan ah, ah Farnolle ah!
O dakikada o hatayı yapmasak işin kolay kısmı bizi bekliyordu.
Adamlar Avrupa’dan yorgun dönmüş, maçın tamamını kaldıramayacakları ilk yarıdaki dökülen hallerinden belli.
Ama ah, o hata yok mu o hata.
Teslim olmuş, bitmiş Trabzon’u kendi elimizle dirilttik.
Öyle bir dakikada yedik ki golü, neredeyse santrası bile olmadı.
Yorgun da olsa, kötü de oynasa Trabzon gibi bir deplasmanda geriye düşmüşsen artık o maçı çevirmen zorunda ötesindedir.
Nitekim ikinci yarı tam da onların istediği gibi geçti. Yürüye yürüye, bizi uyuta uyuta maçı kazandılar.
Sağlık olsun.
Normalde Malatyaspor’un yenildiği hafta sonlarında moralim bozulur ve futbol konuşmamak için dış dünyayla ilişkimi keserim.
Ama bu kez öyle olmadı… Çünkü uzun zamandır ilk kez yenilmesine rağmen takımımla gurur duydum.
Böyle oynasın, her maç yenilsin.
Onun için bir kez daha buraya not düşüyorum: Bu takım bu sene çok can yakar.
STATTAKİ EKSİKLER
Futbolunda son yıllarda bu kadar önemli atılımların olduğu, bu kadar önemli başarılara imza atıldığı bir şehre hakikaten o görüntüler yakışmıyor.
Nede mi bahsediyorum? Anlatayım…
Bu sezon sahamızda 3 resmi maç oynadık şuana kadar. Üçünde de maça gelen taraftarı canından bezdirecek tablolar çıktı ortaya.
Hele partizan maçı…
Lavabolar pis, sular akmıyor… Stat giriş- çıkış kapıları zifiri karanlık, göz gözü görmediği için millet birbirini eziyor.
Bir de üstüne kantinlerde su olmayınca, e insanlar da doğal olarak bu duruma isyan ettiler.
Yeni Malatyaspor’un hemen her maçını yerinde takip eden birkaç tanıdığım, dostum hafta içi bu durumu benimle paylaşıp, yazmamam halinde üzerimde veballerinin kalacağını söylediler.
Vebal vermeseler ne olacak, işimiz bu. Yazmalıyız, yazmalıyız ki düzeltilsin.
Konuyu yetkilerle etraflıca konuştum, araştırdım.
Bir kere susuzlukla ilgili yaşananlar tamamen stadın kantinlerini işleten firmadan kaynaklı. Adamlar geçen yılki firmadan işi yeni almış. Depolarda su var mı yok mu, ne gibi eksiklikler var, bakmadan işin başına geçmişler.
Gelelim temizliğe…
Evet temizlik işi ekipman ve araç eksikliğinden adam akıllı yapılamamış, ancak maçtan sonra her biri 100 bin TL’den iki tane temizlik aracı alınmış.
Stat Müdürü Cem Eren ile oturdum konuştum, diğer mevzuların detayı nedir ne değildir diye…
Bana Doğu Tribünün otoparkla olan bağlantısının kopukluğundan dolayı yaşanan sıkıntıların aşıldığını, bundan sonra gelen insanların arabasını park ettikten sonra stadın etrafını dolaşmadan merdivenlerden direkt doğu kapılarına ulaşacaklarını söyledi.
Cem Eren bir diğer eksiklik olan girişi-çıkışlardaki ışık yetersizliğinin de tespitinin yapıldığını ve en kısa sürede çözmek için girişimlere başlayacaklarını anlattı.
Peki en önemli sorun, zemin neden bozuk?
Cem Eren’i stat müdürlüğü yaptığı neredeyse 20 yıllık zaman zarfında yakından tanıma fırsatım oldu. Bu kadar güzel yürekli, bu kadar işinin hakkını vererek yapan bir insan olamaz.
Günün herhangi bir saatinden gidin, mutlaka ya çimlere bakım yapıyordur, ya da stadın herhangi bir eksiğiyle uğraşıyordur.
Kesinlikle kaçak güreşmez. Abartmıyorum, o çimlere çocuğu gibi bakar.
Ben sormadan anlattı Cem Eren…
“Stattaki hava sirkülasyonu azlığı sıcak havalarda çimleri olumsuz etkiliyor. Bu soruna çözüm bulmak için kapı kapı gezdik ve vantilatör gibi geçici bir çözüm yerine kalıcı bir formül uygulamamanın daha mantıklı olacağını düşündük.
Bu anlamda gerekli ölçümlerden sonra hava akışını engelleyen bazı çatı bölümlerini kapanır- açılır şekilde tekrar düzenlemek gibi bir düşünce oraya çıktı.”
Cem Eren TFF yetkililerinin Alanya maçı öncesi Malatya’ya gelerek çim köklerinden yaptığı analizle kendi tespitlerini doğruladığını da sözlerine ekledi ve doğu tarafındaki çim kökü kalınlığının 6, kuzey tarafındaki çim kökü kalınlığının ise 2 santim çıktığını paylaştı.
Evet, durum bu. İnşallah en kısa sürede takımımızı daha nezih ve daha eksikleri az bir stat izleme imkanımız olur.
