Bir tarafta, cadde, sokak gezip, kiralık ev arayanlar,
Diğer tarafta, şehir merkezinin birçok iş yerinin vitrinine asılan kiralık ev yazısı.
Vallahi, ben bu işten bir şey anlayamadım.
Bir yerde bir yanlışlık var, ama nerede?
Acaba vatandaşlar, cüzdanlarına uygun, istedikleri evi mi bulamıyorlar!
Yoksa istediği evler, henüz yapılmamış mıdır?
***
Başkasına bir şey vermeyen/veremeyenler, hep başkalarından bir şeyler isterler.
Ancak ne verdikleriyle mutlu olurlar, ne de aldıklarıyla huzur bulurlar.
Hâlbuki insanda, hem kendine, hem de başkalarına yetecek kadar, her şey vardır.
Allah dostu birini yanına giden sözde akıllı bir adam, kendince denemek ister ve bir şeyler ister.
Saf, halisane duygularıyla adamı tepeden tırnağa süzen muhterem, gülümseyerek şu cevabı verir.
“Evladım bendekiler fazla kalmadı, çoğu gitti, bitti,, ancak kalanlar da sana yaramaz, sana yetmez!” der.
***
Gittiğin, ilerlediğin yol, geldiğin yolun devamı değilse, eşleşmiyorsa; oturup, etraflıca düşünmek gerekir.
***
Yedikleriniz, içtikleriniz, giydikleriniz ve konuştuklarınız; kimliğinizi ve kişiliğinizi ortaya çıkarıyor,
Artık ne olduğunuza karar verirsiniz.!
Takdir sizin elbette!
***
İçmeden tadını bilemezsiniz!
Su mudur, zehir midir?
Acı mıdır, tatlı mıdır?
***
Doğruluk bir erdemdir, sakın ha! Dalga geçme.
Oturacak yeri bil, sakın ha! Başa geçme.
Söz gümüştür bil, ama sükuttan da vaz geçme.
Ağır adam desinler, hafif kalma be dostum!.
Kerim BAYDAK
